Çavuşoğlu: "İdlib konusundaki kararlılığımızı Rusya'ya ilettik"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İdlib'de, Rusya garantörlüğündeki rejimin Serakib kasabasını ele geçirdiği yönündeki iddialara, "İdlib'deki durum vehametini koruyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İdlib'de, Rusya garantörlüğündeki rejimin Serakib kasabasını ele geçirdiği yönündeki iddialara, " İdlib'deki durum vehametini koruyor. Rejimin saldırganlığı yüzünden çok sayıda insan evini terk etmek zorunda kaldı. Bu konuları Miroslav'la da görüşmüştük. Ayrıca, rejim bizim askerlerimize de saldırdı. 8 şehidimiz oldu. Karşılığını kat kat fazlasıyla verdik. Bu konudaki kararlılığımızı Rusya'ya da ilettik. Bizim askeri mevcudiyetimize yönelik değil, artık bu insani dramı ya da felaketi durdurmak için de ne gerekiyorsa yapacağız" cevabını verdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Slovak mevkidaşı Miroslav Lajcak ile ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bakan Çavuşoğlu ve Slovakya Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Miroslav Lajcak, açıklama sonrası basın mensuplarından gelen soruları da yanıtladı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İdlib'de rejimin Serakib kasabasını ele geçirdiği yönünde çıkan iddialar ve Rus heyetin Türkiye'ye gelişiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, " İdlib'deki durum vehametini koruyor. Rejimin saldırganlığı yüzünden çok sayıda insan evini terk etmek zorunda kaldı. Bu konuları Miroslav'la da görüşmüştük. Ayrıca, rejim bizim askerlerimize de saldırdı. 8 şehidimiz oldu. Karşılığını kat kat fazlasıyla verdik. Bu konudaki kararlılığımızı Rusya'ya da ilettik. Bizim askeri mevcudiyetimize yönelik değil, artık bu insani dramı ya da felaketi durdurmak için de ne gerekiyorsa yapacağız. Rusya ve İran'la Astana sürecini başlattık. Soçi formatında toplantılar gerçekleştiriyoruz. Tüm bu çalışmaların amacı İdlib başta olmak üzere Suriye'de ateşkesi tesis edip, kalıcı olmasını sağlamak ve siyasi sürece ivme kazandırmak. Bunun faydalarını bugüne kadar gördük. Ne var ki siyasi sürece inanmayan, sadece askeri çözümle barış getireceğini düşünen rejimin saldırganlığı arttı. Bugüne kadar birlikte çalıştığımız ve rejimin garantörü olan Rusya'yla da bu süreci tekrar değerlendiriyoruz. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 2 gün önce Putin'le bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Bu telefon görüşmesinin sonunda heyetlerimizin buluşması konusunda ve Rusya'dan bir heyetin gelmesi konusunda hemfikir oldular. Biz de hemen Dışişleri Bakanlığı olarak tarih önerilerinde bulunduk. Biraz önce gelen bilgiye göre de Rusya'dan yarın Dışişleri Bakanlığının heyet başkanlığını yaptığı bir heyet geliyor. Görüşmelerimizi yapacağız. Eğer ihtiyaç olursa liderler düzeyinde bir görüşme de yapılacak. Amacımız bu zulmü ve rejimin saldırganlığını durdurmak ve Anayasa komisyonu toplantılarına kaldığı yerden devam ederek siyasi sürece ivme kazandırmaktır" ifadelerini kullandı.
"AB'YE OLAN BİR GÜVEN VARSA BU GÜVEN SARSILIYOR"
Avrupa Birliği Parlamentosu'nda terör örgütü PKK üyelerinin de katılım gösterdiği hatırlatılan Çavuşoğlu, durumu 'ikiyüzlülük' olarak değerlendirdi. Çavuşoğlu konuyla ilgili, "Bizim yorumumuz açık. Terörle mücadelede ikiyüzlülüğü anlatmaktan biz yorulduk. Çifte standart demiyorum. Bu ikiyüzlülüğü sergilemekten bazı Avrupa ülkeleri ve Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu yorulmadı. Avrupa Birliği'nin terör listesinde olan bir terör örgütünün kırmızı bültenle aranan mensuplarının Avrupa Parlamentosu'nda ağırlanmasını neyle ifade edeceğiz. Geçtiğimiz yıllarda da buna benzer toplantılar yapmışlardı, biz tepki gösterdik. Bu sefer PKK'lı teröristlerin isimlerini listede göstermediler. Listede göstermedikleri Remzi Kartal başta olmak üzere teröristlerin salonda olduğunu tespit ettik. AB'ye olan bir güven varsa bu güven sarsılıyor. Bu kadar dürüstlükten uzak bir yaklaşım olabilir mi? Bu parlamenterlerden ne beklersiniz. Aşırı sağ ve aşırı sol saplantıları Avrupa'yı felakete götürüyor. Bu trendleri tersine çevirmezsek, bundan sadece orada yaşayan Müslümanlar değil, Avrupa ülkelerinin halkları da, demokrasisi de, istikrarı da zarar görecektir" şeklinde konuştu.
"MÜZAKERELERİN SİYASİ SEBEP DOLAYISIYLA DURDURULMASININ HER İKİ TARAFA DA YARAR GETİRMEYECEĞİNİN BİLİNCİNDEYİZ"
Avrupa Birliği'nin yeni komisyonunun gündeme gelmesi hakkında sorulan soruyu yanıtlayan Slovakya Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Miroslav Lajcak, Türkiye ile AB ilişkilerini de değerlendirdi. Lajcak, "Yeni seçilmiş Avrupa Komisyonu üyeleri daha önceki komisyon üyelerine oranla farklı bir başlangıç yaptılar. Aslında daha önceki komisyon Avrupa Birliği'nin büyümesinin gündemde olmadığını belirttiler fakat şimdiki komisyon üyeleri AB'nin daha da büyüyeceğini ve gelişeceğini ifade ediyor. Tabii biz de bunu takdir ediyor ve önemli buluyoruz. Slovakya AB'nin gelişmesine taraftar bir ülkedir. Biz aynı zamanda AB'ye üye olmaya niyet etmiş bir ülkenin ve bütün kriterleri yerine getirmeye hazır durumda olan bir ülkenin bu şekilde komisyon nezdinde şansa sahip olmasını düşünüyoruz. Müzakerelerin siyasi sebep dolayısıyla durdurulmasının her iki tarafa da yarar getirmeyeceğinin bilincindeyiz. Şu anda AB'nin genişlemesiyle ilgili yeni bir metodoloji benimsendi. AB Komisyonu Başkanının Türkiye'ye bir ziyareti olması ve aktif bir biçimde genişlemeyi desteklemesi Türkiye-AB ilişkilerinin ileri seviyeye taşınacağının göstergesidir" ifadelerini kullandı.
(Emin Kuvat - Nurullah Geylani/İHA)