Çaykur Genel Müdürü: Karadeniz Bölgesine Radyasyon Bulutları Hiç Gelmedi
Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde kaçak çay alışkanlığının, 1986 yılında Ukrayna'daki Çernobil Nükleer Santrali'nde meydana gelen patlamanın ardından Türk çayında radyasyon olduğu söylentilerinin yayılmasıyla başladığın belirterek, radyasyon bulutlarının Doğu Karadeniz'e hiç gelmediğini ileri sürdü, dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'ı kastederek, "Bazı bakanlar o dönemde 'Çayda radyasyon yok' dediği zaman alaya alındıö diye konuştu.
Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde kaçak çay alışkanlığının, 1986 yılında Ukrayna'daki Çernobil Nükleer Santrali'nde meydana gelen patlamanın ardından Türk çayında radyasyon olduğu söylentilerinin yayılmasıyla başladığın belirterek, radyasyon bulutlarının Doğu Karadeniz'e hiç gelmediğini ileri sürdü, dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral'ı kastederek, "Bazı bakanlar o dönemde 'Çayda radyasyon yok' dediği zaman alaya alındıö diye konuştu. DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DA ÇAYKUR ÇAYININ KULLANIMINI ARTIRMAYA ÇALIŞIYORUZ
Basın toplantısı düzenleyen Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, çalışmalarla ilgili bilgi aktardı, şu ana kadar üreticilerden 230 bin ton civarında yaş çay aldıklarını söyledi. Çaykur'un 500 büyük sanayi kuruluşu arasında 53'üncü sıradan 49'uncu sıraya çıktığını anlatan Sütlüoğlu, Doğu ve Güneydoğu' da Çaykur çayının kullanımı artırmak için çalışmalar yürüttüklerini hatırlattı. Bölgede çay ocaklarında çay ikram ettiklerini ve tadım yaptırdıklarını anlatan Çaykur Genel Müdürü, "Vatandaşlara kanaatlerini soruyoruz, evlere ulaşıyoruz. Hazırladığımız reklam filmlerinde, 'Bardaklarınızı ve demliklerinizi atmayın' diyoruz. Kaçak çay boyalı olduğu için bardak ve demliklere zamanla renk veriyor. Bir süre sonra bardak ve demlikleri atmak zorunda kalıyorlar. Kaçak çayın sağlıksız yönlerini ortaya koyarak sağlıklı olan çayımızı kullanmalarını istiyoruzö dedi.
KORKUDAN ÇAYIMIZI İÇMEMEYE BAŞLADILAR
Ukrayna'daki Çernobil nükleer santralinde 1986 yılında meydana gelen patlama sonrası Türk çayının radyasyonlu olduğu söylentilerinin ortaya atıldığını hatırlatan Sütlüoğlu, 'Bu söylentiler sonrası Güneydoğu'da insanlar korkudan çayımızı içmemeye başladı. Daha önce çayımızın içilrdiği bölgede söylentiler nedeniyle kaçak çay dönüş oldu. Şimdi bölge insanlarına çayımızın sağlık yönünü anlatıyor, o pazarı geri almanın mücadelesini veriyoruz ' diye konuştu.
KARADENİZ BÖLGESİNE RADYASYON BULUTLARI HİÇ GELMEDİ !
Ukrayna'nın Kiev kentinde Çernobil müzesini ziyaret ettiğini anlatan Sütlüoğlu, 'Müzede radyasyon bulutlarını gösteren bir video var. Videoyu telefonuma da kaydettim. Bu haritaya göre bulutlar bu tarafa hiç gelmedi. İlk bulutlar İskandinav ülkelerine, ikinci patlama sonrası bulutlar Türkiye'de, Batı ve Marmara bölgelerine gitti. Bulutların bölgemize geldiğini o dönemde maalesef kabul etmişiz. Bu olay çay ihracatımızı da etkiledi. Türk çayında radyasyon olduğu söylentisi nedeniyle çayımız uluslararası pazarda satılmadı. Çernobil müzesinde aldığımız bilgi bu. Karadeniz bölgesine radyasyon bulutları hiç gelmedi. Bulutların buraya geldiği niye kabul edildi bu çok düşündürücü. Bazı bakanlar o dönemde 'Çayda radyasyon yok' dediği zaman alaya alındıö diyerek sözlerini noktaladı.
Bilindiği gibi Çernobil olayının ardından bölgede yapılan radyasyon ölçümleri sonrasında 55 bin tondan fazla çay imha edilmiş, çaydaki radyasyonun tehlikeli olmadığını kanıtlamak için kameralar önünde çay içen dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral da yoğun eleştiri almıştı.
