Çed Toplantısında Düdüklü ve Tencereli Tepki
Yalova'ya bağlı Güneyköy'de faaliyet gösteren taş ocağı firmalarından birinin kalker-kalsit ocağı tesisinde kapasite artırma talebini görüşmek üzere yapılmak istenen ÇED toplantısına köylüler ve çevre örgütleri engel oldu.
Yalova'ya bağlı Güneyköy'de faaliyet gösteren taş ocağı firmalarından birinin kalker-kalsit ocağı tesisinde kapasite artırma talebini görüşmek üzere yapılmak istenen ÇED toplantısına köylüler ve çevre örgütleri engel oldu.
Bir firmanın talebi üzerine yapılmak istenen ÇED toplantısı köylülerin ve çevreci örgütlerin demokratik eylemine sahne oldu. Toplantının yapılacağı köy kahvesine gelen kalabalık, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü görevlilerinin toplantıyı başlattığını anons etmesiyle birlikte tencere çalıp düdük öttürmeye başladı. Ellerinde "Yeter, dağımızdan elini çek", "Ormanlar akciğerdir", "Ağaç, su yoksa hayat da yok", "Köyümü geri istiyorum" yazılı dövizler taşıyan ve çoğu kadınlardan oluşan köylüler, düdük çalıp, tencerelere vurarak toplantının yapılmasına engel oldu. Bir süre kulaklarını elleriyle kapatarak grubun durmasını bekleyen yetkililer, tepkiler bitmeyince zabıt tutup toplantıyı iptal etti.
Güneyköy'deki taş ocaklarının tahribatını kansere benzeten eski milletvekillerimizden Şükrü Önder de
toplantıyı yerinde takip etti. Önder, "Vatandaş normal olarak tepkisini gösterdi. Gayet güzel bir şekilde tepkisini dile getirdi. Benim edindiğim intiba bundan sonra ÇED kurulu gerekeni yapacaktır" dedi.
Köylülerin demokratik haklarını kullanarak, köylerinde taş ocağı istemediklerini gayet medeni bir şekilde ortaya koyduklarını belirten TEMA Yalova İl Temsilcisi Faruk Tezcan, "İlimiz genelinde MİGEM tarafından hiçbir mahalli kamu kurumuna sorulmaksızın verilmiş 67 adet muhtelif maden arama ve işletme ruhsatı bulunmaktadır. Bu da orman alanlarımızın yüzde 37'sine tekabül ediyor. Bu çok ciddi bir orandır. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bunların her biri ruhsat alamadı. Kapasite artırımında bulunan firma ruhsat alanlardan birisidir. Bizler ve köylüler ormanlarımızda taş ocağı istemezken, kapasite artırımını da doğru bulmuyoruz. Bundan sonra da itirazlarımızı ve kanuni haklarımızı korumaya ve kullanmaya devam edeceğiz" dedi.
Esadiye ve Sugören köyleri sakinlerinin yanı sıra Ziraat Odası Başkanı Şaban Beşli ve bazı sivil toplum örgütleri de toplantıya katılıp, Güneyköylüler'e destek verdi.
"Sözünüzde durun!"
Bu arada toplantıda en dikkat çeken olaylardan biri de, aralarında kapasite artırımında bulunan firmanın kurucusunun da bulunduğu, köyün ileri gelenlerinin 1997 yılında imzaladıkları deklarasyon metni oldu. 16 Kasım 1997 yılında Güneyköy ileri gelenleri tarafından imzalanan ortak deklerasyonda, "Biz Güney köyü halkı sakinleri, biliyoruz ki, babalarımız dedelerimiz, atalarımız yıllar evvel Kuzey Kafkasya'dan gelerek doğup büyüdüğümüz, yaşadığımız bu güzel köyümüzü kurmuşlardır. Bu öyle kolay, lalettayin bir göç olmamıştır. Bugün hayatta olan bizler, köyümüzün tarihine, dedelerimizin şanına yaraşır şekilde davranmak zorundayız... Bu duygu ve düşüncelerle yukarıdaki prensipleri içtenlikle kabul ettiğimizi onur ve şerefle imzaladığımızı, kardeşlik bağlarını, köyümüzün genel menfaatlerini şahsi çıkarlarımızdan daima üstün tutacağımızı, köyümüz halkına saygıyla arz ederiz" deniliyor.
Güneyköylüler, toplantı öncesinde firma yetkilisinin babasının da altına imza attığı bu metni herkese dağıtarak, yıllar önce verilen sözlerin tutulmasını istedi. - YALOVA