Çelik: Biz Çileli Günlerin Baş Eğmeyen Neferleriyiz
AK Parti'nin kurucularından Hüseyin Çelik, Arınç'ın açıklamaları sonrası parti içinde yaşananları yazdı. Çelik, "Bu insanlar, çileli günlerin baş eğmeyen neferler" dedi.
Ak Parti'nin kurucularından Eski Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Hüseyin Çelik, resmi internet sitesinde yayımladığı yazısında, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Cumhurbaşkanı'nın herşeyden haberi vardı" açıklamasının ardından AK Parti içinde yaşanan tartışmalara değindi. Eleştirilere de cevap veren Çelik, "AK Parti'nin asli unsurlarıyız" dedi.
AÇIKLAMAYI ARINÇ DA PAYLAŞTI
İsim vermeden AK Parti kadrolarına seslenen ve "Biz Ak Parti'nin yanaşmaları değiliz. Bu insanlar, çileli günlerin baş eğmeyen neferleri" diyen Çelik "Özgüven patlaması ve güç zehirlenmesi, sitem eden, kırgın olan veya zarar vermemek adına kenarda duran herkese 'sanki kunduramdan bir çivi düşmüş2 muamelesi yaparsa gün gelir yalın ayak kalmak mukadder olur. Bizden söylemesi" ifadelerini kullandı. Bülent Arınç da Çelik'in kaleme aldığı metni resmi Twitter hesabından paylaştı.
"GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİ YERİNİ SALTANATA BIRAKTI"
Eleştiriker sonrası yapılan hakaretlere "Eleştiri hak, hakâret acizliktir" cevabını veren Çelik'in yazının öne çıkan bölümleri şöyle:
Büyüklerimiz "müsademe-i efkârdan barika-i hakikat doğar" demişlerdir. Yani: fikirlerin çatışmasından gerçek denen şimşek doğar. Allah insanları farklı farklı yaratmıştır. Yaradılışın özü, çeşitlilik ve çoğulluktur.
Emevilerle beraber, istişare, tartışma ve eleştiri rafa kalktı. İslam tarihinde ne yazık ki Cumhurî uygulama, yerini saltanata bıraktı. Saltanat, ortak ve aykırı görüş kabul etmez.
Oldum olası Batı demokrasilerinde de istişare, tartışma, hatta rahatsız edecek derecede aykırı düşme ve eleştiri olmazsa olmaz kabul edilmektedir.
"AK PARTİ'NİN ASLİ UNSURLARIYIZ"
Yanlış anlaşılmasın istişare, önceden biri veya birileri tarafından kararlaştırılan konuların bir heyete tasdik ettirilmesi değildir. İstişare, her türlü peşin kabulden arınmış bir tartışmayı ve fikir alışverişini gerektirir. Yani "miş" gibi yapmak istişare olmaz.
Genç kardeşlerimize hatırlatmakta belki fayda vardır. Biz Ak Parti'nin yanaşmaları değil aslî unsurlarıyız: Ben, DYP'den ayrılıp Ak Parti'nin kurucuları arasında yer alırken, bugün büyüklerimizin iltifatlarına mazhar olan, uçaklarından ve heyetlerinden hiç eksik olmayan, kapılarını bolca aşındıran birçok kimse, Milli Görüşçü damgası yiyip, 28 Şubatçıların hışmına uğramamak için selamlarını bile esirgiyorlardı.
"ELEŞTİRMEK HERKESİN HAKKI"
Sayın Arınç'ın, benim veya başka bir arkadaşımızın söyledikleri, yazdıkları bazı Ak Partili arkadaşların, bazı kapıkulu gazetecilerinin veya sosyal medya kullanıcısı sözümona troll ve troliçelerin hoşuna gitmeyebilir. Bizi bundan dolayı eleştirmek de en tabii haklarıdır. Ancak tuvaletlerin kapısının arkasına bile yazılamayacak ifadelerle bize saldırılmasının akıl tutulmasından başka izahı yoktur.
"ELEŞTİRİLER İNSANLIKLA BAĞDAŞMIYOR"
Ben Ak Partilileri ve Ak Parti gençliğini bundan tenzih ederim. Çünkü Ak Parti gençliğinin böyle bir seviyesizliğe alet olmayacağına inanıyorum. Eleştirmekle hakaret etmek, haysiyet cellatlığı yapmak, işi şahsiyata dökmek, insanların aile fertlerine saldırmak, onları paralelci ilan etmek ve nihayet bütün bunları fikrini söyleyen, itirazını medeni bir şekilde dillendiren kişiye karşı bir linç kampanyasına dönüştürmek demokrasiyle de insanlıkla da, islamlıkla da bağdaşmaz.
ÇİLELİ GÜNLERİN BAŞ EĞMEYEN NEFERLERİ
Hele ki bu kimseler, yıllarca bu Parti'nin taşıyıcı kolonları olarak vazife almışlarsa…Hele ki bu insanlar, çileli günlerin baş eğmeyen neferleri İse…Hele ki bunlar, en zor gün ve anlarda sizinle beraber hak, hukuk ve demokrasi mücadelesi veren gazetecilerse…
GÜÇ ZEHİRLENMESİ
Özgüven patlaması ve güç zehirlenmesi, sitem eden, kırgın olan veya zarar vermemek adına kenarda duran herkese "sanki kunduramdan bir çivi düşmüş" muamelesi yaparsa gün gelir yalın ayak kalmak mukadder olur. Bizden söylemesi.