Cem Aydın Gözyaşları Arasında Toprağa Verildi
Danimarka'nın başkenti Kopenhag'ın Frederiksberg semtinde, 19 Ocak Perşembe akşamı 8-10 kişinin saldırısına uğradıktan sonra kaldırıldığı Kopenhag Üniversitesi Hastanesinde hayatını kaybeden 21 yaşındaki Cem Aydın gözyaşları arasında toprağa verildi.
Danimarka'nın başkenti Kopenhag'ın Frederiksberg semtinde, 19 Ocak Perşembe akşamı 8-10 kişinin saldırısına uğradıktan sonra kaldırıldığı Kopenhag Üniversitesi Hastanesinde hayatını kaybeden 21 yaşındaki Cem Aydın gözyaşları arasında toprağa verildi.
Cem Aydın'ın naşı önce Ringsted şehrindeki cem evine götürüldü. Burada Cem için dernek lokalinde tören yapıldı. Tören sırasında anne Ziynet ve Kızkardeşi Sibel tabuta sarılarak uzun süre gözyaşları döktüler. Baba Haşim ve ağabey Doğu ise gözlaşlarını güçlükle tutmaya çalışırken, salondakiler de aile ile birlikte gözyaşlarına boğuldular. Mustafa Şahin yaptığı konuşmada dua kitabından, 'benim üç dostum var, ben ölünce birisi evde, birisi yolda kalacak birisi de benimle gelecek. Evde kalan malımdır, yolda kalan ailem ve yakınlarımdır, benimle gelen ise iyiliklerimdir' sözlerini okudu.
Almanya'dan gelen Dede ile Danimarka'dan katılan Dedeler, törene katılanlardan helallik istediler. Anne Ziynet oğlunun tabutuna sarılıp ağlarken 'seni benden alanlar geri getirsin. Sen burada cansız değil, canlı olacaktın' diye ağıtlar yaktı. Törenden sonra cenaze Kopenhag'a Cem'in yaşadığı ve saldırıya uğradığı binanın önüne getirildi. Akrabalardan Nazmiye Aytekin, çevrede yaşayanlara 'cinayeti görmemeniz mümkün değil. Yarın sizin çocuklarınıza da aynı şey yapılabilir. Güçlü olun ortaya çıkın gördüklerinizi anlatın' diye haykırdı. Burada toplanan yüzlerce kişiden de helallik istendikten sonra cenaze Valby semtindeki Vestre Kirkegaard kilise mezarlığında Müslümanlara ait bölüme götürülerek toprağa verildi.
Cenazeye Türk, Danimarkalı, diğer Müslüman göçmenlerden yaklaşık 1.500 kişi katıldı. Cem'in kızkardeşi Sibel ve annesi Ziynet, tabut mezara indirilirken güçlüklü zaptedildi. Kızkardeş Sibel, mezara toprak atılırken, atmayın, atmayın diye bağırdı, toprakları kendi başına atarak hıçkırıklara boğuldu. Ağabey Doğu da elindeki küreği kimseye vermeyerek kardeşinin mezarına sürekli toprak attı. Yakınlarının koluna girdiği Anne Ziynet, oğlunun tabutu mezara indirilirken üzerine kapanıp dakikalarca ağladı. Mezarın üzeri toprakla kapandıktan sonra çiçek bahçesine döndü. Anne Ziynet ve kırkardeş Sibel mezarlıktan ayrılmadan önce son kez mezarın üzerine kapanarak ağladılar. Defin işleminden sonra törene katılanlar aileye başsağlığı dilediler.
