Cenaze Yarın Çeşme'de
İzmir'in Çeşme İlçesi'ndeki evinde vefat eden Türk sinemasının unutulmaz jönlerinden Muzaffer Tema'nın isteği yerine getiriliyor.
İzmir'in Çeşme İlçesi'ndeki evinde vefat eden Türk sinemasının unutulmaz jönlerinden Muzaffer Tema'nın isteği yerine getiriliyor. Tema'nın cenazesi, yarın (Çarşamba) Ilıca'daki Zekiye Boyacı Camii'nde öğle namazından sonra kılınacak cenaze namazının ardından Çeşme Asri Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
'SENİ SEVİYORUM DİYOrduK
Hayat arkadaşını kaybeden İnci Tema (68) duyugularını 'acılıyız, üzüntülüyüz diye ifade etti. Ünlü aktörü kaybetmiş olmanın acısını çok derinden hissetiğini belirten Tema, 'Kaç gündür bir türlü vedalaşamıyorduk. Hem İngilizce hem Türkçe 'seni seviyorum' diyordukö diye konuştu.Çeşme'deki evlerinin 1999'da satın aldıklarını ve Muzaffer Tema'nın Çeşme'ye aşık olduğunu ifade eden İnci Tema, 'Sık sık 'Dünyada o kadar çok gezdiğim yer olmasına rağmen Çeşme'yi ve buradaki evimi çok sevdim' derdi. Zaten burada yaşamak, hayatının son zamanlarını burada geçirmek kendi isteğiydi. Beş yıl öncesine kadar ABD'ye gittik geldik. 'Artık yaşlandım, yolculuk zor geliyor' dediğinde ise Çeşme'den ayrılmadık. Sağlığı çok iyiydi. Geç kalkardı, kahvaltısını yapıp denizi seyrederdi. Yaz kış sürekli Çeşme'de yaşıyorduk. Sitemizde herkese selam verir, sohbet ederdi. Gün sonunda da havuz başındaki kafeteryada oturur, dostlarımızla sohbet eder ve yemeğimizi yerdik. Çok fazla sosyal hayatımız yoktu. Ara sıra dışarıya yemeğe çıkardık. Çok sakin, huzurlu bir yaşantımız oldu. ABD'de tanışıp evlendik. 1986'dan itibaren sinema hayatından ayrılmıştı. İki yıl önce Bursa İpek Yolu Film Festivali'nde onur ödülü verildi. Bir çok erkeğe kullandığı saati ve giyim tarzıyla idol oldu
dedi.
MUZAFFER TEMA KİMDİR
Muzaffer Tema 1919'da İstanbul'da doğdu. Gönlünde asker olmak yatarken, müzisyen olan babasının isteği üzere İstanbul Belediye Konservatuarına giren Tema, burada flüt, keman ve piyano çalmasını öğrendi. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın sınavlarını kazanarak Ankara'ya giden Tema, 8 yıl aradan sonra İstanbul'a döndü. 1948 yılında Tepebaşı gazinosunda orkestra eşliğinde verdiği konseri izleyemeye gelen sinemacılar kendisiyle görüşür. Tema bu anı 'Konserden sonra çağırdılar beni. Görüştüğüm kişiler bana bir deneme filmi teklif ettiler. Ben pek ilgi göstermedim çünkü sinemayla bir ilgim yoktu ve ne kadar başarılı olabilirdim bilemiyordum. Böyle bir riske girmek istemedim. Israr ettiler, kıramadımö diye anlatır. Deneme filmi çevrilir ve çok beğenilir. Aydın Arakon'un yönetimindeki ilk filmi 'Uçuruma Doğruö ile oyunculuğa başlar. Kısa zamanda Avrupai tipiyle dikkat çekmeye başlayınca filmler birbiri ardına gelir.
DUDAKTAN KALBE
1951 yılında Yıldız Dergisi'nin okuyucuları arasında düzenlediği yarışmada 'Dudaktan Kalbeö en iyi film, Muzaffer Tema'da en iyi erkek artist seçilir. Böylece Türk sinemasının romantik filmlerinin ilk jönü olarak sinema tarihindeki yerini alan Tema, bu rolü ile batılı anlamda jön tanımlamasına uyan ilk erkek star olmuştur. Daha sonra film yapımcılığa el atan Tema, ilk filmi 'Dişi Yılan da istediği başarıyı bulamaz. Türk sinemasında her şey yolunda giderken birdenbire ABD'ye gitmeye, Amerikan rüyasını gerçekleştirmeye karar veren Tema, neyi var, neyi yok satar. Artık şansını Hollywood'da denemeye karar veren Tema, 1956 yılında ABD'ye gider ve ayak basar basmaz Paramount Film Stüdyosunun New York ofisine başvurur. Bir gün katıldığı bir kokteylde prodüktör Sukuras'la tanıştırılan Tema'ya ilk teklif gelir. Sukuras, Muzaffer Tema'yı ofisine çağırır, resimlerine bakar ve 'Ne zaman Hollywood'a gidersin diye sorar. Tema, şaşkın bir şekilde bakarken o güne göre iyi para olan 500 doları ve uçak biletini takdim edip, 'good luck diyerek onu Hollywood'a yollar. Ayağının tozuyla hızla girdiği Hollywood'da Türkiye'de de gösterilen iki filmde oynar. 'Certain Smileö (Acı Tebessüm), 'Twelve to the Moonö (Aya Giden 12 Adam).
ZSA ZSA GABOR İLE AŞK
Los Angeles'ta, Cumhuriyet Balosu'nda tanıştığı Zsa Zsa Gabor ile kısa süreli bir aşk yaşayan Tema, kendini bir anda Gary Grand, Gary Cooper, Robert Mitchum, Marilyn Monroe gibi dünya starları arasında bulur. ABD'de 2, 5 yıl kalan Tema, ünlü dostlarını şöyle anlatır 'Natalie Wood'la, Robert Wagner'la Drama School'da birlikteydik. Natalie çok şirin, çok tatlı bir kızdı. Sophia Loren tutucuydu, pek yanaşmazdı. Marlon Brando ise çok kaprisliydi. Tema, hayranı olduğu ve ikizi kadar benzediği Hollywood Starı Alan Ladd ile tanışma fırsatı buldu. Babasının rahatsızlığı nedeniyle Türkiye'ye dönen Tema, 1977 yılına kadar çeşitli filmlerde rol aldı. Ardından yeniden ABD'ye giden ve uzun bir süre sonra yeniden yurda dönen Tema, son 5 yılını İzmir'in Çeşme İlçesi'nde geçiriyordu.
'Kanun Namına, ya İstiklal ya Ölüm, İngiliz Kemal Lawrence'a karşı, Dudaktan Kalbe, Buruk Acı, Damga, Seninle Düştüm Dile, Fakir Gencin Romanı, Kahveci Güzeli, Posta Güvercini, Kırık Merdiven, Kadın Severse, Milyonerin Kızı onun unutulmaz filmleri arasında yeraldı. Tema, dört filmde yapımcı oldu, bir filmde yönetmenlik, bir filmde de senaristlik yaptı. Tema, toplam 146 filmde rol aldı.