Çetin Doğan'ın Anayasa Mahkemesi'ne Başvurması
"Balyoz planı" davası kapsamında hakkında verilen 20 yıllık hapis cezası onanan Doğan'ın avukatı, "hukuka aykırı hüküm kurulduğu" iddiasıyla daha önce başvurduğu Anayasa Mahkemesi'ne, TÜBİTAK'ta görev yapan 3 uzmanın 5 numaralı harddiske ilişkin hazırladığı bilirkişi raporunu sundu Anayasa Mahkemesi'ne verilen ek dilekçede, Çetin Doğan ile ilgili başvurunun öncelikle incelemeye alınarak karara bağlanması talep edildi.
"Balyoz planı" davasında hakkında verilen 20 yıllık hapis cezası Yargıtay tarafından onanan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı, "hukuka aykırı hüküm kurulduğu" iddiasıyla daha önce başvurduğu Anayasa Mahkemesi'ne, TÜBİTAK'ta görev yapan 3 uzmanın 5 numaralı harddiske ilişkin hazırladığı bilirkişi raporunu sundu.
Avukat Hüseyin Ersöz tarafından Anayasa Mahkemesi'ne sunulan ek dilekçede, "8 Kasım 2013 tarihinde yapılan başvuruyla Doğan'ın adil yargılanma ilkesinden doğan haklarının ihlal edildiği, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yargılama süreci ile Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin kararında hukuka aykırılıklar ve adil yargılanma hakkı ihlalleri olduğunun" ayrıntılı bir şekilde açıklandığı hatırlatıldı.
Dilekçede, temyiz incelemesi sırasında yargılama konusu dijital dokümanlarla ilgili birçok bilimsel olgunun bilimsel mütalaalarla kanıtlanmasına karşın, bu hususlarda yerel mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmamasının savunma hakkı ihlali olarak değerlendirilmediği ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği savunularak, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "Poyrazköy'de bulunan mühimmat" davası kapsamında dava konusu dokümanların kayıtlı olduğu 5 numaralı harddiskle ilgili TÜBİTAK'ta görevli uzmanlar tarafından bilirkişi incelemesi yapıldığı kaydedildi.
Bu incelemenin, daha önce yaptırılan Donanma Komutanlığı Askeri Savcılığı Bilirkişi Raporu ve Arsenal Consulting Inc Adli Bilişim raporunda yazan tespitlerle bir paralellik taşıdığı ve raporda "inceleme sonucunda ilgili disk bölümüne 28 Temmuz 2009 tarihinden sonra dosya aktarıldığının değerlendirildiği" bilgisi verildiği aktarılan dilekçede, söz konusu tespitlerin sanıkların hukuki durumlarını etkilemesiyle yargılama sürecindeki adil yargılanma hakkı ihlallerine ışık tutması açısından da önemli olduğu belirtildi.
"TÜBİTAK'ta görevli uzmanlar tarafından yapılan incelemede yazılan tespitlerin, suç konusu dijital dokümanların manipülatif niteliğe sahip bulunduğunu ortaya koyduğu ve bunun adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinin en önemli delili olduğu" iddia edilen dilekçede, "Diğer dijital dokümanlar üzerinde yapılacak olan bilirkişi incelemeleri ile sahtecilik olguları ortaya çıkarılabilecekken, yargılama sürecinde görevli hakimler tarafsızlıklarını ortadan kaldıracak şekilde bu incelemeleri yaptırmayarak savunma hakkını ihlal etmişlerdir" ifadesi kullanıldı.
Dilekçede, "Daha önce Anayasa Mahkemesi'ne sunulan dilekçedeki hususlar çerçevesinde, siyasi iktidar temsilcilerinin kolluk ve yargı içindeki paralel yapılanmaya işaret eden açıklamaları ile 20 Ocak tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen sahteciliklerin önem ve aciliyet arz ettiği" belirtilerek, bu başvurunun diğer 236 başvuru açısından da emsal niteliğinde olduğu ve öncelikle incelemeye alınarak karara bağlanması gerektiği vurgulandı.
Avukat Ersöz, 8 Kasım 2013 tarihinde Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunduğu müvekkili emekli Albay Hakan Büyük ile ilgili de aynı kapsamda bir dilekçe sunarak, öncelikli değerlendirme talebinde bulundu.
Ersöz tarafından Anayasa Mahkemesi'ne 8 Kasım 2013'te sunulan dilekçede, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 6. maddesi ile anayasanın 36 ve 38. maddelerinin ihlal edildiği belirtilmiş, mahkemenin 21 Eylül 2012 tarihli mahkumiyet kararı ile Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin 9 Ekim 2013 tarihli kararlarının, AİHS'nin 6. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına ve anayasanın 36, 37, 38, 138 ile 140. maddelerine aykırı olduğuna hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmişti. - İstanbul