Cevdet Yılmaz: "Ekonomik İstikrarın Temeli, Siyasi İstikrardır"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Ekonomik istikrarın temeli siyasi istikrardır.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Ekonomik istikrarın temeli siyasi istikrardır. Siyasi istikrarımız bozulmadığı ve güçlü liderliğimiz zayıflatılmadığı sürece Türkiye ekonomide ve diğer bütün alanlarda atılım yapmaya devam edecektir." dedi.
Yılmaz, Elazığ'da yaşayan Bingöllüler ile bir restoranda düzenlenen programda bir araya geldi. Türkiye'nin, son 5-6 yılda Gezi ve çukur olayları, 17-25 Aralık, 15 Temmuz hain darbe girişimi gibi çok önemli hadiseler yaşadığını anımsatarak terör örgütlerinin saldırılarının yanı sıra ekonomik saldırılarla da karşı karşıya kaldığını belirtti.
Türkiye'nin, başında Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir liderle bütün bu saldırıları bertaraf ettiğini aktaran Yılmaz, ekonomiye dönük saldırılar nedeniyle bazı sıkıntılar yaşandığını, bununla ilgili de hükümetin gerekli tedbirleri aldığını söyledi.
Seçimin ardından yeni reformlar, atılımlar ve projelerle ülkenin daha güçlü bir şekilde yoluna devam edeceğini vurgulayan Yılmaz, "Ekonomik istikrarın temeli siyasi istikrardır. Siyasi istikrarımız bozulmadığı ve güçlü liderliğimiz zayıflatılmadığı sürece Türkiye ekonomide ve diğer bütün alanlarda atılım yapmaya devam edecektir." diye konuştu.
Son 16 yılda demokrasiden ekonomiye, sosyal politikalardan dış ilişkilere her alanda sıçrama, demokraside inanç özgürlükleri noktasında çok önemli açılımlar yaptıklarını anlatan Yılmaz, artık başı açık ya da başı örtülü tüm kadınların hem üniversitelerde hem de kamu kurumlarında rahatça çalışabildiğini, okullarda Kur'an-ı Kerim ve Siyeri Neb-i'nin seçmeli ders olarak okutulabildiğini, imam hatiplilerin artık kat sayı probleminin bulunmadığını dile getirdi.
Ana dil konusunda gerekli bütün adımların atıldığına dikkati çeken Yılmaz, şöyle devam etti:
"Geçmişin anlamsız yasakları ortadan kaldırıldı. Bugün devletin resmi televizyonu, üniversitesi, okullarında seçmeli ders olmak suretiyle değişik şekillerde, basın yayında bütün yasaklar ortadan kaldırılmış durumda. Demokraside attığımız adımlar gibi ekonomide de ülkemizin ekonomisini 3-4 kat büyüttük. Bugün Türkiye dünyanın 20 büyük ekonomisinden biri olarak önemli bir ağırlığa sahip."
"Birbirine benzemeyen partiler bir araya gelmişler"
Yılmaz, Türkiye'nin sosyal alanda bir restorasyon yaşadığını, 31 Mart'tan sonra istikrar içerisinde büyümeye devam edeceğini dile getiren Yılmaz, hiçbir hükümetin Cumhuriyet tarihi boyunca Doğu'ya AK Parti kadar yatırım yapmadığına dikkati çekti. Yılmaz, şunları söyledi:
"Duble yollardan üniversitelere, hastanelerden okullara, şehir altyapılarından kırsal alanlara varıncaya kadar bu dönemde çok sayıda yatırım ve hizmetle halkımız tanıştı. Karşımızda bir blok var. Birbirine benzemeyen partiler bir araya gelmişler ve hükümetimizi, Recep Tayyip Erdoğan'ı ve AK Parti'yi zayıflatmaya çalışıyor. Bunların derdi şu: 31 Mart'ta AK Parti'nin, Recep Tayyip Erdoğan'ın oyu aşağı düşerse hemen ertesi gün istikrarımıza saldırmaya başlayacaklar. Hükümetimize saldırmaya başlayacaklar, psikolojik ortamı çok farklı bir noktaya doğru götürmeye başlayacaklar."
Yılmaz, bir taraftan Cumhur İttifakı, diğer taraftan AK Parti ile yollarına devam edeceklerini ve ilerleyen süreçlerde Türkiye'yi bölgesinde ve dünyada daha iyi bir noktaya taşıyacaklarını anlattı.
Yeni Zelanda'daki terör saldırısı
Yeni Zelanda'da 2 camiye yapılan terör saldırısını kınayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Bu hadiseden birtakım ibretler de almamız lazım. Niçin İslam dünyasına bu kadar saldırıyorlar. Libya'dan Yemen'e, Mısır'dan Afganistan'a, Somali'den başka ülkelere varıncaya kadar İslam dünyasındaki bu çatışmaların, kavgaların, ihtilafların üzerinde durmamız lazım. Biz kendi içimizde birlik beraberlik sağlamadığımız sürece başkaları bizi hedef tahtasına koymaya devam edecek. Biz kendi gücümüzü birleştirmediğimiz sürece başkaları bize saldırmak için cesaret elde edecek. Türkiye'yi de Suriye ve Irak gibi diz çöktürmeye çalıştılar, farklı bir ortama çekmeye çalıştılar, çok şükür Türkiye kendisini muhafaza etti."