Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Yıldırım
İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı İnfaz Kurumu'ndaki iddialar- Ceza ve Tevfik Evleri Genel Müdürü Yıldırım: - "(İç yazışmada geçen ifadeler) Bu yazıda yer alan olaylar ve özellikle de psikososyal serviste farkındalık yaratmaya yönelik olan ifadeler infaz kurumumuzda karşılığını bulan olaylar değildir"- "Bu olaylar ceza infaz kurumu müdürü tarafından tamamen duyuma dayalı olarak ya da bir kaç olay için kendi kayıtlarından çıkartmak suretiyle almış olduğu olaylardır.
İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı İnfaz Kurumu'ndaki iddialar- Ceza ve Tevfik Evleri Genel Müdürü Yıldırım: - "(İç yazışmada geçen ifadeler) Bu yazıda yer alan olaylar ve özellikle de psikososyal serviste farkındalık yaratmaya yönelik olan ifadeler infaz kurumumuzda karşılığını bulan olaylar değildir"- "Bu olaylar ceza infaz kurumu müdürü tarafından tamamen duyuma dayalı olarak ya da bir kaç olay için kendi kayıtlarından çıkartmak suretiyle almış olduğu olaylardır. Yani bu olaylar tamamı kurumumuzda yaşanmış olaylar değildir ya da büyük bir bölümü kurumumuzda yaşanmış olaylar değildir"- "Cinsel istismar olaylarıyla ilgili 2012 yılından bugüne kadar kurumumuzda 3 iddia olduğunu ve bu iddiaların adli ve idari gereğinin yerine getirildiğini ifade etmek istiyorum" Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevfik Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı İnfaz Kurumu'nda "cinsel istismar" iddialarla ilgili, "Bu yazıda yer alan olaylar ve özellikle de psikososyal serviste farkındalık yaratmaya yönelik olan ifadeler infaz kurumumuzda karşılığını bulan olaylar değildir" dedi.Yıldırım, İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı İnfaz Kurumu'nda "cinsel istismar" iddialarıyla ilgili Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü içinde Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Eser ve İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru ile birlikte gazetecilere açıklamalarda bulundu.Basın mensuplarıyla İzmir Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu'nu gezmek düşüncesiyle bir araya geldiklerini, amaçlarının iddialarla ilgili açıklama yapmak değil, kamuoyunun gündemine gelen konuların tartışılmasının bilgi temelinde yapılması olduğunu ifade eden Yıldırım, basında yer alan iç yazışmayla ilgili de açıklama yaptı.İç yazışmanın, Çocuk Ceza İnfaz Kurumu müdürünün psikososyal servise yönelik hazırladığı bir belge olduğunu, yazının birinci bölümünde hükümlü ve tutuklu çocuklar arasında meydana gelen ve gelebilecek çeşitli somut olaylardan, ikinci bölümde ise bu olaylardan hareketle psikososyal servisin alması gereken tedbirlerden bahsedildiğini söyledi.Belgenin birinci kısımda yer alan konuların gündeme geldiğini gördüklerini kaydeden Yıldırım, şöyle konuştu: "En çok merak edilen konunun bu olayların yaşanan olaylar olup olmadığı hususu. Bu olaylar ceza infaz kurumuz müdürü tarafından tamamen duyuma dayalı olarak ya da bir kaç olay için kendi kayıtlarından çıkartmak suretiyle almış olduğu olaylardır. Yani bu olaylar tamamı kurumumuzda yaşanmış olaylar değildir ya da büyük bir bölümü kurumumuzda yaşanmış olaylar değildir.Bu noktada müşahhas olarak özellikle gündeme geldiği için cinsel istismar olaylarıyla ilgili ifadelerin karşılığı olan kurumun kurulduğu 2012 yılından bugüne kadar kurumumuzda 3 iddia olduğunu ve bu iddiaların adli ve idari gereğinin yerine getirildiğini ifade etmek istiyorum. Bu iddialardan birisiyle ilgili olarak olayın faili hakkında mahkemece yaklaşık 13 yıl hapis cezası verildiği, henüz kesinleşmediğini biliyoruz. Diğer 2 iddiadan birisi sübut bulmadığı için takipsizlikle sonuçlandı, diğeri de soruşturma aşamasında.Ancak bu yazıda yer alan olaylar ve özellikle de psikososyal serviste farkındalık yaratmaya yönelik olan ifadeler infaz kurumumuzda karşılığını bulan olaylar değildir. Bu konularla ilgili ceza infaz kurumumuza 2 kontrolör görevlendirdik. Bu kontrolörler yazının içeriği ve bu yazılardan sonra kamuoyuna yansıyan konularla ilgili detaylı inceleme yapacaklar ve kamuoyuyla paylaşılacak."Belgede yer alan iddialardan hangilerinin yaşanmış olabileceği sorusu üzerine Yıldırım, "Cinsel istismarla ilgili olanların cevabını vermiş oldum. Cinsel istismar olayları genel algı olarak kamuoyunu rahatsız ediyor. Bu iddialar, ceza infaz kurumunda kalan çocuklar üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır. Bu olayların çok yaygın olaylar gibi ifade edilmesi bu çocukların dışarıdaki yaşamlarını daha da zorlaştırmaktadır" yanıtını verdi. Demir kaşık yutma, gardiyanların içeriye yasak madde sokması gibi iddiaların hatırlatılması üzerine Yıldırım, inceleme yapılmadan yanıt vermenin doğru olmayacağını belirtti.Yıldırım, duyumlardan kastedilenin ne olduğu ve müdürünün duyumları iç yazışmada ele almasına ilişkin soru üzerine ise şu cevabı verdi: "Bunlar varsayımsal olaylardır, münferit bir kaç olay kurumda kayıtlara da intikal etmiş olabilir. Ama geneli varsayımsal olaylar, yaşanması muhtemel olaylar, dışarıdan bidayetten bu yana yaşandığı zaman zaman halk arasında ifade edilen olaylar. Müdürümüzün genel bir perspektiften etkilendiğini söylemek mümkün."Kurumda kamera kayıtlarının silindiği iddialarının doğru olmadığını, bundan sonra da olamayacağını dile getiren Yıldırım, açıklamasını "her tür iddiayı tüm detaylarıyla araştırmak görevimiz ve vicdani sorumluluğumuzdur" ifadeleriyle sonlandırdı.Daha sonra basın mensuplarına, İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı İnfaz Kurumu gezdirildi. -