CHP Gazetecileri Savundu
Tepki toplayan İmralı tutanaklarını yayınlayan gazetecilere CHP sahip çıktı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir gazetenin çözüm süreci ile ilgili haberine yönelik eleştirisiyle ilgili, "Sızdırma tutanaklarının içeriğini unutturmak için
'batsın böyle basın' diyorsun. Ne yapmış gazeteci- Eline gelen belgelerin doğruluğunu teyit etmiş ve haberleştirmiş. Gazetecinin görevi bu. Sen gazetecilerin gazetecilik yapmasını değil, sana hizmet etmesini istiyorsun" dedi.
CHP Parti Meclisi (PM) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun sanatçı Müslüm Gürses'in cenaze törenine katılmak üzere İstanbul'da olması nedeniyle Genel Başkan Yardımcısı Keskin'in başkanlığında toplandı.
Keskin, toplantının başında yaptığı konuşmada, vefat eden sanatçı Müslüm Gürses'e rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
İktidarın bilgi kirliliği, gerçek dışı haberler, kutsal değerleri sömürerek ve insanları zihinlerinden tutsak ederek sistemi teslim almaya çalıştığını ileri süren Keskin, başarısızlığının, vizyonsuzluğunun ortaya çıktığı yerlerde de kabuk bağlamış yaraları kaşıyarak gerçekleri gizlediğini iddia etti.
AK Parti'nin "demokrasiyi arka sokaklarda ucuz tezgahlarda satılan bir mala dönüştürdüğünü", böylece ileri demokrasi tezinin iflas ettiğini, hurdaya çıktığını ileri süren Keskin, şunları söyledi:
"Kamu görevlilerinin kamu gücünü kullanarak patronları yıldırma, teslim alma, köşe yazarlarının işlerine son verdirme girişimleri, kamu kaynaklarını kullanarak yandaş gazete, televizyon yaratma çabaları unutularak, basına ahlak dersi verilmeye soyunuldu. Basının ve basın mensuplarının uygulayacakları etik kuralları dizayn etme, düzenleme girişimi sergilendi. Baskılarla haksızlıklarla, yolsuzluklarla çok sayılı, tek sesli basın yaratmaya çalışanların basını dizayn etme, basın mensuplarına ahlak dersi verme hakkı olamaz.
Başbakan, verilecek her haberden, yazılacak her köşe yazısında önce kendisine sorulmasına, kendisinden izin alınmasını istemektedir. İşin acı yönü Başbakan'ın yaklaşımına basın kuruluşlarının, basın mensuplarının tepki vermemesi, sessizliği tercih etmesi, edilgen bir tavra bürünmeleridir."
-"Bırak gazeteciler gazetecilik yapsın"-
Başbakan Erdoğan'a bazı konularda çağrı ve önerilerde bulunan Keskin, iktidarın hukuk, yargı ve yargılamalardan elini çekmesini istedi.
Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her konuda 'yüzleşme, yüzleşme' diyorsunuz, hadi gel, 1 Mart tezkeresinin tutanaklarını açıklayalım, yüzleşelim. Bakalım kim ne demiş- Kim, kime hizmet etmiş- 65 bin ABD askerinin Türkiye'ye yerleşmesine kim engel olmuş- Kim ABD askerlerine kucak açmış, kim komşunun işgaline karşı çıkmış-
Sıkışınca, günah keçisi arama, sızdırma tutanaklarının içeriğini unutturmak için 'batsın böyle basın' diyorsun. Ne yapmış gazeteci- Eline gelen belgelerin doğruluğunu teyit etmiş ve haberleştirmiş, kamuoyunu bilgilendirmiş. Gazetecinin görevi bu. Ama sen gazetecilerin gazetecilik yapmasını değil, sana hizmet etmesini istiyorsun. Gazetelerin, televizyonların künyelerini değiştirtin, yazarlarını attırdın, televizyon programlarını yasaklattırdın. Devlet bankasının, Deniz Feneri'nin parasıyla medya yarattın. Yeter artık elini çek medyadan. Bırak gazeteciler gazetecilik yapsın, halkımız da gerçekleri öğrensin."
Keskin, Başbakan Erdoğan ile bir gazi arasında geçen diyaloğa da değinerek, Erdoğan'ın sözleriyle gaziyi haddine bilmeye davet ettiğini ileri sürdü. Keskin,
"Sayın Başbakan sakın ha sakın gazilerimize, şehidimize dil uzatma. Haddini bil, onları azarlama, dikkatli ol. Ağzından çıkanı kulağın duysun. Yoksa emin ol, Amerika'da seni deliğe süpüremediler ama biz burada gazilerimizle, şehit yakınlarımızla, halkımızla seni deliğe süpürürüz" diye konuştu.
Keskin'in açılış konuşmasının ardından PM toplantısı basına kapalı olarak sürüyor.
-Mükerrer üye yazımı-
Bu arada Genel Başkan Yardımcısı Nihad Matkap, toplantı öncesinde gazetecilerin bazı parti üyelerinin mükerrer kayıt nedeniyle üyeliklerinin düşürülmesi ve bir CHP'li belediye başkanının "mükerrer kayıttan haberi olmadığı" yönündeki açıklamalarına ilişkin sorularını yanıtladı.
AK Parti'nin kendi il başkanlarına üye sayısını artırmaları halinde bir çeşit teşvik uygulaması yaptığı yönünde kendisine ulaşan bilgiler olduğunu ifade eden Matkap, il başkanlarının vatandaşlık kimlik numaralarıyla kayıt yaptığını ileri sürdü.
"Öyle olunca imza atan da atmayan da kendini partili görüyor" diyen Matkap, Yargıtay Cumhuriyet Başkanlığı'na kayıt bilgisi giden üyenin bir başka partide kaydının bulunduğunun tespit edilmesi halinde iki partiden de üyeliğinin düştüğünü söyledi.
CHP'nin buna ilişkin suç duyurusunda bulunup bulunmayacağı sorusu üzerine de Matkap, Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil ve Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin'in gerekli işlemleri yaparak, hukuksal işlemleri başlattığını bildirdi.
Matkap, vatandaşlık tanımına ilişkin sözlerinin tartışma yarattığının ve Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi'nin bu sözlere tepki gösterdiğinin ifade edilmesi üzerine de Hamzaçebi'yle görüştüğünü ve tepki olarak nitelendirilen sözleri söylemediğini kendisine aktardığını belirtti.
Vatandaşlık tanımına ilişkin sözlerinin CHP'nin parti programındaki ifadelere dayandığını belirten Matkap, konuya ilişkin haberin manşetiyle içeriğinin kopuk olduğunu, bu nedenle yanlış anlaşıldığını savundu.
Muhabir: Seval Güler
Yayıncı: Selçuk Aval - ANKARA