CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Washington'da
Kılıçdaroğlu, Brookings Enstitüsü'nde konuştu (2): “İktidar partisi olmaya elbette hazırız, iktidara talibiz ama eğer bir toplumda özgürlük alanları kısıtlanmışsa, ana muhalefet partisi, tek ...
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İktidar partisi olmaya elbette hazırız, iktidara talibiz ama eğer bir toplumda özgürlük alanları kısıtlanmışsa, ana muhalefet partisi, tek başına muhalefet etmeye zorlanmışsa, yani üniversite, medya, sendikalar, sivil toplum örgütleri susturulmuşsa, işimizin kolay olmadığını ben de biliyorum ama bu bizi mücadelemizden alıkoymayacak" dedi.
Kılıçdaroğlu, partinin genel başkanı seçilmesinden sonra ilk kez geldiği ABD'nin başkenti Washington'da düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü'nde konuştu. Kılıçdaroğlu, panelde soruları da yanıtladı.
Kürt sorununun çözümü bağlamında anayasadaki değişiklikler ve çözüm sürecine yönelik soru üzerine Kılıçdaroğlu, anadilin kullanılmasına yönelik yasağa karşı olduklarını ve bu yasağın kalkması için ilk teklifi de kendilerinin verdiğini belirterek, Kürt sorununun çözümüyle ilgili olarak samimi adımlar attıklarını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Bize şunu söylediler: 'Siz sorunun çözümünde samimi değilsiniz.' 17 maddelik özgürlük ve demokrasi manifestosu yayınladık. Diyarbakır Cezaevi'nin müze olmasından tutun Suriye sınırındaki mayınlı arazinin temizlenip topraksız köylülere verilmesine, barajdan tutun Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasına kadar... Ama bunlardan hiçbiri iktidar tarafından kabul görmedi. Bize 'samimi değilsiniz' dediler, bunlarla ilgili yasa teklifimizi verdik. Böylece samimi olduğumuzu göstermek için, ama iktidar bunlara katılmadı. Süreçle ilgili olarak ise en büyük eleştirimiz şu; Parlamentonun dışındaki bir sürecin başarılı olacağına inanmıyoruz. O nedenle hükümete bu sorunun çözümüyle ilgili bir uzlaşma komisyonu kurulması gerektiğini söyledik. Eş zamanlı olarak bu sorunun çözümü için parlamento dışında bir akil adamlar heyetinin oluşmasını istedik. Görüşmeleri parlamentonun değil akil adamlar heyetinin yapması gerektiğine inanıyoruz ve böylece sorunun yine toplumsal uzlaşmayla çözülebileceğine inanıyoruz. Bu önerimiz bazı partiler tarafından kabul görmedi."
Kılıçdaroğlu, çözüm süreciyle ilgili belirsizlik olduğunu ifade ederek, "Sürecin nasıl gittiğini kimse bilmiyor. Ana muhalefet partisi olarak biz bilmiyoruz, diğer partiler de bilmiyor, iktidar partisinin milletvekilleri de bilmiyor. O nedenle orada büyük bir belirsizlik var" ifadesini kullandı.
-"Irak, Türkiye'nin ili değil"-
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin Irak'ın kuzeyiyle ilişkilerine yönelik soru üzerine, Türkiye'nin tüm komşularıyla iyi ilişkiler kurması gerektiğini dile getirerek, "Hukukun üstünlüğü diye bir kavram var. Özellikle dış politikada saygınlığa ihtiyaç var. Irak bağımsız bir ülke, anayasası olan bir ülke. Eğer siz kuzey ile ilişkiyi kurarken Irak merkezi yönetimini dışlarsanız bu doğru değil. Irak hukukuna, anayasasına uygun olarak tavır sergilememiz gerekiyor. Irak bizim bir parçamız değil, Türkiye'nin ili de değil, bağımsız bir ülke. Irak ile ilişkilerinizi merkezi hükümetin hukukunu, anayasasını dikkate alarak, Irak'ın toprak bütünlüğünü dikkate alarak ilişkilerinizi geliştirmek zorundasınız. Bundan yanayız" ifadesini kullandı.
Dış politikada AK Parti iktidarıyla farklılıklarının sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, "Biz Suriye konusunda Suriye'nin iç işlerine müdahale etmek gibi bir görevi asla üstlenmemeliyiz" dedi. Kılıçdaroğlu, Suriye'de radikal unsurların konuşlanmasını istemediklerini vurgulayarak, "Radikal unsurların Türkiye'ye gelip Suriye'ye gidip iç çatışmanın tarafı olmasını istemiyoruz. Biz bütün komşularımızla barış içinde yaşamak isteriz. Diplomatik yollarla sorunun çözülebileceğine inanıyoruz. Bu konuda bazı önemli adımlar atıldı, biz bunları önemsiyoruz. Özellikle Cenevre'de Amerika ve Rusya'nın Suriye krizinin çözümü noktasında attıkları adımları da önemsiyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Suriye'nin iç işlerine müdahaleyi doğru bulmuyoruz" diye konuştu.
-"CHP iktidar olsaydı, Mavi Marmara yaşanmazdı"
Mısır'da yaşananlarla ilgili olarak ise darbelere her zaman karşı çıktıklarını belirten Kılıçdaroğlu, "Mısır'da bir darbe oldu. Darbeyi ilk eleştiren genel başkanlardan birisiyim" açıklamasında bulundu. Darbe sonrasında Türkiye'nin Mısır politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Darbe oldu, Türkiye doğrudan Mısır'ın iç siyasetinde taraf oldu. Biz bunu kabul etmiyoruz. Mısır'ın demokrasiye geçmesini bir an önce istiyoruz, arzuluyoruz ama Türkiye doğrudan Mısır'da taraf olmamalı" dedi.
İsrail ile ilişkilerde de iktidara göre farklı yaklaştıklarına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Biz İsrail'in iç işlerine müdahale etmek, İsrail ile ilişkileri bozmak, İsrail ile diplomatik bir çatışma süreci yaşamak istemiyoruz" ifadesine yer verdi. Mavi Marmara olayına da değinen Kılıçdaroğlu, CHP'nin iktidarda olmuş olması halinde böyle bir olayın yaşanmamış olacağını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, İran konusunda, Ortadoğu'da herhangi bir ülkenin nükleer silaha sahip olması istemediklerini dile getirerek, ABD ile İran arasındaki ılımlı mesajları son derece önemsediklerini belirtti. Kılıçdaroğlu, Tahran yönetiminin nükleer programına ilişkin Cenevre'de atılan adımların da önemli olduğunu vurguladı.
1915 yılı olaylarına yönelik soru üzerine Kılıçdaroğlu, o dönemde ciddi, dramatik olaylar yaşandığını ama konunun tarihçiler tarafından objektif değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Türkiye bu konuda çok önemli bir adım attı, arşivlerini açtı. Ermenistan'ın da arşivlerini açması lazım. Arşivler açılırsa olayı daha sağlıklı tahlil etme imkanı olacaktır" diye konuştu.
-"İktidara hazırız"
Türkiye'deki çağdaşlaşmayla ilgili bir soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 200 yıldır batılılaşma mücadelesini sürdürdüğünü anlatarak, şunları ifade etti:
"Çağdaş uygarlıktan bizi koparacak olan uygulamalar, laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yaralayacak olan bütün uygulamaların karşısındayız. Bunun mücadelesini veriyoruz. Bu mücadeleyi vermeye de devam edeceğiz. Herkesin bundan emin olmasını isterim. Türkiye'yi çağ dışına çıkarmak, bir Ortaçağ devleti haline getirmek bizim kabul edeceğimiz bir uygulama değil."
Türkiye'ye kimsenin ikinci sınıf demokrasi rolü biçmemesi gerektiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, Türkiye'de herkesin birinci sınıf demokrasiyi isteme hakkının bulunduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, "İktidar partisi olmaya elbette hazırız" dedi.
Genel başkan olduktan sonra Türkiye'nin her sorunuyla ilgili proje ürettiklerini, her alandan başarılı kadrolarının bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, son seçimlerde projelerini yeterli anlatamadıklarını ancak ondan sonra önemli çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Kılıçdaroğlu, "İktidara talibiz ama bunun altını özellikle çizmek isterim: Eğer bir toplumda özgürlük alanları kısıtlanmışsa, ana muhalefet partisi, tek başına muhalefet etmeye zorlanmışsa, yani üniversite, medya, sendikalar, sivil toplum örgütleri susturulmuşsa, işimizin kolay olmadığını ben de biliyorum ama bu bizi mücadelemizden alıkoymayacak. Çünkü Türkiye'nin tam demokrasiye ve daha fazla özgürlüğe ihtiyacı var" diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşanan üç büyük devrimin altında CHP'nin imzası bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin şu anda dördüncü büyük devrime ihtiyacı var, tam demokrasi ve özgürlük. Gelin o devrimi beraber yapalım diyoruz" ifadesini kullandı.
- Washington DC