CHP Heyeti, Cinsel İstismar İddialarının Olduğu Nizip Çadırkentinde İnceleme Yapamadı
Gaziantep'in Nizip İlçesi'nde bulunan Suriyeli mültecilerin sığındığı çadırkentteki cinsel istismar iddialarını araştırmak için kente gelen milletvekillerinden oluşan CHP heyeti, kamp yetkililerinden bilgi alamayınca inceleme yapamadı.
Gaziantep'in Nizip İlçesi'nde bulunan Suriyeli mültecilerin sığındığı çadırkentteki cinsel istismar iddialarını araştırmak için kente gelen milletvekillerinden oluşan CHP heyeti, kamp yetkililerinden bilgi alamayınca inceleme yapamadı.
Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve Nizip İlçesi'ndeki çadır kente barınan Suriyeli 8 çocuğun taciz edildiğinin gündeme gelmesi üzerine CHP Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu üyeleri Adana milletvekili Elif Doğan Türkmen, Ankara milletvekili Necati Yılmaz, Gaziantep milletvekili Mehmet Gökdağ ve Eskişehir milletvekili Cemal Okan Yüksel, çadırkentte inceleme yapmak üzere Nizip'e geldi. Öğle saatlerinde kampa gelen CHP heyeti, güvenlik noktasında durduruldu. Burada milletvekillerinin kimliklerini ve araçlarını kontrol eden jandarma, çadırkente sadece milletvekillerinin ve şoförlerinin geçişine izin verdi.
Güvenlik kontrolünün ardından çadırkente giren CHP heyeti, kamp yetkililerinden taciz edildikleri iddia edilen çocuklarla ve aileleriyle görüşme talebinde bulundu. Kamp yetkililerinden olumsuz talep alınca inceleme yapamayan CHP heyetindeki milletvekilleri yaklaşık 20 dakika kaldıktan sonra çadırkentten ayrıldı.
"KAMPTA BİRŞEYLER OLUYOR"
Suriyeli mültecilerin barındığı kampta yaşananların araştırılması gerektiğini belirten CHP Gaziantep milletvekili Mehmet Gökdağ, kampta yaşananlara şüphe ile bakmaya başladıklarını belirterek şunları dedi:
"Basında çıkan bu kampta 30 çocuğa tecavüz edildiği iddiasını, araştırmaya, soruşturmaya, gerçek yanını ortaya çıkarmaya, eğer basının bizi, kamuoyunu yanıltmaya çalışan bir haberi varsa onu da ortaya çıkarmaya işin bütün gerçekliğiyle ortaya çıkarmak adına buradayız. Buraya gelişimizdeki tabloyu sizler yaşadınız. Türkiye Cumhuriyeti milletvekillerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divan Üyesini, Adalet Komisyonu üyelerini içeri almama konusunda yarattıkları sorunu, sadece milletvekillerinin gireceğini basının girmeyeceğini, danışmanlarımızın girmeyeceğini, Baro Başkanımızın girmeyeceğini tablosuyla hepimiz karşılaştık. Oysa biz buraya önyargı ile gelmedik. Burada bir şey var? Kötü bir şey mi var? Ne oluyor bu kampta diyerek gelmedik. Bir vakayı hep birlikte aydınlatmaya geldik, ama görülen o ki daha önce olmayan şüpheler, bu gelişimizde başladı. Sanki bu kampta bir şeyler oluyor. Türkiye kamuoyu, dünya kamuoyu, Suriye'deki yaşam koşullarından kaçıp, kurtulup bize sığınan, Türkiye Cumhuriyeti'ne sığınan Suriyeli göçmenler ile ilgili bu kampta bir şeyler oluyor izlenimine açıkçası kapıldık."
ÜLKEYİ TECAVÜZE ALIŞTIRMAYA ÇALIŞAN BİR ANLAYIŞ
Kampta gerekli bilgileri edinemediklerini kaydeden Mehmet Gökdağ, kampa turistik gezi için gelmediklerini ifade ederek şöyle devam etti:
"İçeriye girdik, ikinci bir kapıyla karşılaştık. İkinci kapıda sadece güvenlik görevlileri var. Kampın sorumlusu, güvenlik sorumlusu ortada yok. Sadece güvenlik elemanları ile karşı karşıya kaldık. Orada milletvekillerinin arabalarından inmesini ve yürüyerek kamp alanına girmesi gerektiğini söyleyen bir durumla karşılaştık. İçeriye girdik, içeride aynı hava devam ediyor ve orada bize söylenen bizi mağdur çocuklar ve mağdur çocukların aileleriyle görüştürmeyecekleri, sadece örnek kampı gezdirecekleri, sadece kamptaki örnek çadırları gezeceğimiz gibi bir anlayışla karşılandık. Biz dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir göçmen kampının, mülteci kampının basında çıkan ve iğrenç haberler nedeniyle geldik. Bunu görüşmeye, bunu aydınlatmaya geldik. Bu şartlarda sağlıklı bir çalışma olmayacağını, bu şartlarda istenilen sonuca ulaşılmayacağı çok açık meydanda, bunu Türkiye kamuoyunun takdirine sunuyoruz. Bu ülkeyi teröre alıştırdılar, bu ülkeyi şehit haberlerine alıştırdılar, bu ülkeyi yolsuzluğa alıştırdılar, hırsızlığa alıştırdılar, son dönemdeki yaşadığımız olaylarla da bu ülkeyi tecavüze de alıştırmaya çalışan bir anlayış ile karşı karşıyayız. Onun üzerini kapatmaya çalışan, onu saklayan, gizleyen her şey de olduğu gibi bir anlayış ile karşı karşıyayız. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak diğer konularda da olduğu gibi bu konunun da üzerine gideceğiz. Bu konuyu en ayrıntılı bir şekilde araştıracağız ve sorumlularının hesap vermesini sağlayacağız, fakat şunu bir kere daha söylüyorum; dünya bu kampı izlesin."
"OLAYIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
CHP Eskişehir milletvekili Cemal Okan Yüksel ise taciz iddialarını detaylıca araştıracaklarını ve olayın takipçisi olacaklarını ifade ederek şöyle konuştu:
"İçeride AFAD İl Müdürü, çeşitli seviyelerdeki müdürleri ve içerideki jandarma komutanı hiç siyasi ve devlet ahlakına yakışmayan bir üslupla bizleri arabalarımızdan indirip, kendi bulundukları yere kadar yürümeye zorladılar. Biz buraya mağdur çocukların ailelerinden doğru ve gerçek bilgileri almaya geldik, ama içeride bize söylenen mağdurların kendileriyle, aileleriyle görüşmemizin izin verilmeyeceği hazırlanmış çadırların gezdirileceği, adeta turistik bir gezi yapılacağı, konuyla ilgili bilgileri de sadece kamp müdüründen alacağımızı biz sağlıklı bilgileri alamayacağımızı düşünerek, bu ortamda Türk halkına faydalı gerçek bilgiyi aktaracak çalışma yapamayacağımızı düşünerek, müdürlerin bize bilgi aktarma talebini reddettik. Biz Baro Başkanı vasıtasıyla dosyanın tamamını aldık. Dosyanın içerisindeki iddialar çok vahim. Bir örnek olarak söylüyorum; Aile Bakanlığı olaydan hemen haberdar edilmesine rağmen müdahillik talebini olayın dün gazetelerde yer aldıktan sonra verdi. Yani bir defadan bir şey olmaz diyen Aile Bakanı, ikinci defaya da ancak haber edilmesine rağmen basın yazdıktan sonra müdahil oldu. Türkiye gerçekten acınacak halde, biz bu konuyu kamp dışında araştıracağız ve sonuçlarını Cumhuriyet Halk Partisi olarak kamuoyuyla paylaşacağız."
- Gaziantep