CHP Heyeti, İzmir Esnafını Dinledi... Veli Ağbaba'dan Numan Kurtulmuş'a: Milli Parayı Değersizleştirerek Ekonomiyi Düzeltemezsiniz
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, İzmir'de esnaf odası başkanları ile bir araya gelerek taleplerini ve sorunlarını dinledi. Ağbaba, "Numan Kurtulmuş 'eski dönemde Türk lirası çok değerliydi. Değersizleşmesi lazım' diyor. Bir ülkenin şerefi, namusu onuru, parasının değeridir. Milli parayı değersizleştirerek ekonomiyi düzeltemezsiniz" dedi. Selin Sayek Böke, "Sandık gelene, iktidar değişine kadar bu ekonomik buhran maalesef devam edecek. Ekonominin reçetesinin ilk adımı iktidarı değiştirmekten, sandıktan geçiyor" diye konuştu.
Haber: ABDULLAH ÇELEBİ-Kamera: KERİM UĞUR
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, İzmir'de esnaf odası başkanları ile bir araya gelerek taleplerini ve sorunlarını dinledi. Ağbaba, "Numan Kurtulmuş'eski dönemde Türk lirası çok değerliydi. Değersizleşmesi lazım' diyor. Bir ülkenin şerefi, namusu onuru, parasının değeridir. Milli parayı değersizleştirerek ekonomiyi düzeltemezsiniz" dedi. Selin Sayek Böke, "Sandık gelene, iktidar değişine kadar bu ekonomik buhran maalesef devam edecek. Ekonominin reçetesinin ilk adımı iktidarı değiştirmekten, sandıktan geçiyor" diye konuştu.
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, CHP İzmir il yöneticileri ile birlikte Konak'taki İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası'nı ziyaret etti. İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Zekeriya Mutlu'nun yanı sıra diğer oda başkanları da tek tek yaşadıkları sıkıntıları anlattı.
"'BİZİM HALİMİZ NE OLACAK' DİYORLAR"
Esnafın ekonomik olarak zor günler geçirdiğini vurgulayan ve sorunları anlatan Zekeriya Mutlu şöyle konuştu:
"İzmir birliğine bağlı 128 meslek odamız var. Sicilde 543 bininci sayıyı veriyoruz. Bunun 160 bini şu anda aktif olarak ticari işlerini yürütüyor. Pandemi başlamadan önce 2018'de dövize dayalı sıkıntı yaşıyorduk. Bunu atlatmadan pandemi geldi. İzmir bir de deprem yaşadı. Sorunların ne olduğunu toplamaya çalıştık. İlk sorun elektrik ücretleri çıktı. Fırın, kasap, lokanta gibi yerlerde elektrik ücretleri 40-50 bin lira. En büyük sıkıntı elektrik oldu. Bundan dolayı 'Ben bu işi yönetemeyeceğim' diyen arkadaşlar çıktı. İkinci sorun akaryakıt ücretlerindeki anormal artış. Genel kurullara başlamadan önce benzin, mazot, 6 liraydı. 30 liraya dayandı ücretler. Üçüncü sorun sattığımız ürünü almaya gittiğimizde aynı fiyata alamamak. Bizi düşündüren bir sorun da şu. 'Bizim halimiz ne olacak' diyorlar. 'Yarını göremiyorum, devam ettireyim mi karar veremiyorum' diyor. Bu soruları cevaplandıramıyoruz."
"SORUN ÇÖZÜLMÜYOR, KANGRENLEŞİYOR"
Türkiye'nin her yerinde esnafı ve esnaf odalarını dinlediklerini vurgulayan Veli Ağbaba şunları söyledi:
"Partimiz, özellikle genel başkanımız esnafla ilgili yoğun uğraş veriyor. Yaptığı açıklamalar iktidar ya da farklı camialar tarafından farklı yorumlansa da genel başkanımız esnafın sorunlarını gündeme getirmeye devam ediyor. Esnaf masası var partimizin. Genel başkan bizi görevlendirdi. Türkiye'nin her yanına gidiyoruz. Bir ile gidiyorsak önce muhatabımız esnaf odaları oluyor. Sorunlarını, dertlerini dinliyoruz. Sizin adınıza konuşmaya çalışıyoruz. Meselelerin kaynağı bulunmadan sorun çözülemiyor. 'Enflasyon yok, alım gücünde düşme var' diyorlar. Bir şeyin hakkını teslim edelim. AK Parti siyasetinin en başarılı olduğu alan bu. Manipülasyon. 2018 seçimlerine giderken hatırlayın, sebzeye meyveye ulaşamıyorduk. Sorunun kaynağı stokçuydu. Patatese, soğana ulaşamıyorsanız sorunun kaynağı girdi fiyatlarıdır. İlaçtır, gübredir, mazottur. Son dönemde de deniyor ki 'Fiyatların artmasının sebebi bakkal amca' Etiket kontrolü yapılıyor, stokçu diyor. Allah aşkına bu fiyatın artmasının nedeni bakkal mı, hırdavatçı mı, seyyar satıcı mı? Fiyatların artmasının birinci sebebi akaryakıt fiyatları. En önemli maliyet mazot, nakliye. Girdi fiyatlarını düşürmediğiniz sürece sorunu çözemezsiniz. 'Stokçuluk, karaborsa' diyorlar. Sanki varmış gibi ortalık hareketleniyor, sorun çözülmüyor, kangrenleşiyor."
AKP'Lİ NUMAN KURTULMUŞ'A TEPKİ
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un ekonomi ile ilgili söylemlerine tepki gösteren Ağbaba şöyle devam etti:
"AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş 'Eski dönemde Türk lirası çok değerliydi. Değersizleşmesi lazım' diyor. Bir ülkenin şerefi, namusu onuru, parasının değeridir. Milli parayı değersizleştirerek ekonomiyi düzeltemezsiniz. Milli para değersizleşiyor, ithalat mı azaldı ya da ihracat olağanüstü mü arttı. Aklımızla dalga geçer gibi 'TL zaten değerli, değersizleşmesi lazım' diyor. 'Türkiye'de enflasyon yok, hayat pahalılığı var', diyor. 'Enflasyon yok' diyor ya biz dünyadaki enflasyonu en yüksek 6. ülkeyiz. Birinci Venezuela yüzde 222. Lübnan'da yüzde 206, Sudan'da yüzde 192, Suriye'de yüzde 139, Zimbabve'de yüzde 132, Türkiye'de yüzde 73. buçuk makyajlı. Yüzde 73 buçuğa da kimse inanmasın. Mazot geçen yıl kaç liraydı şimdi kaç lira. 7 liradan 30 liraya 4 kat artmış. 'Efendim Türk liramız değerliydi. Eskiden 1 TL 1.2 dolar ediyordu' diyor. O zaman da bunla övünüyordu iktidar. Sorunun kaynağı bizim yönetim sistemimiz. Doların bu kadar artmasının sebebi 128 milyar doların arka kapıdan satılması. Niye satıldı? Demokratik bir ülke olsaydı, Merkez Bankası bağımsız olsaydı, başkanı Cumhurbaşkanı emir verse de dolar satabilir miydi?. Satamazdı, çünkü hesap vereceğini bilirdi. 128 milyar dolar hepinizin parası. Kur korumalı mevduat denilen bir sistem var. Sizin buna itiraz etmeniz lazım. Bu fakirin zengini fonlaması demek. Zenginin faizini fakirin ödemesi demek. Kur korumalı mevduat sistemi, ekonomiye, çiftçiye, sanayiciye ihanet. Hepimiz vergi veriyoruz. Vergi denetleniyor mu? Denetlenmiyor. Verginin denetimini millet adına Türkiye Büyük Millet Meclisi yapar. Sayıştay aracılığıyla yapar. Sayıştay raporlarını göremiyoruz. Esnaf yoksullaşıyor, aldığını yerine koyamıyor."
"ÜÇ HARFLİLER 7 BAŞLI EJDERHA GİBİ"
Esnafın zincir marketlerle ilgili şikayetlerine değinen Veli Ağbaba sözlerini şöyle tamamladı:
"Üç harflilere 7 başlı ejderha diyoruz. Esnafın ekmeğini elinden alan, onun emeğini yok sayan 7 başlı ejderha. Maalesef bunların o ilin ekonomilerine katkısı yok. Vergiyi burada ödemiyor, malı buradan almıyor. Çalışan üç harfli marketlerde istihdam falan da yok. ya 2 ya 3 kişi çalışıyor, asgari ücretle. Kışın kış lastiği, yazın turşu satıyor. Cep telefonunu, beyaz eşyasını, ayakkabısı, kravatını, defterini kitabını satmadığı bir şey yok. Kapitalizmin babasında böyle bir şey yok. Avrupa ülkelerine gidin, göremezsiniz. Niye, çünkü disiplin var. Üç harflilere mutlaka tedbir getirilmesi lazım. Tekel bayi düşmanlığı var. Türkiye'nin en önemli vergi daireleri tekel bayileri. En çok vergiyi onlar topluyor. Eskiden 3 duble rakının birini devlet içiyordu, 2'si maliyetti. Şimdi 5 duble rakının 4'ünü devlet içiyor. Esnafın ayakta kalmasının beka meselesi olduğunu düşünüyoruz. Esnaf bakanlığını kuracağız. Tüm sorunlarınızı esnaf bakanlığı aracılığıyla çözeceğiz. Pandemi dönemindeki faizlerinizi sileceğiz. BAĞKUR primlerin faizlerini sileceğiz. Esnaf, BAĞKUR prim borcundan dolayı eczane, hastane kapısından geri dönmeyecek. Esnaf destekleri sigortasını hayata geçireceğiz. En düşük BAĞKUR emekli aylığını asgari ücretle aynı kılacağız. Benim babam BAĞKUR emeklisi, 2800 lira maaş alıyor. Sicil affını mutlaka getireceğiz."
"İKTİDARIN KURDUĞU DÜZENDEN KAYNAKLI SIKINTI VAR"
CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke de hükümeti eleştirerek seçimleri işaret etti. Böke şunları kaydetti:
"Tüm esnafın aynı sıkıntıyı yaşıyor olması düzenden kaynaklı olduğunu gösteriyor. Akaryakıt, elektrik dediniz. Alım gücü yok oldu dediniz. Meselenin düzen meselesi olduğu net gözüküyor. Bu şuna işaret ediyor. Seçime gideceğiz. Aday falan seçmeyeceğiz. Nasıl bir düzende yaşayacağımıza dair tercih yapacağız. Esnaf kan ağlarken, faiz yükü altında ezilirken, esnafın faizini mi sileceğiz yoksa bir yandaş şirketin milyarlarca lira faizini mi sileceğiz?. Bugünkü düzeni kuran iktidarın tercihi zaten açık. Oy kullanırken karşı karşıya olduğumuz tercih bu. İktidar diyor ki 'Kendime yandaş gördüğüm, kaynakları benimle kullanacağına dair anlaşma yaptığım ortağımınkini sileceğim' diyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak diyoruz ki 'Birilerinin faizi silinecekse bu esnafın, borçlu öğrencinin halkın faizi olacak.' Son bir yılda petrol fiyatları dünyada yüzde 76 artmış. Akaryakıt fiyatları bizde yüzde 300 artmış, 4 katına çıkmış. Dünyada bir şey oluyor ama bizde çok daha derin. Demek ki iktidarın kurduğu düzenden kaynaklı sıkıntı var. "
"YANLIŞTA ISRAR EDİLİYOR"
Türk lirasının değer kaybı ile ilgili süreci anımsatan Böke sözlerini şöyle sürdürdü:
"2014'te Amerikan Merkez Bankası çıktı 'Krizimizle baş etmek için para basmıştık. Artık önümüzdeki yıllarda bu parayı ülkemize geri çekeceğiz' dedi. Bu mesajın tercümesi şuydu. 'Borçlu olan ülkeler borç bulmanız daha zor olacak'. İktidar ne yaptı. Toplumla kavga etmeyi seçti. Sonuç önce 2.54 oldu kur. Soru 1 mi 2 mi olurdan, 2 mi 3 mü olura geçti. Ağustos 2014'te fiilen başkanlık rejimine geçildi. 2014'te o dönemde 2 buçuktu döviz kuru. Haziran 2018'de başkanlık rejimi resmi hale geldi. Kur 4 buçuk oldu. Zaten kaynaklarımızı gelir yaratacak alanlara yatırıp borç alma ihtiyacımızı ortadan kaldırmayı seçmedi bu iktidar, ranta yatırdı. Bir avuç imtiyazlıya verdi paraları. Bu sürekli borcun artmasına neden oldu. Yerlilik ve milliliğin gerçek tanımı nedir. En kıymetlilerimize sahip çıkmaktır. Halkımıza, cebimizdeki paramızın değerine... Tek kişi her şeyi bilir hale geldi. Pazarlar yarın açılır mı, açılmaz mı? Tek kişi biliyor. 'Dedim oldu' diyor ve yoluna devam ediyor. Yetmedi Eylül 2021... O tarihler tek adam rejiminde 'Faiz sebep, enflasyon sonuçtur' denilen dönemler. Ben ekonomist olarak çalıştım, hocalığını, bilim insanlığını yaptım. Bu cümle doğru değil. Bu bilimle kavga eden, halkla ekonomiyle inatlaşan anlayışla Eylül 2021'de kur 8 buçuk oldu. Daha bir yıl geçmedi bugün 17.30. Niye? Çünkü bu yanlışta ısrara ediliyor."
"EKONOMİNİN REÇETESİNİN İLK ADIMI SANDIKTAN GEÇİYOR"
Akaryakıt fiyatlarının düşmesini istiyorsak çare sistemin değişmesi gerekiyor. Ortak akılla karar verir hale gelmemiz gerekiyor. Ödediğiniz vergilerin bir avuç yandaşı beslemeye değil çiftçiye, öğrenciye halka kullanılması gerekiyor. Bir kalemde 5 şirkete 75 milyar lira garanti olarak ödenebiliyor mu? Ödeniyor. Demek ki para var. Kur korumalı mevduat adı altında 'Ben Türk lirasına güvence veremiyorum. Ancak olursa kur üzerinden koruyabiliyorum' diyen iktidar Türk lirasının değerini ortadan kaldırıyor. 170 milyar lira ödenecek şu andaki kur hesaplarına göre. O 170 milyar liraya esnafın bugün yaşadığı sıkıntı ortadan kaldırılırdı. Bu sorunların ortaya çıkmaması için ihtiyaç duyulan düzen kurulurdu. Paramız, insan kaynağımız var. Bizde de siyasi iradesi var. Biz iktidara gelirsek o siyasi anlayışı değiştireceğiz. Değişim değişimi talep ederek başlar. Sonunda hepimiz ortağız. Çareyi de hep birlikte üretebiliriz. Sandık gelene, iktidar değişine kadar bu ekonomik buhran maalesef devam edecek. Ekonominin reçetesinin ilk adımı iktidarı değiştirmekten, sandıktan geçiyor."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
1.VİDEO
VELİ AĞBABA'NIN KONUŞMASI
2.VİDEO
SELİN SAYEK BÖKE'NİN KONUŞMASI
3.VİDEO
ZEKERİYE MUTLU'NUN KONUŞMASI VE ZİYARETTEN DETAY GÖRÜNTÜLER