CHP'li Bayramoğlu'ndan Soma Termik Santrali Özelleştirmesine Tepki
Cumhuriyet Halk Partisi Soma İlçe Başkanı Murat Bayramoğlu, Soma Termik Santrali'nin özelleştirilmesine tepki gösterdi. Bayramoğlu, Soma halkının bir araya gelerek özelleştirmenin önüne geçemediklerini söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi Soma İlçe Başkanı Murat Bayramoğlu, Soma Termik Santralinin özelleştirilme kararının ardından bir açıklama yaptı. Bugüne kadar santralin özelleştirilmesi ile ilgili birçok şey söylendiğini ve yazıldığını belirten Bayramoğlu, santral işçilerinin ve Soma halkının bir araya gelerek bunun önüne geçme başarısını gösteremediğini ifade etti.
Bayramoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Soma'nın en önemli simgelerinden birisi olan termik santrali özelleştiriliyor. Bu konuyla ilgili bugüne kadar pek çok şey söylendi, yazıldı. Ancak, ne yazıktır ki; santral işçilerimiz ve Soma halkı bir araya gelerek bunun önüne geçme başarısını gösteremediler."
Özelleştirme denilen işlemin, 1980'lerden sonra özellikle İngiltere başbakanı Thatcher tarafından uygulanan ekonomi politikalarının simgesi haline geldiğini anlatan Bayramoğlu, şöyle konuştu: "Zarar eden kamu kuruluşlarını, devletin; özel sektöre satması biçiminde kısaca tarif edilmekteydi. Ülkemizde de dönemin ANAP hükümetleri eliyle propagandası yapıldı ve bazı uygulamaları görüldü. Tanımının içeriğine bakıldığında özelleştirme aslında akıllıca bir iş gibi görülebilmekteydi. Ancak zaman ilerledikçe, küreselleşme olgusuyla birlikte artık Kamu İktisadi Teşekküllerinin (KİT) zarar edip etmemesinin bir önemi kalmadı. TC Hükümetleri, uluslararası sermaye ve hükümetlere yandaş yerli sermayelerin isteği doğrultusunda KİT'leri satmaya başladı. ANAP döneminde yapılamayan, sonraki dönemlerde bazı hükümetlerce satılamayan KİT'ler AKP hükümetleri döneminde inanılmaz ucuz fiyatlara satıldı. Örneğin üç yıllık kar karşılığı satılan Telekom en hazin örneklerden biridir. Özelleştirme demek, satılan kar eden KİT karşılığında devletin kasasına giren, çoğunlukla da değerinin çok altında fiyatla satıldığı için sermayeye avantaj sağlayan bir işlem demektir. İşçilerin iş kaybetme korkusu olmadan çalıştıkları ve özelleşmiş haline göre çok daha yüksek ücretler aldığı kurumlardır KİT'ler."
Devlet işletmesinde iş güvenliği, işçi sağlığı konularında ihmal olmasının söz konusu olmadığını anlatan Bayramoğlu, şunları söyledi: "Alınan nisbeten yüksek maaşlar ve iş garantisi nedeniyle kent esnafının da bu durumda avantajlı olduğu açıktır. Tüm bunlara rağmen neden bu özelleştirme engellenememiştir? Burada pek çok sosyolojik, psikolojik etmenden söz edilebilir. Ama taşeronlaşma belası burada da karşımıza çıkmaktadır. Emeğin sömürülmesi ve modern kölelik anlamına gelen taşeronlaşma mikrobu önce bu işletmelere bulaştırılmış ve oranı gittikçe artırılmıştır. Böylece iş barışı bozulmuş aynı işi yapan insanlar arasında ücret dengesizliği sağlanarak, işçilerin işletmelerine sahip çıkma noktasında birlik olmaları engellenmiştir. Tabi bu arada tüm bu dayanışmayı sağlaması gereken, öngörüde bulunması ve eylemlilik noktasında kararlı bir duruş sergilemesi beklenen sendikanın etkisizliği ve acınası hali de ne yazık ki ortadadır."
Soma'nın bir işçi ve emek kenti olduğunu anlatan Bayramoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu kent; her geçen gün emeğin daha değersizleştiğini, esnek çalışma modellerinin getirildiğini, iş güvencesinin ortadan kalktığını, işçinin kendi davasına bile değişik gerekçelerle yeterince sahip çıkmadığını, iş güvenliği konusunun önemsiz görüldüğünü ve insan yaşamının bir parça kömür için gözden çıkarılabildiğini kahrolarak yaşıyor. Elimizdeki varlıklarımız; gözümüzün önünde, ellerimizden kayarken tüm bu olan bitenin sorumlularını not ediyoruz." - MANİSA
