CHP'li Erdem'den İktidara 'Devlet Memurları Kanun Teklifi' Tepkisi: "Bu Torba Kanun Teklifi Bu Hâliyle de Anayasa'ya Aykırılık Taşımaktadır"
CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşüldüğü TBMM Genel kurulu’nda; "Bu iktidar Anayasa'ya uymamakta ısrar ediyor. 30 maddeden oluşan bu torba kanun teklifi bu hâliyle de Anayasa'ya aykırılık taşımaktadır. Teklif, bu hâliyle geçerse bazı maddeleri yine muhtemelen Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilecek" dedi.
(TBMM) - CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşüldüğü TBMM Genel kurulu'nda; "Bu iktidar Anayasa'ya uymamakta ısrar ediyor. 30 maddeden oluşan bu torba kanun teklifi bu haliyle de Anayasa'ya aykırılık taşımaktadır. Teklif, bu haliyle geçerse bazı maddeleri yine muhtemelen Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilecek" dedi.
Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmeleri, TBMM Genel Kurulu'nda devam ediyor. Teklife ilişkin söz alarak AK Parti iktidarının yasa yapma pratiğini ve torba kanun alışkanlığını eleştiren DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, şunları söyledi:
"Torba yasalarla hukuk devletinin dayandığı hukuki güvenilirlik, hukuki belirlilik ve hukuki tutarlılık ilkeleri açıkça ihlal edilmektedir. Torba yasa yöntemiyle Meclis'e getirilen kanun teklifleri aracılığıyla onlarca farklı yasada ve birçok farklı konuda aynı anda düzenleme yapılmakta ve bu da yasama bütünlüğünü bozarak milletvekillerinin kanunu denetleme ve düzeltme olanağını zorlaştırmakta hatta neredeyse ortadan kaldırmaktadır. Ama sizin için önemli değil çünkü siz zaten saraydan gelen kanun tekliflerini imza atmak suretiyle burada kendi kanun teklifinizmiş gibi sunuyorsunuz ve tartıştırıyorsunuz ama çok ciddi bir sorun yarattığınızın farkında değilsiniz.
"Devlet Denetleme Kurulu denetçilerinin görev ve yetkileri Anayasa'ya aykırı bir şekilde genişletilmek isteniyor"
Bu yöntemle farklı alanlara ilişkin birçok düzenlemenin arasında gizlenen bazı düzenlemelerin toplumsal ve politik muhalefetin direncine takılmadan yasalaştırılması da amaçlanmaktadır; zaman zaman bu durumlarla da karşı karşıya kalıyoruz. Yasama etiğini ayaklar altına alan ve yasama kalitesini düşüren bu yasa yapma tekniği, aynı zamanda halkın temsilcilerinin halkın sorunlarına çözüm bulabilmesini engelleyen sonuçlar da doğurmaktadır. Bu sebeplerle torba yasa uygulamasından vazgeçilmelidir, zorunlu olmadığı sürece böyle bir şeye başvurulmamalıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin inşa edildiği süreçte yapılan anayasa değişikliklerinden biri de millet iradesinin temsil edildiği Meclis'in kanun yapma yani yasama yetkisinin sembolik bir hale getirilmesi oldu. Bu süreçte kanunla düzenlenmesi gereken birçok husus Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle düzenlenmeye çalışılmaktadır ve bu kararların önemli bir kısmı ise AYM'den dönmektedir. Sistemsel bir sorunla karşı karşıyayız. Saraydaki o çok fevkalbeşer hukukçular yetersiz mi acaba, anlamıyorlar mı bu meseleyi, Anayasa'ya aykırı adımlar attıklarının farkında değiller mi yoksa hukukun üstünlüğüne mi karşılar yani Anayasa'ya rağmen yan yolları tercih ederek ülkeyi yönetmeye mi çalışıyorlar yoksa fırsatçı bir anlayışla 'Biz kararnameyi çıkaralım, Anayasa Mahkemesi bozana kadar bunları kullanalım' mı diyorlar? Hangisi bunlardan, bunu hiç düşündünüz mü, bunu hiç kendinize sordunuz mu? Hayır, bunları yapmıyorsunuz.
Şimdi, bu kanun teklifindeki özellikle 3 maddeye işaret etmek istiyorum, o da Devlet Denetleme Kurulu'yla ilgili olan 10, 11 ve 12'nci maddeler; çok açık bir şekilde Anayasa'ya aykırılık var; özellikle 10 ve 12'nci maddeler, çok açık bir şekilde... Devlet Denetleme Kurulu denetçilerinin görev ve yetkileri Anayasa'ya aykırı bir şekilde genişletilmek isteniyor; Devlet Denetleme Kurulu'na vakıflarda, kooperatiflerde, birliklerde ve bu kurum ve kuruluşların her türlü ortaklık ve iştirakinde her türlü idari soruşturma, araştırma, inceleme yetkisi verilerek Anayasa'nın 108'inci maddesinde açıkça belirtilen yetkisinin dışına çıkarılmak isteniyor; kabul edilebilir bir durum değil."
"İstisnai kadrolar üzerinden memuriyete geçiş var, bunun sınırlandırılması lazım"
İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta da AK Parti'nin torba kanun teklifi pratiğini eleştirerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kamu personellerine verdiği ancak yerine getirilmeyen sözleri hatırlattı. Ayrıca, 2025 yılı itibarıyla değişecek olan emeklilik uygulamasına ilişkin konuşan Usta'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"İktidarın verdiği, bizzat Cumhurbaşkanı'nın verdiği sözler var; onların tutulması lazım. Mesela 3600 ek göstergeyle ilgili söz verdi Cumhurbaşkanı 'Çözeceğiz' dedi, bir kısmına verildi ama önemli bir kısmına verilmedi. Taşerondan da kadroya geçirilmesi meselesi, bir kısmına verildi ama bir kısmına verilmedi. Aynı oda içerisinde aynı işi yapan insanların bazıları kadrolu oldu, bazıları olamadı. İstisnai kadrolar üzerinden memuriyete geçiş var, bunun sınırlandırılması lazım; bu, kul hakkıdır, böyle bir şey olmaz. İnsanlar niye KPSS çalışıyor? Siz bir kısım insanları, işte birtakım istisnai kadrolar üzerinden memuriyete geçirirseniz çok ciddi bir şekilde vatandaşa eziyet etmiş olursunuz.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildikten sonra Cumhurbaşkanı kararnamesiyle bir kısım düzenlemeler yapılıyor. Aslında, bunlar açık bir şekilde Anayasa'ya aykırı, Anayasa'ya aykırı olduğu da biliniyor; biline biline bunlar yapılıyor ancak bunların Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi, oradan iptallerin çıkması filan en az iki üç yıllık bir zaman alıyor. Bu sürede aslında Anayasa'ya aykırı bir şekilde bir kısım işlemler yapılmış oluyor ve ondan sonra da şöyle bir emrivaki yapılıyor bize. Bu hukuk devletiyle bağdaşacak bir durum değildir. Devlet Denetleme Kurulu'na ilişkin hususlar bunlardan bir tanesi.
2024 yılında emekli olacaklar ile 2025 yılın ilk altı ayında emekli olacaklar arasında, hatta 2025 yılının tamamında emekli olacaklar arasında ciddi bir maaş farklılığı olacak, emekli maaşı farklılığı olacak yani bu yıl emeklilik dilekçesini verenler için 2024 güncelleme katsayısı yüzde 86 olacak, 1 Ocak'ta verdiği anda, bir anda bu yüzde 45'e düşecek ve emeklilik hayatı boyunca doğacak bir emekli maaş farkı oluşuyor. Böyle bir şey olabilir mi ya, düzgün bir devlette böyle bir şey olabilir mi? Olmaz; bunun düzeltilmesi lazım. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bunu söyledik, önerdik yani sıkıntı da biliniyor, bilinmeyen bir şey de değil ancak AK Parti grubunda maalesef haksızlığı, adaletsizliği düzeltme yönünde hiçbir gayretin olmadığını çok net bir şekilde burada görüyoruz. Belki beş yıl daha çalışmak isteyen bir kısım insanların, çok yetişmiş, kaliteli insanların şimdi apar topar hepsi emekli oluyor yani zaten bu ülkenin yetişmiş insan gücü ihtiyacı varken onlar emekli oluyor."
"30 maddeden oluşan bu torba kanun teklifi bu haliyle de Anayasa'ya aykırılık taşımaktadır"
CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem, teklif üzerine söz alarak şunları söyledi:
"2017'de referandum sonucunda dünyada eşi olmayan bir tek adam rejimine geçtik. Pratikte tek adam rejimini sağlayan en önemli araçlardan biri de 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname. Pek çok ayrıntı içeren değişiklikler bu kanun hükmünde kararnamelerde yer aldı. Tek adam rejimine geçiş için, hatırlayın, o dönemde hükümetin son gününde çıkardığı 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yeniden düzenlenebilsin diye birçok kanunun yüzlerce maddesi yürürlükten kaldırılmıştı. Anayasa'daki kanunla düzenlenmiş bir alanda Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle düzenleme yapılmasına yönelik engeli ve Anayasa'nın çizdiği sınırları aşmak için çıkarılan 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle, Cumhurbaşkanı'na bütün alanlarda kimseye hesap vermeden düzenleme yolu açılmış ve o gün rejimin otoriterleştirilmesinin ilk adımı atılmıştı. Anayasa Mahkemesi, bugüne kadar partimizin yaptığı başvuru üzerine hem 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin hem de bu KHK'yle açılan alanlara yönelik olarak Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılan düzenlemelerin birçoğunu iptal etti; şimdi bunlarla ilgili düzenlemeleri tekrar getiriyorsunuz. Peki, önümüze getirilen bu kanun teklifinde bunlara dikkat ediliyor mu? Hayır. Bu iktidar Anayasa'ya uymamakta ısrar ediyor. 30 maddeden oluşan bu torba kanun teklifi bu haliyle de Anayasa'ya aykırılık taşımaktadır. Komisyonda uyardık, biraz önce Grup Başkanvekilimiz de uyardı; teklifin 10'uncu, 12'nci, 15'inci ve 27'nci maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğunu dile getirdik. Teklif, bu haliyle geçerse bazı maddeleri yine muhtemelen Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilecek dedik, tabii ki yine bizi dinlemediler.
1, 7 ve 16'ncı maddeler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda bazı değişiklikler yapılarak memurlara bir kademe ilerleme hakkı veriliyor. Madem kanunu değiştiriyorsunuz, bu kanun değişikliğini yapıyorsunuz, bu maddelere memur, emekli maaşlarına ilave ek ödeme yapılması, memurlara ek zam ve refah payı verilmesi, memurların vergi diliminin yüzde 15'e sabitlenmesi gibi kamu emekçilerinin taleplerini de ekleyebilirdiniz. Ayrıca, kamudaki keyfilik ve siyasallaşma göz önüne alınarak maddede yer alan disiplin cezası almamak şartının da teklif metninden çıkarılması gerekmektedir. Teklifin 2'nci maddesiyle, Cumhurbaşkanı'nca belirlenecek uluslararası kuruluşlarda görev almak isteyen memurlara yabancı memleketlerin resmi kurumlarında 10 yıla, uluslararası kuruluşlarda 21 yıla kadar ücretsiz izin verilmektedir. 'Cumhurbaşkanı'nca belirlenecek uluslararası kuruluşlarda' ibaresi muğlaktır. Bu niye Cumhurbaşkanı'nın inisiyatifine bırakılıyor? Bunların daha detaylı ve sınırlandırılacak şekilde madde metninde düzenlenmesi gerekmektedir."