CHP'li Milletvekillerinden Adliye Önünde Destek Eylemi
Dhkp-c'ye yönelik düzenlenen operasyon kapsamında tutuklanan Yurt Gazetesi muhabiri gazeteci Sami Menteş'e destek için Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde eylem düzenlendi.
Dhkp-c'ye yönelik düzenlenen operasyon kapsamında tutuklanan Yurt Gazetesi muhabiri gazeteci Sami Menteş'e destek için Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde eylem düzenlendi. Eyleme CHP'li milletvekilleri Melda Onur, İlhan Cihaner ve Hüseyin Aygün ile ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş da destek verdi. Eyleme 30 kişilik bir grup katıldı.
"EN GENÇ TUTUKLU GAZETECİ DE BİZDE"
Burada konuşma yapan CHP'li Onur, tutuklu gazeteci sayısında rekora koşulduğunu belirterek 'Yeni bir rekorumuz var. En genç tutuklu gazeteci de bizde. Biz iktidarı tebrik ediyoruz. Çok acı bir tebrik bu. 262 gündür arkadaşımız içeride. Suçunun muhalif bir yayın organında çalışmak olduğunu biliyoruz. Demek ki kendisi parasız eğitim istediği için suçludur.Ben mi yanlış hatırlıyorum. Başbakan parasız eğitimin önünü açmak için bir takım demeçler vermedi mi' Bu eğitim de bazı alınan paralar kaldırılmadı mı? En büyük parasız eğitim isteyen suçlu o o zaman.İlanlar verilmedi mi? Niye o zaman parasız eğitim isteyen arkadaşlarımız içeri alındı. Niye tutuklanıyorlar" diye konuştu.
"KARŞIMIZDAKİ GÜÇ ÇOK KARANLIK VE TEHLİKELİ BİR GÜÇ" Onur'dan sonra söz alan CHP'li vekil Hüseyin Aygün ise 'İleri demokraside gizli tanık diye bir müessese işkencenin yerine ikame edildi. Avukatların, sanıkların yüzlerini görmediği, kendisine soru soramadığı, mimiklerini takip edemediği, doğru ya da yalan söylediğini anlayamadığı hayali kişiler -çoğunluğu MİT ajanları, istihbarat mensupları, cemaat ortakları- devreye sokularak muhalifler avlanmaya başlandı. Ben bir avukat olarak şunu anladım.İşkenceli sorgu yöntemi adli yargılama açısından ne kadar iyiymiş. Çünkü işkenceye 1 hafta dayandığınızda yada vücudunuzdaki izler doktor raporuyla belgelendiğinde sizi hiçbir mahkeme mahkum edemezdi. 90'lı yıllarda askeri yargı ve vesayet rejimi denen dönemde bile Türkiye'nin pratiği bu karda iğrenç olmamıştı. Şimdi cemaatin belirlediği karanlık adamlar şu güzel binalarda karanlık planlara bağlı olarak Sami gibi dünyanın en genç gazetecilerinin hayatlarını mahvetme yolunda yoğun çaba sürdürüyorlar. Bugün Sami'yi alabiliriz. Bazıları tahliye olabilir. Ama benim sizden istediğim şu: Karşımızdaki güç çok karanlık ve tehlikeli bir güç. Buna karşı mücadeleye etmeliyiz. Sami'yi almakla yetinemeyiz. Tahliye edilse bile gizli tanık ifadeleriyle mahkum edilecektir. Hepimizin Gezi günlerinde olduğu gibi sert ve çatışmalı bir dönemin beklediğini düşünüyorum" dedi.
Açıklamanın ardından grup adliyeye girmek istedi. Ancak polis grubun adliyeye girişine izin vermedi. CHP'li Aygün polis müdürleriyle görüşerek polis barikatını kaldırmak istese de başarılı olamadı. Bunun üzerine Aygün, diğer kapıdan adliyeye girdi. Girişine izin verilmeyen grup ise polis barikatının önünde oturma eylemi yaptı.