Chp Lideri Kılıçdaroğlu: Bozulmayan Ortaklık Suç Ortaklığıdır
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan ile Arınç arasındaki çelişkilerin AK Parti içinde bir çatırdamaya neden olmayacağını belirterek, "Bilirsiniz, bozulmayan ortaklık, suç ortaklığıdır."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan ile Arınç arasındaki çelişkilerin AK Parti içinde bir çatırdamaya neden olmayacağını belirterek, "Bilirsiniz, bozulmayan ortaklık, suç ortaklığıdır. Her ortaklık bozulabilir ama suç ortaklığı kolay kolay bozulmaz. Bu ortaklık ise demokrasinin olmadığı bir ortaklıktır. Dolayısıyla kolay kolay bozulmaz" dedi.
Kılıçdaroğlu, Halk TV'de bir programa katılarak Uğur Dündar'ın sorularını cevaplandırdı.
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'un bir vatandaşa ettiği küfürle ilgili bir soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, valilik makamının önemli olduğunu aktardı. "Bu vali bildiğimiz vali değildir" diyen Kılıçdaroğlu, valilerin verilen emirleri sorgulaması gerektiğini ve ona göre hareket etmesi gerektiğini söyledi. Coş'un yaptıklarıyla devletin değil "iktidarın valisi" haline geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, Coş'un görev yaptığı her yerde sorun yarattığını savundu. Bir valinin ağzından küfür çıkmaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Çünkü vali devleti temsil eder. Devlet vatandaşına küfretmez. Eğer siz başbakandan başlayarak üslubu bozarsanız vali de bozar tabi" değerlendirmesinde bulundu. Valinin görevden alınması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın ise "Ben valimi yedirtmem" dediğini dile getirdi. "Kimse kusura bakmasın ama yamyamlık çok gerilerde kaldı" diyen Kılıçdaroğlu, "Ne demek 'yedirtmem?' Vali yine vali olarak kalacak. Merkez valisi yaparsın, vatandaşla yan yana getirmezsin. O Vali vatandaşla yan yana gelecek türden bir vali değil. Vatandaşa küfür eden birini siz artık vali olarak atayamazsınız. Merkez valisi olarak atarsınız... Sağlıklı çalışan bir demokraside bu vali derhal görevden alınır. Hatta vali kendiliğinden istifa eder. "Ben işin dozunu kaçırdım, artık valilik yapamam' der ve istifa eder. Ama bizde ahlaki kurallar bu kadar gelişmedi" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, cumhuriyet tarihinde ilk kez bir valinin halka küfür ettiğini vurgulayarak, "Sayın Başbakan, ahlaktan bahsediyor değil mi? Temiz siyasetten, Müslümanlık'tan bahsediyor değil mi? Sormazlar mı adama "Halkına küfreden valiyi yerinde tutan başbakana ne denir?' Onun ahlakı sorgulanmaz mı?" ifadelerini kullandı.
-"ARINÇ BURADAN ARADA BİR ÇIKMAK İSTİYOR"-
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "aktif siyaseti bırakacağım" yönündeki açıklamalarını değerlendiren Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin kendilerinin anladığı türden bir siyasi yapısının olmadığını bu nedenle de bu alana fazla girmek istemediğini belirtti.
AK Parti'nin "biat kültürüne", "güce koşulsuz uyma kültürüne" sahip bir parti olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Güç kimin elinde? Erdoğan'ın elinde. Arınç buradan arada bir çıkmak istiyor. Düşüncesini daha net ifade etmek istiyor. Doğru bildiğini zaman zaman da söylüyor" diye konuştu.
Deniz Feneri davasında Arınç'ın davada geçen RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın istifa etmesi gerektiği yönünde görüş beyan ettiğini ancak Akman'ın istifa etmediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Rüşvet gibi, yolsuzluk gibi hepimizi rahatsız eden konularda Arınç, hepimizin bir anlamda duygusuna tercüman oldu. 'O koltukta bunun oturmaması lazım' dedi. Toplum vicdanının sesi oldu" ifadesini kullandı.
Akman'ın istifa etmemesinin ardından Arınç'ın herhangi bir tepki vermediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, buna benzer bazı çelişkilerin de zaman zaman yaşandığını belirtti. Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin kültürünün demokratik olmadığını anlattı.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın bir gazeteye yansıyan "O bakanı bulursam kapının önüne koyacağım" sözlerine ve BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın bazı bakanlara Erdoğan'ın şiddet uyguladığı sözlerine hiçbir bakanın tepki göstermemesini eleştirdi.
-"ÇATIRDAMA OLMAZ"-
Başbakan Erdoğan ile Arınç arasındaki çelişkilerin AK Parti içinde bir çatırdamaya sebep olup olmayacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"Çatırdama olmaz. Bilirsiniz, bozulmayan ortaklık, suç ortaklığıdır. Her ortaklık bozulabilir ama suç ortaklığı kolay kolay bozulmaz. Bu ortaklık ise demokrasinin olmadığı bir ortaklıktır. Gücün egemen olduğu, diğerlerinin de bu gücün etrafında halka oluşturdukları bir yapı var. O nedenle bu yapı bizim anladığımız anlamda demokratik bir yapı değil. Dolayısıyla kolay kolay bozulmaz. Bu yapı Türkiye için tehlikeli bir yapı."
-"TÜRBAN OLAYINDA SERGİLEDİĞİMİZ TUTUMUN KAYNAĞI GEZİ OLAYIDIR"-
Sarıgül'ün CHP üyelik kartını almak üzere CHP'ye gelişinde yoğun bir kalabalığın parti genel merkezinde toplanması üzerine "Sarıgül CHP'ye katılmadı. CHP, Sarıgül'e katıldı" eleştirilerinin yapıldığının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, Sargül'ün CHP'ye katılımında Türkiye Değişim Hareketi'nin bütün unsurlarıyla katılmasının sevindirici bir durum olduğunu belirtti.
"CHP'nin Gezi Parkı ruhunu yeterince kucakladığı kanısında mısınız?" sorusuna Kılıçdaroğlu, bu olayla gençlerin kendilerine ders verdiğini anlattı. Kendilerinin zaman zaman küçük ayrıntılarda boğulduklarına ve kendilerinin de bunun farkında olduklarına değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Emin olun, bizim parlamentoda türban olayı konusunda sergilediğimiz tutumun kaynağı Gezi olayıdır. "Ayrışmaya izin vermeyin' diyorlardı. "Birilerinin insanların kılık-kıyafetleri üzerinden siyaset yapmalarına izin vermeyin' diyorlardı. Bunlar beraber eylem yaptılar orada. Anti Kapitalist Müslümanlar orada Cuma Namazını kıldılar. Sosyalist gençler de onların güvenliğini sağladılar. Bu görkemli birlikteliği biz siyasetin içine taşımak zorundayız, zorundaydık."
-"SARIGÜL'ÜN BANA SÖYLEDİĞİ; "VEREMEYECEĞİ HİÇBİR HESABIM YOK' "-
Gezi Parkı'ndaki eylemcilerin Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e nasıl baktığı hakkında bir araştırma yapmadıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, ilerleyen zamanlarda bütün aday adayları için bu araştırmanın gerçekleştirileceğini söyledi.
Sarıgül'ün partiye katılmasının "bir proje" olarak değerlendirilmesi ve ilk olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ardından CHP Genel Başkanlığı son olarak da Başbakanlık görevine gelme hedefinin bulunduğuna yönelik iddiaların sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, Sarıgül'ün partiye gelmeden önce hakkında dava olup olmadığının incelendiğini söyledi. Sarıgül ile ilgili bir yolsuzluk durumunun olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Eğer, AKP, bugüne kadar hiçbir işlem yapmayıp duruyor ve bugünden sonra 'Ben, yolsuzluk dosyalarını açacağım Sarıgül ile ilgili' diyorsa samimi bulmuyorum. Neden, yolsuzluk yapan adamın yolsuzluğunu sakladığınız andan itibaren, siz yolsuzluğun ortağısınızdır demektir. Sayın Sarıgül'ün bana söylediği "veremeyeceği hiçbir hesabım yok.' Güzel, hiçbir sorunumuz yok" şeklinde konuştu.
-"KEŞKE ALİ İSMAİL KOYSALARDI"
Kılıçdaroğlu'na yayın sırasında Başbakan Erdoğan'ın 4. torununun dünyaya geldiği ve isminin de Ali Tahir konulduğu söylendi. Kılıçdaroğlu da bebeğin analı-babalı büyümesini temenni ederek, "Her iki isim de güzel ama keşke Ali İsmail koysalardı" dedi. Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine de bu isteğinin Eskişehir'deki Gezi olaylarında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz'dan kaynaklandığını ifade etti.