CHP Ordu Milletvekili Torun: "Boğazlıyan Belediyesi, Deprem Bölgesine Gönderilmek Üzere Toplanan Temel İhtiyaç Malzemelerini Marketlere Ücretsiz...
CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, “Boğazlıyan Belediyesi, deprem bölgesine gönderilmek üzere Boğazlıyan sakinlerinden toplanan, temel ihtiyaç malzemelerini marketlere ücretsiz vererek seçim zamanı geldiğinde bu marketlerin seçmene yardım dağıtmasını istiyor. Belediye deprem yardımlarını, seçim rüşvetine çevirmeye çalışıyor. Duyarlı yurttaşlarımızın şikayetleri ve sosyal medya paylaşımları sayesinde ortaya çıkan bu rezilliğe ilişkin soruşturma devam ediyor. AKP’li Boğazlıyan Belediyesi’nde yaşananlar, AKP anlayışının, AKP vicdansızlığının, AKP belediyeciliğinin kısa bir özetinden ibarettir” açıklamasını yaptı.
CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, "Boğazlıyan Belediyesi, deprem bölgesine gönderilmek üzere Boğazlıyan sakinlerinden toplanan, temel ihtiyaç malzemelerini marketlere ücretsiz vererek seçim zamanı geldiğinde bu marketlerin seçmene yardım dağıtmasını istiyor. Belediye deprem yardımlarını, seçim rüşvetine çevirmeye çalışıyor. Duyarlı yurttaşlarımızın şikayetleri ve sosyal medya paylaşımları sayesinde ortaya çıkan bu rezilliğe ilişkin soruşturma devam ediyor. AKP'li Boğazlıyan Belediyesi'nde yaşananlar, AKP anlayışının, AKP vicdansızlığının, AKP belediyeciliğinin kısa bir özetinden ibarettir" açıklamasını yaptı.
CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Yozgat'ta AKP'li Boğazlıyan Belediyesi'nde, Belediye Başkanı'nın da ismin geçtiği ve "depremzedeler için toplanan temel ihtiyaç malzemelerinin seçim rüşvetine çevrilmesi" iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Torun, şöyle konuştu:
"6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında ortaya çıkan insanlık dramına hepimiz şahit olduk. Vergilerle, baskıcı uygulamalarla, ayrımcılıkla, torpille yurttaşını ezen, sömüren hükümetin böylesine acil durumda nasıl aciz kaldığını bir kez daha gördük. Enkaz altında hayatını kaybeden insanların seslerini hepimiz duyduk. Depremzede yurttaşlarımız, hayatla ölüm arasındaki ince çizgide yaşam mücadelesi verirken bölgeye yardım etmeye çalışan muhalefet belediyelerini engelleyen, kavga eden bir yönetim anlayışını gördük maalesef. Bu anlayış, 21 yıllık AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan, afet ortamında dahi vazgeçmediği çatışma anlayışının ta kendisidir. Ama orada bu ülkenin, bu devletin ve bu Meclis'in asıl sahipleri duruma el koydu. Halkımızın her bir bireyi, bütün yurttaşlarımız varıyla yoğuyla depremzedelere sahip çıktı, ekmeğini böldü, her türlü yardımı yaptı.
"DEPREMZEDELER İÇİN BELEDİYE BÜNYESİNDE TOPLANAN AYNİ YARDIMLAR, BOĞAZLIYAN'DAKİ MARKETLERE SATILMIŞ"
Depremin üzerinden dokuz ay geçti. Depremzedelerin temel ihtiyaçları maalesef hala sağlanamadı. 300 gün sonra enkaz altından hala cenazeler çıkıyor. Yaklaşık 10 gün önce de Yozgat'ın Boğazlıyan Beldesi'nde ortaya çıkan skandal maalesef artık bizleri şaşırtmıyor. Bilindiği üzere Boğazlıyan Başkanı AKP'li Gökhan Coşar, 6 Şubat depremi sonrasında depremzedeler için belediye bünyesinde toplanan ayni yardımlar, Boğazlıyan'daki marketlere satılmış. Olayın tanıklarının savcılık ifadeleri ise kan dondurucu.
"BELEDİYE BAŞKANI GÖKHAN COŞAR'I ARAYARAK İZİN İSTEMİŞLER"
Toplanan gıda ürünlerini belediye, ağustos ayında ücretsiz olarak esnafa dağıtıyor. Şöyle bir teklifte bulunuyor: Biz şimdi bu mallar için bir ücret almayalım. Seçim zamanı ihtiyaç sahiplerine vereceğimiz karşılığı insanlara bedelsiz mal verin. Depremzedeler için toplanan yardım malzemelerinin üzerine üşüşen yağmacılar, anlaşmazlığa düştükleri konularda doğrudan Belediye Başkanı Gökhan Coşar'ı arayarak izin istemişler. Bir değişle olup bitenlerden Belediye Başkanı'nın haberinin olmamasının ihtimali ve olasılığı kesinlikle yok.
Yardım mallarını bedava alarak seçim zamanı belediye yardım etme sözü veren esnafın savcılık ifadeleri de olan bitenleri açıkça ifade ediyor. Deprem yardımlarını esnafa pazarlayan belediye çalışanı ile market sahibi arasında geçen konuşmayı, Boğazlıyan Cumhuriyet Savcılığı'na verilen ifadeden aktarmak istiyorum: ' Bir belediye çalışanı gelerek deprem zamanı, depremzedelere gönderilmek üzere çok fazla yardım topladıklarını, halen depolarında gıda malzemelerinin bulunduğunu, deprem bölgesine 21 tır gıda malzemesi gönderdiklerini, bölgedeki kurumların kendilerine artık malzeme göndermeyin dediğini ve malzemelerin ellerinde kaldığını söylüyor. Devamında da biz bu malzemeler sana verelim. Vermiş olduğumuz ürünler karşılığında bir fiyat belirleyelim. Sonra zamanı geldiğinde Boğazlıyan'da yaşayan ihtiyaç sahiplerine belirlediğimiz fiyat kadar malı senden alıp ihtiyaç sahiplerine dağıtalım.' Sonra bu teklifi kabul eden esnaf, malzemeler bozulup israf olmasın diye teklifi kabul ettim diyor ama bozulmasından endişe edilen ürünler şöyle: Bebek maması, yağ, makarna ve salça. Saydığımız ürünler, konserve ve kuru gıda öyle kısa zaman zarfında bozulacak ürünler değil.
Şimdi vereceğim detayları açıklamak gerçekten zor: Çünkü, deprem bölgesinde insanlarımız olumsuz hava şartlarıyla, açlıkla mücadele ederken belediye deposundan sözünü ettiğim markete tam üç seferde bebek mamaları sevk edilmiş. Yine market sahibinin ifadesini doğrudan aktaracağım: 'Bu malzemelerden en fazla satılanı, bebek maması oldu. Çünkü, piyasa fiyatının çok daha altında satmıştık. O zamanlar piyasada 169 lira olan mamaların sağlam paketlerini 129 liraya, hasarlılarını 90 liraya, 100 liraya sattık. Belediye temsilcisi ile toplam 40 bin lira skalasında bebek mamalarını 70 liradan hesap etmiştik. Ucuza sattığımız için bebek mamaları çabuk bitti. İlk partiden 10 gün sonra irtibat kurduğum şahsı arayarak bebek mamasının kalıp kalmadığını sordum. O da bana kaldığını söyledi. Bunun üzerine belediyenin aracı ile bana bir parti daha bebek maması gönderdiler. İkinci partiden 10 gün sonra da yine bebek maması geldi. İkinci ve üçüncü seferlerde de bebek mamaları üzerinde sağlı sollu belediye amblemleri bulunan beyaz renkli bir ticari araç ile getirdiler.' Bunu market sahibi ifade ediyor. Kanımız donuyor arkadaşlar.
"BAŞKANIM MALLARI YIĞDIK. 26 BİN LİRA BEDEL BELİRLEDİK. BU BEDELİ UYGUN GÖRÜYORSANIZ SATIŞA BAŞLAYALIM"
Belediyenin deprem yardımları üzerinden yürüttüğü ticareti, tüm çıplaklığıyla anlatan esnaf, sadece Belediye Başkanı'yla telefonda görüşmemiş, WhatsApp uygulaması üzerinden mesaj atarak şöyle ifade etmiş:
'Başkanım malları yığdık. 26 bin lira bedel belirledik. Bu bedeli uygun görüyorsanız satışa başlayalım' diye Belediye Başkanı'ndan izin istiyor. Mesaja Başkan cevap vermiyor. Esnaf da cevap gelmiyorsa bir sakıncası yoktur diye satışa başlıyor. İlk etapta 26 bin lira olan fiyat, ikinci ve üçüncü partiler ile 40 bin liraya çıkıyor.
"BELEDİYE ÇALIŞANI DÜKKANINA GELEREK AFAD'A 7 BİN LİRA PARA GÖNDERMESİNİ İSTİYOR"
Henüz karanlıkta olan bir olay var. Bu esnaf, savcılığa ifade vermeden bir hafta önce bir belediye çalışanı dükkanına gelerek AFAD'a 7 bin lira para göndermesini istiyor. Bu kişinin önceden belediyeden dükkana mal getirmiş birisi olduğunu söyleyen esnaf bu parayı yatırmadıklarını ifade ediyor. Soruşturmanın ileriki aşamalarında bu konunun da aydınlatılacağını ümit ediyorum. Konunun takipçisiyiz.
"YAŞANANLAR, AKP ANLAYIŞININ, AKP VİCDANSIZLIĞININ, AKP BELEDİYECİLİĞİNİN KISA BİR ÖZETİNDEN İBARETTİR"
Özetlemek gerekirse, Boğazlıyan Belediyesi, deprem bölgesine gönderilmek üzere Boğazlıyan sakinlerinden toplanan temel ihtiyaç malzemelerini marketlere ücretsiz vererek seçim zamanı geldiğinde bu marketlerin seçmene yardım dağıtmasını istiyor. Belediye deprem yardımlarını, seçim rüşvetine çevirmeye çalışıyor. Duyarlı yurttaşlarımızın şikayetleri ve sosyal medya paylaşımları sayesinde ortaya çıkan bu rezilliğe ilişkin soruşturma devam ediyor. AKP'li Boğazlıyan Belediyesi'nde yaşananlar, AKP anlayışının, AKP vicdansızlığının, AKP belediyeciliğinin kısa bir özetinden ibarettir."