Haberler

'CHP'ye Değil, Baykal'a Oy Verilmedi'

Abone Ol

Sarıgül, Baykal'ın Uyguladığı Yanlış Politikalar Sebebiyle Güneydoğu Halkını Partiden Kopardığını İleri Sürdü. Sarıgül, Diyarbakır'a Bölge Halkından Atatürk, İnönü ve CHP Adına Özür Dilediğini Söyledi

İstanbul Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Diyarbakır'a geldi. Sarıgül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın uyguladığı yanlış politikalar sebebiyle Güneydoğu halkını partiden kopardığını ileri sürdü. Sarıgül, Diyarbakır'a bölge halkından Atatürk, İnönü ve CHP adına özür dilediğini söyledi.

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinde yapılan toplantıda konuşan Mustafa Sarıgül, bütün güneydoğulu yurttaşlarımızdan Cumhuriyet Halk partisi adına özür dilemek üzere geldiğini belirterek, "Sayın Baykal ve arkadaşlarının Türkiye'nin her noktasında ama Güneydoğu'da uyguladıkları dar sığ ve çağdışı politikalar münasebetiyle Güneydoğunun hiç bir ilinde CHP maalesef milletvekili çıkaramamıştır. Yurttaşlarımız CHP'ye değil, Baykal'a oy vermemiştir. Güneydoğu halkı CHP'ye darılmamıştır, Baykal'ın uyguladığı yanlış

politikalara darılmıştır. Bir kez daha üzerine basarak ifade etmek istiyorum ki Güneydoğu'ya Diyarbakırlı yurttaşlarımızdan CHP adına özür dilemeye geldim. Baykal ve arkadaşlarının dar düşünmesi, CHP'ye yakışmayan sığ politikalar izlemesi, Güneydoğu'daki Kürt yurttaşlarımızla yakinen temas kurmaması sonucu CHP dibe vurmuştur. Ama dibe vuran CHP'nin anlayışı değil, Baykal ve arkadaşlarının yanlışlarıdır. Güneydoğu'da ve Türkiye'de nasıl 37 şehirde milletvekili Baykal ve arkadaşları sayesinde seçilmemişse,

inanıyorum ki ilk yapılan genel seçimlerde CHP şahlanacaktır. Hak ettiği noktaya gelecektir. 1970 yıllarda CHP'nin kalesi olan ve CHP Genel Başkanını yüz binlerin karşıladığı, sağ partilerin giremediği Diyarbakır'da bugün durum son derece vahimdir. Parti içinde net biçimde sol olmaktan Baykal ve arkadaşları uzaklaşmaktadır. Giderek ne yazık ki aşırı milliyetçi söylemler, Güneydoğu halkını anlamaktan uzak politikalar bölge halkını derinden üzmüştür. Tabiki farklılıklarımız olacak. Farklı kültürel

değerlerimiz olacak. Bu farklılıklardan korkmamamız lazım. Ülkesini seven herkes bu farklılıkları bir korku nedeni değil, bir zenginlik kaynağı olarak görmelidir. Tek tip dayatma mantığı hiç bir ülkede kalkınma modeli olarak ta görülmemiştir. Halkımız seçimlerde özellikle bu bölgede bu sorunu çözmeye çalışmış ve bağımsız adaylarla bu sorunu aşmaya çalışmışlardır. Bütün bu çabalar yine de temsilde adaleti sağlayamamıştır" dedi.

3 genel seçim, 3 yerel seçim kaybeden, gelecek seçim içinde hiç bir umudun olmadığı bir genel başkanın yerinde oturmaya devam ettiğini söyleyen Sarıgül, "Bütün Güneydoğulu vatandaşların hislerine tercüman olarak diyorum ki Sayın Baykal artık halkımızı üzme, sayın Baykal artık senin ve arkadaşlarının gitme vakti geldi. Allah'ınızı severseniz, Peygamberinizi severseniz gitme vaktinizi geciktirmeyin. Baykal bir an önce istifa ederek Türkiye'de sosyal demokrat siyasetin önünü mutlaka açmalıdır. Artık delege

komedisinden ve kongre oyunlarından bıktık ve usandık. Halkımızla birlikte demokratik eylemlerimizi bundan sonra yoğunlaştıracağız. Sayın Baykal Diyarbakır'dan sevgi ve saygıyla sesleniyoruz. Sevgi ile sesleniyoruz çünkü barış istiyoruz, özgürlük istiyoruz, demokrasi istiyoruz. Baykal uzun yıllardan beri kendi seçtiğin delegelerin oylarıyla genel başkan oluyorsun ama halkımızın oyuyla bir türlü başbakan olamıyorsun. Sayın Baykal 9 Eylül'de Anıtkabir'e gidecekmiş. Sayın Baykal Anıtkabir'e hangi yüzle

gidiyorsun. Anıtkabire gidip o deftere ne yazmayı düşünüyorsun? Ulu önder Atatürk'ün koltuğunda uzun yıllardan beri oturuyorsunuz. Anıtkabir'e gittiğiniz zaman Anıtkabir'in duvarlarından bir ses size 'Ey sayın Baykal! Benim büyük heyecanla büyük metanetle kurduğum CHP'yi uzun yıllardan beri yönetiyorsun. CHP'yi halktan da koparmışsın, Hak'tan da koparmışsın. Benim karşıma utanmadan ve arlanmadan ömür boyu muhalefette mi geleceksin? Sayın Baykal ben artık iktidar istiyorum" diyecek" diye konuştu.

Baykal'ın 9 Eylül'den önce arkadaşlarıyla birlikte çağrıya kulak verip istifa edeceğine inandığını söyleyen Sarıgül, "9 Eylül'de iki tane senaryo yaşanacak. Ömür boyu muhalefette kalmak isteyenler itaatkar ve köleler Baykal'ın peşinden gidecek. Sosyal demokratları alın teri ve emeği özgürlükleri iktidara taşımak isteyenler de CHP genel merkezi önünde 'Bismillah' deyip bekleyecek. Bizim Baykal'la şahsi problemimiz yok. Ama Baykal'ın Türk halkıyla, Güneydoğu halkıyla ve bütün yurttaşlarımızla problemi var.

Bugün bizim tenceremiz kaynamıyor, bugün bizim maymunumuzu oynamıyor" şeklinde konuştu.

"ORDUYU SEVİYORUZ AMA KIŞLADA"

Mustafa Sarıgül, bir gazetecinin askeri mensupların siyasetle ilgili yorum yapmaları konusunda sorduğu soruya, "Ordu hepimizin ordusudur. Biz askerimizi severiz, ama biz askerimizi kışlada severiz. Demokrasiyi, siyaseti siyasi partiler yapacak. Herkesin görevi var. Siyasetin görevi var, ordunun görevi var. Biz orduyu seviyoruz ama kışlada seviyoruz. Asla ve asla siyasete ordunun müdahale etmesini doğru bulmuyorum. Bunu kesinlikle ret ediyorum. Herkes kendi işini ve kendi görevini yapacak" cevabını

verdi.

(ME-ME-OMR-MEF-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title