Çiçek suları virüs ve bakterilere karşı koruma sağlıyor
Binlerce yıldan beri şifa amacıyla kullanılan çiçek suları yani hidrosoller içindeki farklı özlerle kişisel hijyen ve temizlikte bize yardımcı oluyor. Hidrolat olarak da anlan hidrosollerin en önemli özelliklerinden biri tarih boyunca dezenfektan olarak kullanılmaları.
Koku Uzmanı Bihter Türkan Ergül 35 yıllık koku tecrübesini aldığı psikoloji ve sosyoloji eğitimleriyle de destekleyer araştırmalarda bulunmuş ayni zamamda Osmanlı koku kültürü üzerine yaptığı araştırmalarda günlük yaşantıda hoş kokularıyla stresi azaltan, cilde ve sağlığa olan faydalarıyla bilinen hidrosoller yani çiçek suları, dezenfektan olarak da oldukça etkili. Alkol içermeyen hidrosoller, içindeki değerli bitkisel özlerle virüs ve bakterileri etkisiz hale getiriyor
DOĞAL VE ANTİSEPTİK ÇİÇEK SULARI
Antik Mısır, Hitit, Sümer ve Bizans gibi kadim medeniyetlerde oldukça önemli bir yere sahip güzel koku kültürü özellikle İslam medeniyetinde çok önemli bir yere sahip oldu. Osmanlı döneminde büyük bir ihtişam kazanan güzel koku kültürü gayrimüslimlerle beraber Avrupa'ya taşındıGünlük yaşantıda eve gelen misafirlerin eline gülsuyu dökme geleneği, onları güzel bir kokuyla karşılamanın yanı sıra hijyen sağlamakta oldukça yardımcıydı. Tıpta ruhsal ve fiziksel hastalıkların tedavisinde kullanılan gülsuyunun bu şifalı etkisi yemek kültüründe de kendini gösterdi.
Osmanlı döneminde dezenfektasyon amacıyla kullanılan kekik, tarçın ve karanfil suları Osmanlı şifahaneleri ve helvahanelerinde yer alıyordu.
Osmanlı ve Selçuklu kültüründe gülsuyu haricinde çok farklı çiçeklerden elde edilen hidrosoller de baştacıydı. Ma-i karanfil (karanfil suyu), ma-i yasemen (yasemin suyu), mai papatya, mai menekşe gibi birçok çiçek suları da Osmanlı döneminde attarlarda (aktarlarda) satılırdı.
BUHUR SUYU DEZENFEKTE EDİYOR
Osmanlı güzel koku kültürünün vazgeçilmezleri arasında yer alan ve Hırka-i Şerif törenlerinde de kullanılan buhur suyu da Osmanlı Sarayı'nda yemeklerden sonra elleri yıkamakta kullanılırdı. İçinde sığla, ud, misk, amber, gülsuyu ve başka çiçek sularının olduğu buhur suyu özellikle içindeki sandal özü sayesinde antiseptik bir özelliğe sahipti.Tarifi ilk olarak çamaşırcıbaşı Yusuf Ağa'nın 1708'de tuttuğu defterde bulunan buhur suyu, padişaha ve devlet ricaline sunulurdu. Evliya Çelebi, Seyahatnamesi'nde, buhur suyunun İstanbul'da misk satıcılarında ve gül suyu esnafında bulunduğunu ve halka satıldığını yazmıştı.
Dünyaca ünlü Koku Uzmanı Bihter Türkan Ergül'ün Koku Kültürü Derneği bünyesinde yapmış araştırmaları ile gün ışığına çıkan çiçek suları ve buhur suyu, güzel kokusunun yanı sıra sağladığı hijyenle deplana çıkıyor
Biberiye suyu: Ciltten kiri, bakterilerin ve ölü hücreleri arındıran biberiye suyu, aynı zamanda yaşlanmaya karşı cildi destekliyor.
Karanfil suyu: Yorgunluğa ve bitkinliğe iyi gelen karanfil suyu antiseptik özelliğe sahip aynı zamanda cildi nemlendiriyor.
Tarçın suyu: Antiseptik özelliğiyle yine öne çıkan tarçın suyu kokusuyla gün içinde enerjimizi ve konsantrasyonu artırıyor. Tarçın suyu aynı zamanda cildi ve saç derisini besliyor.
Akgünlük suyu: Güçlü bir antiseptik olan akgünlük suyu, mikropları öldürüyor. Stresi azaltıcı etkisi bulunan ve direnci kuvvetlendiren akgünlük suyu tonik olarak kullanıldığında kırışıklıklara iyi geliyor.
Okaliptus suyu: Sadece haricen kullanılan okaliptüs suyu, özellikle evde hayvan besleyenler için anti-bakteriyel bir koruma sağlıyor. Çocuklarda saçtaki bit sorununa karşı çare olan okaliptüs suyu, aynı zamanda doğal bir sivrisinek koruyucusu.
Lavanta suyu: Antiseptiközelliğiyle öne çıkan lavanta suyu havayı temizliyor ve havadaki mikropları da öldürüyor. Cildi sıkılaştırarak ipeksi bir yumuşaklık veren lavanta suyu, saç uzamasını teşvik ediyor ve saç dökülmesini azaltıyor. Sakinleştirici ve rahatlatıcı özellikleri olan lavanta suyu, yaşam alanlarındaki negatif enerjiyi de azaltıyor