Haberler

Çift Kol Nakilli Mustafa'nın İlk Sorusu: Cihan'dan Daha mı İyi, Daha mı Kötü?

Güncelleme:
Abone Ol

Akdeniz Üniversitesi Hastenesi'nde çift kol nakli yapılan Mustafa Sağır, uyandıktan sonra, ilk çift kol nakilli Cihan Topal'ı kast ederek "Cihan'dan daha mı iyi" diye sordu.

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastenesi'nde çift kol nakli yapılan 29 yaşındaki Mustafa Sağır'ın uyandıktan sonraki ilk sözleri, ilk çift kol nakilli Cihan Topal'ı kast ederek, "Cihan'dan daha mı iyi, daha mı kötü?" oldu.

35 KİŞİLİK EKİP BAŞARILI BİR OPERASYON GERÇEKLEŞTİRDİ

Antalya'da 31 Ocak'ta geçirdiği trafik kazası sonrasında tedaviye alındığı Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde 1 Şubat'ta beyin ölümü gerçekleşen Emin Konar'ın kolları ve organları bağışlandı. Konar'ın kolları, 2 Şubat'ta AÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özlenen Özkan ile aynı bölümdeki öğretim üyesi eşi Prof. Dr. Ömer Özkan ve 35 kişiyi bulan ekibince başarılı bir operasyonla Mustafa Sağır'a nakledildi.

NORMAL ODAYA ALINDI, TELEVİZYON İZLİYOR

Doç. Dr. Özlenen Özkan, dün öğleden sonra Mustafa Sağır'ı yoğun bakımdan çıkararak normal servise aldıklarını söyledi. Sağır'ın sağlık durumunun gayet iyi olduğunu, odasında televizyon seyrettiğini, yemek yediğini anlatan Doç. Dr. Özkan, "Yoğun bakımdaki ilk tepkisi kollarına bakmak oldu. Kollarını görünce çok mutlu oldu. Kollarını Türkiye'de ilk kez çift kol nakli yapılan Cihan Topal'in kollarıyla karşılaştırdı. Bana, 'Cihan'dan daha mı iyi daha mı kötü?" diye sordu. Yaptığımız naklin Cihan Topal'ınki kadar iyi ve başarılı olduğunu söyledim. Şu an için çok mutlu" diye konuştu.

Mustafa Sağır'ın yanında ailesinden sadece babasının bulunduğunu anlatan Doç. Dr. Özkan, ziyaretin yasak olduğunu, bu nedenle aileden sadece babasının yanında bulunmasının yeterli olduğunu kaydetti.

FİZİK TEDAVİ YAPILACAK

Kompozit doku nakilleri ve diğer organ nakilleri arasında farklılıklar olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özkan, şöyle konuştu: "En büyük farklılık naklettiğimiz dokuların çok ciddi kas ihtiva etmesi. Bu kaslar çok ciddi oksijene ihtiyaç duyuyor. Bu anlamda kadavranın bu hastaneden çıkması bizim işimizi ciddi anlamda kolaylaştırdı. Uzun mesafeden gelen uzuvlarda risk fazla olabiliyor. Nakil ve daha sonraki süreçler bizlerin de işini zorlaştırıyor. Çok konforlu ve güvenli bir ameliyat oldu. Yoğun bakımdaki süreci de güvenli şekilde atlattık. Bundan dolayı da hastamız kısa sürede ayıldı. Yemek yemeye başladı, televizyon seyrediyor, sadece hareket edemiyor. Gelecek hafta itibarıyle fizik tedaviye başlayacağız."

DİŞ HEKİMLERİ NEDEN AMELİYATA GİRDİ?

Operasyon ekibi hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Özkan, yaklaşık 11 saat süren operasyonda 35 kişilik sağlık ekibinin görev aldığını söyledi. Doç. Dr. Özkan, ekipte eşi Prof. Dr. Ömer Özkan'la beraber 1 ortopedi uzmanı, 1 el cerrahı, 1 anestezi uzmanı, 4 diş hekimi, 10 asistan, 10 hemşire, 1 organ nakli koordinatörü ve 5 sağlık teknisyeninin görev aldığını vurguladı. Diş hekimlerinin ameliyata neden girdiği yönündeki sorulara açıklık getiren Doç. Dr. Özkan, "Donörü yani bağışçıyı ailesine tam teslim etmek durumundayız. O açıdan kolları donörden aldıktan sonra, diş hekimleri protez takmak adına ameliyata katılıyor. Kolların kalıbını alıp aynı şekilde protez oluşturuyorlar. Hastanın hiç kolları alınmamış gibi görünüm verilip aileye teslim ediliyor. Bu anlamda protezi yapmak için diş hekimleri bize yardım ediyor" dedi.

43 HASTA BEKLİYOR

Doç. Dr. Özkan, AÜ Hastanesi'nde çift kol nakli için bekleyen 43 hasta bulunduğunu da aktardı. Bu nakilde 3 alıcı adayı olduğunu kaydeden Doç. Dr. Özkan, "Üç aday çağırdık. En uygunu Mustafa Sağır'dı. Kriterler arasında cinsiyet, yaş farkının en fazla 10 olması gerekiyor. Renk uyumu, kan grubu uyumu, kiloları çok farklı olmamalı. En önemli kriterler bunlar" diye konuştu.

Alıcıların hemen ameliyata alınmadığını anlatan Doç. Dr. Özkan, "Öncesinden birtakım incelemeden geçiriliyorlar, bunlardan biri de psikiyatrik inceleme ki çok önemli. Psikiyatri kliniğinin 'Evet bu hastaya ameliyat yapılabilir, daha sonrasında bu ameliyatı olabilir' demesi lazım" dedi.

ÜÇ AY SONRA KOLLARINI HİSSEDECEK

Prof. Dr. Ömer Özkan ise Mustafa Sağır'ın sağlık durumunun gayet iyi olduğunu söyledi. Hastayı yakından takip ettiklerini aktaran Prof. Dr. Özkan, "Birkaç gün özellikle titiz davranıyoruz. Ameliyat öncesi motivasyonu gayet iyiydi. Hastamızın mutlu şekilde uyanması da bizi mutlu etti. Kollarını üç aydan sonra hissetmeye başlayacak. 6 aydan sonra da hareket ettirmeye başlar. Bir yıldan sonra da çok rahatlıkla kullanabilecek" dedi.

Ameliyattan sonraki 10 günün riskli olduğunu anlatan Prof. Dr. Özkan, "Bizim açımızdan 10 gün sonra cerrahi riskleri biter, riskler biter ama fizik tedaviyle ilgili işlemler, kan düzeyinin ayarlanması bir ay sürer" diye konuştu.

TALEP PATLAMASI OLDU

Hemen hemen tüm uzuv ameliyatlarının birbirine benzediğini söyleyen Prof. Dr. Özkan, "Nakiller birbirine benziyor, artık biraz daha rutine oturuyor. Önemli olan herhangi bir komplikasyonla karşılaşmamak. Bu ameliyatta farklı bir teknik uygulamadık. Rutin, Türkiye'de zaten en üst cerrahi yöntemleri kullanıyoruz. Dünden itibaren de inanılmaz sayıda talep patlaması oldu. Çok fazla sayıda nakil bekleyen hasta var. Bu şekilde başarılı bir şeyi görünce insanlar daha çok motive oluyor. İnşallah hastamızı başarılı bir şekilde taburcu ederiz" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Akdeniz Üniversitesi Mustafa Sağır Cihan Topal Ömer Özkan Sağlık Yaşam Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000

Yorumlar (7)

sinan:

bu sadist manyak kaç adamı öldürdü sıra başka hastalar da

Yanıtla64
TayfunMobil-IOS:

Doktorumuzu saygıyla tebrik ediyoruz

Yanıtla26
MISAFIR:

Doktorlar Rabbimizin sifa elleridir. Yuce Rabbimizin izni ve yardimi ile gerceklestiriyorlar. Basarilarinin devamini dileriz, ve hastalarada gecmis olsun. Acil sifalar dileriz.

Yanıtla07
Bu kalp seni unutur mu:

organ naklinin yapılabilmesi için, tıp açısından kalbin çalışmasını sürdürmesi yani ruhun henüz bedeni terk etmemiş olması gerekiyor. Ruh bedeni terk etmemişse, dinen de tıbben de kişi yaşamını sürdürmektedir. Ancak vücuttaki hasarlar nedeniyle tepki verememektedir. Dahası organları almak için yapılan işlemde de yaşamın sürmesi şarttır ve bu sırada da hasta destek ünitesine bağlı kalmaktadır. Bu canlı kişi normal bir kişi gibi acı çekmektedir ancak tepki verme gücüne sahip değildir.

Yanıtla32
Organ naklini okuyup öğrenin:

Organ bağışı insanın insana yapabileceği en büyük yardımlardan biridir. Yaşatmak da yaşamak kadar güzel bir duygudur. Ancak makinaya bağlı da olsa yaşayan canlı bir kişinin organlarını nakletmek doğru mu ? Fişini çekersek ölür diyorlar. Eee sende çekme o zaman yaşasın. O kalp Makinadan yardım alarak ta olsa kendi vücudunda atsın. Belki zaman içerisinde yaşam fonksiyonları düzelecek ve hayatına devam edecek.

Yanıtla05
Ölüden organ alınamaz:

Keşke ölüden organ alınabilse de biz de bağışlasak. Çünkü öldükten sonra organlar çürüyüp gidecek hiç olmazsa birine hayat versin. Ancak ölmüş bir kimseden göz korneası dışında hiçbir organ alınamaz. Yani organların alınabilmesi için olmazsa olmaz şart, diri olunmasıdır. Canlıdan sadece kan, ilik ve böbrek nakli yapılabilir. Bunların dışında yapılan organ nakillerinde yaşayan kişinin organları alınarak bir bakıma öldürülmüş oluyor.

Yanıtla14
Beyin ölümü masalı:

İnsanın organlarından bazılarının işlev görmemesi halinde ölü olarak değerlendirilemez. ölümün söz konusu olabilmesi için vücuttaki tüm organların fonksiyonlarının yitirmesinin kesinleşmiş olması gerekir. Vücutta bir çok organ görevini yürütürken sadece beynin işlevini yitirmesi ölüm değildir. Makineye bağlı yaşayan kişilerin fişi çekildiğinde pek çoğu hayatına kaldığı yerden devam ediyor

Yanıtla12
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title