Cilt Kanserinde Yaşam Süresini 5 Yılın Üzerine Çıkaran Yöntem: İmmüno-Onkoloji
Türk Onkoloji Grubu (TOG) Melanom Çalışma Grubu Başkanı Prof.Dr.İsmail Çelik, cilt kanseri olarak bilinen melanomun genellikle hastalığın son evrelerinde teşhis edilebildiğini ve bu evrede mevcut klasik kanser tedavisi yöntemlerinin başarısız...
Türk Onkoloji Grubu (TOG) Melanom Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İsmail Çelik, cilt kanseri olarak bilinen melanomun genellikle hastalığın son evrelerinde teşhis edilebildiğini ve bu evrede mevcut klasik kanser tedavisi yöntemlerinin başarısız kaldığını söyledi. Çelik, son yıllarda geliştirilen hedefe yönelik ajanların ve "immüno-onkolojik" tedavi yöntemlerinin ise yaşam süresini 5 yılın üzerine çıkardığını belirtti.
TOG Melanom Çalışma Grubu, Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi, Ulusal Kanser Danışma Kurulunun çalışmaları, Patoloji, Dermatoloji ve Cerrahi Derneklerinin katkıları ve Bristol-Myers Squibb'in desteğiyle melanomun erken tanısı ve uygun tedavi stratejilerini belirlemek için "Türkiye Melanom Yol Haritası" başlıklı bir rapor hazırladı.
2013 yılı içinde rapor; TOG Melanom Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İsmail Çelik ile Gazi Üniversitesi Rektörü ve Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Büyükberber, TOG Melanom Çalışma Grubu üyelerinden Ulusal Kanser Danışma Kurulu Başkanı ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yalçın, Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Sevinç, İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Cerrahi Onkoloji Ünitesi uzmanlarından Prof. Dr. Sıdıka Kurul, VKV. Amerikan Hastanesi Medikal Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nil Molinas Mandel ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Araştırma ve Uygulama Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Bengü Nisa Akay'ın katılımıyla Marriott Otel'de düzenlenen basın toplantısında paylaşıldı.
-"CİLT KANSERİNDE SON 30 YILDA YÜZDE 237 ARTIŞ"-
Toplantıda raporla ilgili bilgi veren Prof. Dr. İsmail Çelik, melanomun, "ciltte pigment yapan hücrelerin kötü huylu tümöre dönüştüğü" bir hastalık olduğunu söyledi. Melanomun görülme sıklığının son 30 yılda 2 kat artış gösterdiğine dikkat çeken Çelik, dünyada 100 bin kişide 2,8 melanom vakası görüldüğünü belirtti. Çelik, melanomun Türkiye'de her 100 bin erkekte 1,9, her 100 bin kadında ise 1,3 görülme sıklığına sahip olduğunu hatırlatarak, "Türkiye'de hastalar aile hekimine başvurabildikleri gibi dermatoloji, genel cerrahi, plastik cerrahi, kulak burun boğaz ve onkoloji uzmanlarına da başvurabiliyorlar. Melanom ile mücadelede toplumda farkındalık yaratılması ve riskli gruplara koruyucu önlemlerin anlatılması önemlidir" dedi. Çelik, cilt kanseri olarak bilinen melanomun genellikle hastalığın son evrelerinde teşhis edilebildiğini ve bu evrede mevcut klasik kanser tedavisi yöntemlerinin başarısız kaldığını söyledi. Çelik, son yıllarda geliştirilen hedefe yönelik ajanların ve "immüno-onkolojik" tedavi yöntemlerinin ise yaşam süresini 5 yılın üzerine çıkardığını belirtti.
Coğrafi konumu nedeniyle Türkiye'de güneş maruziyetinin yüksek ve özellikle kırsal açık alanda çalışmanın yoğun olduğunu kaydeden Çelik, söz konusu popülasyonun yüksek düzeyde melanom riski olduğunu ifade etti. Melanom hastalığında lezyonun ilk kez fark edilmesinden tedaviye kadar geçen sürenin hastaların yüzde 25'inde 1 yıldan fazla olduğunu vurgulayan Çelik, şunları ekledi:
"Bu gecikme nedeniyle hastaların çoğunun son evrelerde teşhis edilebiliyor. Bu durum hastalığın hayatta kalım süresini olumsuz etkiliyor ve mevcut, klasik tedavi yöntemlerinden yararlanmayı neredeyse imkansız kılıyor. Üzerinde uzun yıllardır araştırma yapılan ve bağışıklık sistemini güçlendirerek, özellikle tümör üzerinde hedefe yönelik tedavi sağlayan "İmmüno Onkolojik' tedaviler ve ilaçlar bugün melanoma tedavisinde yeni bir çığır açmış, ileri evrelerde dahi yaşam süresini 2-3 kat uzatmıştır. İmmüno Onkolojik tedavi yaklaşımı sayesinde melanomanın yanı sıra akciğer kanseri, karaciğer kanseri gibi pek çok kanser türünde, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde tümörlerle savaşta, tıbbın çok güçlü ve yeni silahları olacak."
-"SOLARYUM RİSK TAŞIYOR"-
Prof. Dr. Nil Molinas Mandel ise açık tenli ve güneşe maruziyeti yüksek grupların daha fazla risk altında bulunduğu için buna maruz kalan meslek gruplarının bilgilendirilmesi gerektiğini belirterek, "Halkın ultraviyole ışınlarının etkileri hakkında bilgi sahibi olması sağlanmalı, gereksiz solaryum uygulamasından kaçınılmaları önerilmelidir. Solaryum ABD ve AB'de olduğu gibi 16-17 yaş altı kişilere uygulanmamalıdır" dedi.
-"MELANOMUN AGRESİF BİR KANSER TÜRÜ"-
Prof. Dr. Bengü Nisa Akay da melanomda hastalık ne kadar erken teşhis edilirse tedavi edilme şansının o kadar arttığını ifade etti. Melanomun agresif bir kanser türü olduğuna dikkat çeken Akay, melanomdan şüphelenen herkesin mutlaka cilt hastalıkları uzmanına başvurması gerektiğini söyledi.