Cindoruk: "Kamu Otoritesi Her Zaman Yasama ve Yargıyla Denetlenmeli"
Türkiye’nin demokratikleşme alanında geçirdiği aşamalar, İstanbul Aydın Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Türkiye’de Demokrasi Hareketleri’ adlı panelde ele alındı.
Türkiye'nin demokratikleşme alanında geçirdiği aşamalar, İstanbul Aydın Üniversitesi'nde düzenlenen 'Türkiye'de Demokrasi Hareketleri' adlı panelde ele alındı. Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü ile Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin ortaklaşa düzenlediği panele ilgi büyüktü.
Panel İstanbul Aydın Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı, 57'nci T.C. Hükümeti'nin Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Toplulukları ile Koordinasyondan Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Abdulhalük Mehmet Çay'ın açılış konuşması ile başlarken, Türk Parlamenterler Birliği Onursal Başkanı Hasan Korkmazcan ve 17'nci Dönem TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un konuşması ile devam etti.
"Gerçek demokrasi her şeyden önce hür seçime dayanır"
"Demokrasi insanların özgür, onurlu ve korkudan uzak yaşamalarına imkan veren tek bir siyasi rejimdir" diyen İstanbul Aydın Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı, 57'nci T.C. Hükümeti'nin Türk Cumhuriyetleri ve Akraba Toplulukları ile Koordinasyondan Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Abdulhalük Mehmet Çay, "Gerçek demokrasi her şeyden önce hür seçime dayanır. Bir milletin kendi kendine yönetiminden söz edilebilmesi için siyasi seçiminin serbest ve dürüstçe ortaya konulabilmesi şarttır. Bir ülkenin demokratik şekilde yönetilmesi o ülkede kişi dokunulmazlığı, güvenliği, düşünce kanaat hürriyeti, söz ve basın hürriyeti, dernek kurma hürriyeti, inanç ve ibadet hürriyeti, seyahat hürriyeti ve bunlar gibi temel haklarının fiilen işler halde bulunması gerekir" dedi. Anayasanın ön gördüğü sınırlamalar dışında temel hak ve hürriyetlerin hiçbir şekilde sınırlandırılmaması demokrasinin en temel ilkelerindendir diyen Çay, "Halkın, halk için halk tarafından yönetilmesi söz konusudur" dedi.
"1924 Anayasası sertti"
İlk hayat hikayesinin demokratik hayat olduğunu, asıl sıkıntının 1946-1960 dönemindeki olayların darbe ile sona ermesidir diyen 17'nci Dönem TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "Türkiye 27 Mayıs 1960 günü bir darbe ile karşılaştı. Halbuki demokrasi ile tanıştığımızı zannediyorduk ama parlamenter sistem içerisinde iktidar ile muhalefet tartışmaları siyasetin dışına yansıdığı için mücadele bir demokrasi olgusu oluşturmadı. Bunda 1924 Anayasası'nın rolü var. 1924 Anayasası aslında objektif baktığınız zaman kendi içinde tutarlı ve sert bir anayasadır. Ama bu anayasada teminatlar yoktur, yani kamu otoritesini sınırlayacak, denetleyecek bir otorite yok" diyerek geçmiş dönem demokrasisini yorumlayan Cindoruk, şöyle devam etti; "Kamu otoritesinin her zaman yargı veya yasama ile denetlenmesi lazım. Ben siyasete başladığım zaman sadece Birlemiş Milletler'in insan haklarıyla ve özgürlükle ilgili San Francisco beyannamesi vardı. Bugün ise çeşitli insan hakları ve özgürlükleri ile ilgili beyannameler var, komisyonlar var" diyerek cümlelerini sonlandırdı. - İSTANBUL