Citroën, Otomobildeki Konfor Algısını Yeniden Tanımlıyor
Citroën, 97 yıllık tarihi boyunca otomobillerdeki konfor standartlarını sürekli belirleyen bir marka olarak anılmaya "İleri Konfor" programıyla devam ediyor.
C4 Cactus üzerinde tanıtılan yeni "İleri Konfor" programı sayesinde yeni nesil Citroën modelleri, yatak teknolojisinden esinlenilen yeni koltuklar, aşamalı hidrolik minderleri barındıran süspansiyon sistemi ve yeni yapısal gövde bağlantıları ile yüzde 20 daha sağlam olacak.
Citroën, yol üzerinde "uçan halı" konforu sunacak olan yeni teknolojiyi ilk olarak bu yılın son çeyreğinde yeni C4 Picasso'da sunacak.
Yaklaşık 100 yıllık tarihi boyunca konfor konseptleriyle otomotivdeki standartları belirleyen Citroën, "Advanced Comfort" programını tanıttı. C4 Cactus modeli üzerinde tanıtılan, öncü tasarım ve fonksiyonellik özelliklerine eklenen konfor ekipmanları yakın gelecekte tüm Citroën modellerinde kullanılmaya başlanacak. Bu yeni teknolojiler yakın bir zaman içerisinde C4 Picasso ve yeni C3 modellerinde seri üretimde karşımıza çıkacak.
Konfor, tek bir kelimede tanımlanabilse de bu algının yaratımı çok fazla element barındıran komplike bir süreç. Darbe sönümleme, gövde stabilitesi, akustik, koltuklar, iç mekandaki ışık, mekanın kendisi, ergonomi ve modüler düzen gibi her türden parametre yolcuların deneyimlediği rahatlığa veya huzura katkıda bulunuyor. Sürekli gelişimi hedefleyen Citroën, markanın karakteristik özelliklerini oluşturan ve markanın araçlarını rakiplerinden ayıran unsur olan "konfor"u sunmaya her zaman devam edecek.
"Citroën İleri Konfor (Advanced Comfort)" programının 4 hedefi bulunuyor
Citroen İleri Konfor programında üst düzey konfor için 4 ayrı program belirlendi: Sürüş Konforu, Yaşam Konforu, Fonksiyonel Konfor ve Zihin Konforu.
Sürüş Konforu: Tüm dış müdahaleleri araçtan uzak tutarak, süspansiyon titremesi ve akustik için çözümler geliştirilmesi.
Yaşam Konforu: Bol alan genişliği, fonksiyonel depolama bileşenleri ve ustaca tasarlanmış iç mekanı ile aracın içinde hayatı kolaylaştırmak.
Fonksiyonel Konfor: Sezgisel teknolojiler, günlük yaşamda kullanılabilecek yardımcı teknolojiler, yolcular ve araç içerisinde dijital sürekliliği sağlamak.
Zihin Konforu: Sürücüleri destekleyerek, bilgi sistemleriyle sadece doğru olan bilgileri görüntüleyerek rahat bir iç ambiyans yaratmak.
Yeni süspansiyon ve titreşimi hissettirmeyen koltuklarla tümsekler ve çukurlar artık sorun değil
Citroën İleri Konfor programında konforun çeşitli yönlerine odaklanılıyor. Yoldaki çukurları ve tümsekleri etkisiz hale getirmek için tasarlanan proje, Citroën'in bu alandaki yeniliklerini gruplandırıyor. Bir araç tümsekten veya çukurun üzerinden geçtiğinde, etkileri kabinde ve yolcular üzerinde üç aşamada gerçekleşiyor. Bunlar;
a) Süspansiyonun harekete geçmesi
b) Titreşimin şasiye geçmesi
c) Titreşimin koltuklarda oturan yolcular tarafından hissedilmesi.
Bu süreci iyileştirmek için, "Citroën İleri Konfor" programı üç yenilik sunuyor. Her şanzıman için ayrı olarak sunulan yenilik yolcuların hissettiği titreşimi azaltırken sürüş konforunu önemli ölçüde arttırıyor. Bu prototipte uygulanana teknolojiler için Citroën 30'dan fazla patent başvurusu yaptı. Tüm teknolojiler, hem masraf hem de üretim bakımından tüm Citroën ailesine uygulanabilmek adına uygulanabilir olacak şekilde geliştirildi.
Aşamalı hidrolik minderler ile süspansiyon sistemleri
Citroën, süspansiyon ve tekerlek düzeneği alanındaki uzmanlığını dünyaya kanıtlamış durumda. Yaklaşık 100 yıldır, konforlu süspansiyon sistemleri tasarlamak her zaman markanın DNA'sının bir parçası oldu. Yıllar boyunca müşteriler, Citroën'in sunduğu eşi benzeri olmayan konfora bağımlı oldular. Mühendislerinin know-how'ına ve tecrübesine güvenen Citroën, müşterilerin değer verdiği anahtar marka özelliklerini korurken sönümleme performansını arttırmak için tasarlanmış yeni bir süspansiyon sistemi geliştirdi.
Yeni sistemin çalışma prensibi oldukça basit ancak sonuçları muazzam!
Geleneksel süspansiyon sistemleri bir amortisör, makas ve mekanik tespitten oluşurken, Citroën'in geliştirdiği sistem bunlara her iki tarafa da iki hidrolik tespit (birisi geri tepme diğeri sıkıştırma için) daha ekliyor. Böylelikle girdiye bağlı olarak süspansiyon iki aşamada çalışıyor:
Hafif sıkışma ve geri tepme anlarında, makas ve amortisör birlikte çalışarak hidrolik minderlere ihtiyaç duymadan dikey hareketi kontrol edebiliyor. Ancak bu minderler araca büyük özgürlük tanıdığı için "uçan halı" efekti yaratıyor ve içeridekiler aracın tümseklerden veya çukurlardan uçarak geçtiği izlenimine kapılıyor.
Daha önemli ölçüde sıkıştırma ve geri tepmenin olduğu durumlarda, amortisör ve makaslar birlikte çalışarak hidrolik minderlerin hareketini en sona saklıyor. Bu minderler aşamalı olarak hareketi yavaşlatarak en sonda ani düşüşlerin olmasını engelliyor. İlk önce sönümleyip sonradan enerjiyi geri gönderen geleneksel mekanik minderlerin aksine, hidrolik minderler enerjiyi sönümlüyor ve dağıtıyor. Sonuç olarak da ortaya geri tepme çıkmıyor.
Bu yenilikçi teknik çözüm ile, geleceğin Citroën araçları, markaya özel olan ve müşterilerin her zaman takdir ettiği müthiş seviyede konforu sunmaya devam edecek. Bu özel teknoloji sadece üst segment araçlarda değil, tüm piyasadaki binek araç segmentlerinde de mevcut olacak.
Yapısal gövde bağlantılarıyla yüzde 20 daha sert bir gövde
Süspansiyon sönümleme süreci tamamladığında, tümsekten veya çukurdan ortaya çıkan enerji gövdeye aktarılır. Yapısal gövde bağlantısının kullanımı, genel sıkılık katkısının da yardımıyla enerji aktarımını önemli ölçüde azaltıyor. Citroën'e özel bir endüstriyel süreç kullanılarak, aracın yapısal parçaları yapıştırıcı kullanılarak birbirine bağlandı. Bu bağlama tekniği, bağlantı kaynaklarından ortaya çıkan zehirli gazlar olmadan birleştirmenin yapılmasına imkan tanıyor.
Bu özel bağlantı tekniği bir dizi avantaj sunuyor: Bunlardan ilki oldukça yüksek genel gövde sertliği. Sağlanan iyileştirme oranı ortalama %20 civarında. Böylelikle dışarıdan gelen titreşimlerden aracın izole edilmesi sağlanıyor. Daha sert bir gövde, aracın sürüş koşulları nedeniyle maruz kaldığı titreşimleri azaltıyor. Bu tekniğin son avantajı ise damak birleştirme süreci. Bu teknik, elektrik kaynak işlemlerinin azaltılmasına ve böylelikle maliyetlerin kontrol edilmesine imkan tanıyor.
Yatak endüstrisinden esinlenen, yolcuya göre şekil alabilen koltuklar
Yolcu ile en sık temas eden unsurlar aracın içindeki koltuklardır. Hem aracın içerisine bakarken hem de otururken, konforun ilk izlenimlerini sunan öğeler de koltuklardır. Destek sağlamanın yanı sıra koltuklar araçtan ve yol yüzeyinden gelen çeşitli titreşimlerin sönümlendirilmesine katkıda bulunur.
Gelişim sürecinin bir parçası olarak, daha iyi bir sürüş pozisyonu ve belin şeklini alması adına mühendisler koltukların çizgileri ve malzemeler üzerinde çalıştı. Koltuk bileşeninin rolüne göre farklı yoğunlukta ve sertlikte köpükler kullanıldı. Citroën, buna yeni bir unsur ekleyerek, en iyi konforu sunan yatak endüstrisinde kullanılan yöntemlerden de ilham aldı. Poliüretan köpük, viskoelastik ve dokulu köpük gibi birkaç katman özel malzeme kullanarak, Citroën her yolcunun vücut tipine uyum sağlayan ve otomotiv dünyasında bir konfor inovasyonuna imza atan hafızalı koltukları geliştirmeyi başardı. Bu özellikleri ile, araç koltukları her yolcuya göre şekil alabiliyor.