Çocuğa Anne Bakıyor
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (Betam) tarafından yapılan araştırmada Türkiye'de çocuk bakımının büyük ölçüde anneler tarafından yapıldığı belirlendi.
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (Betam) tarafından yapılan araştırmada Türkiye'de çocuk bakımının büyük ölçüde anneler tarafından yapıldığı belirlendi.
Bahçeşehir Üniversitesi İİSBF Öğretim Üyesi, Yrd. Doç. Dr. Hande Paker ve Betam, Direktör Yardımcısı, Yrd. Doç. Dr. Gökçe Uysal tarafından yapılan araştırma, 70 kadınla derinlemesine görüşme, 8 odak grup çalışması ve 3600 kişilik bir ankete dayanıyor. Paker ve Uysal'ın araştırmasında, çocuk bakımıyla ilgili çeşitli görevlerin anne ve baba arasında nasıl paylaşıldığı konusu ele alınıyor. Araştırmada Türkiye'de çocuk bakımının büyük ölçüde toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile belirlendiğini gösterdiği vurgulanarak "Çocuk bakımı görevlerinin paylaşımı sadece kadınlar açısından çarpıcı bir biçimde adaletsiz olmakla kalmayıp, aynı zamanda çocukları gelişimlerinde babaların yapacağı katkıdan mahrum bırakmaktadır" deniliyor.
Araştırmaya göre, çalışan kadınların bile yarısı, çocuğun altını her zaman kendi değiştiriyor. Genellikle kendisinin yaptığını söyleyen kadınlar da dahil edildiğinde işgücünde olan kadınların yüzde 80'i alt değiştirme görevini ağırlıklı olarak yükleniyor. Çocuğa yemek yedirme ve hazırlama görevinin paylaşımında alt değiştirme paylaşımına benzer sonuçlar görülüyor. Çocukların yaşı büyüdükçe ve çocuklarla ilgili bakım görevleri değiştikçe bu görevlerin eşler arasında eşit şekilde paylaşıldığını söyleyen kadınların oranı artıyor ancak çocuk bakımı görevlerinin en eşit paylaşıldığı durumda bile eşit paylaşanların oranının yüzde 40'ın altında kalıyor.
Araştırmada alt değiştirme ve yemek yedirme nispeten küçük çocuklar için, yemek hazırlama ve ödevlerine yardımcı olma daha büyük çocuklar için yapılması gereken işler olarak belirlendi. Araştırmaya göre, çocuğun alt değiştirme görevinin paylaşımı konusunda, katılan ve çalışan kadınların bile yarısı çocuğun altını her zaman kendi değiştirdiğini söylüyor. Genellikle kendisinin yaptığını söyleyen kadınlar da dahil edildiğinde işgücünde olan kadınların yüzde 80'i alt değiştirme görevini ağırlıklı olarak yükleniyor. İşgücünde olmayan kadınlar arasında bu oran yüzde 90'a yaklaşıyor. Diğer bir çarpıcı gözlem işgücünde olan kadınların eşlerinin sadece yüzde 1.4'ünün bu görevi tek başına üstlenmesi olarak beliriyor. Dolayısıyla alt değiştirme toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en çarpıcı şekilde ortaya çıktığı aile içi görev olarak ortaya çıkıyor. Çalışıyor olmak alt değiştirmenin eşler arasındaki paylaşımını fazla değiştirmiyor.
Araştırmaya göre çocuğa yemek yedirme ve hazırlama görevinin paylaşımında alt değiştirme paylaşımına benzer sonuçlar görülüyor. Bu görevi her zaman ya da genellikle kendisinin yerine getirdiğini söyleyen kadınların oranı işgücünde olanlar arasında yüzde 73.4 iken bu oran işgücünde olmayanlar arasında yüzde 84.2'ye ulaşıyor.
Çocukların yaşı büyüdükçe ve çocuklarla ilgili bakım görevleri değiştikçe bu görevlerin eşler arasında eşit şekilde paylaşıldığını söyleyen kadınların oranı artıyor. Çocukla oyun oynama görevini eşiyle eşit paylaşan kadınların oranı işgücünde olmayanlarda yüzde 28.5, işgücünde olanlarda yüzde 36.8'i buluyor. Çocuğun ödevlerine yardımcı olurken bu oranlar yüzde 28.8 ile yüzde 32.9 olarak beliriyor.
Araştırma verileri, evdeki çocuk bakım sorumluluklarının işgücüne katılım kararından neredeyse bağımsız şekilde ağırlıklı olarak kadınlar tarafından üstlenildiğini açıkça ortaya koyuyor. Çocuk bakımı görevlerinin en eşit paylaşıldığı durumda bile eşit paylaşanların oranının yüzde 40'ın altında kaldığı görülüyor.
Araştırmaya göre çalışmayan kadınların yüzde 12.4'ü çalışma hayatına girerek çocuk bakımına ayırdıkları zamanı azaltmak istediklerini belirtiyor. Çalışan kadınlar arasında ise yüzde 17.1 bakımla geçirdikleri zamanı azaltarak daha çok çalışmayı tercih ettiklerini söylüyor. Araştırmadan çıkan bir çarpıcı veri de çalışan kadınların üçte biri çalışma süresini azaltarak çocuk bakımına daha fazla süre ayırmayı istiyor.
Araştırmanın son bölümünde şu sonuçlar vurgulanıyor:
"Tüm bu veriler bize Türkiye'de çocuk bakımının büyük ölçüde toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile belirlendiğini göstermektedir. Çocuk bakımı ağırlıklı olarak kadınlar tarafından üstlenilmekte, özellikle 0-3 yaş arası çocukların bakımında kadınlara düşen rol artmakta ve çocuk bakımı görevlerinin en eşit paylaşıldığı durumda bile bu oranının yüzde 40'ın altında kaldığı görülmektedir. Bu durum işgücünde olup tüm gün mesai yapan kadınlar açısından da fazla değişmemektedir. Bu pratiklere çocuğa en iyi annenin bakabileceği algısı da eklendiğinde sorun derinleşmektedir, zira kadınlar çok yüksek oranlarda bunu söylemektedir. Bu da ebeveynliğin sadece annelik olarak anlaşıldığını ve babanın rolünün göz ardı edildiğini göstermektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle bu derecede belirlenmiş bir çocuk bakım modelinin kadınların işgücüne katılımına engel teşkil etmesi kaçınılmazdır.
Çocuk bakımının kadınların asli görevi olarak tanımlanması iki ayrı kanaldan kadınların işgücüne katılım kararlarını etkilemektedir. Çocuk bakım görevlerinin orantısız bir biçimde kadınlar tarafından üstlenilmesi evdeki iş bölümünü kadınlar aleyhine bozmakta, kadınlar için 'çift vardiya' yaratmaktadır. Evdeki görevini başkasına delege edemeyen kadınlar işgücü piyasasına uzak durmaktadır. Diğer taraftan, çocuklara öncelikle ve mümkünse anneler tarafından bakılması gerektiği algısı ise kadınlara bir iç çatışmaya yol açmaktadır. İşgücüne katılan kadınlar da annelik görevini gerektiği gibi yerine getiremediği düşüncesi ile aynı çatışmayı yaşamaktadır. Benzer bir iç çatışma babalar için söz konusu değildir. Çocuk bakımı görevlerinin paylaşımı sadece kadınlar açısından çarpıcı bir biçimde adaletsiz olmakla kalmayıp, aynı zamanda çocukları gelişimlerinde babaların yapacağı katkıdan mahrum bırakmaktadır."
- İstanbul
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel