Haberler

Çocuk Hakları Bağlamında Türkiye'de Çocuk Edebiyatı

Abone Ol

Bilgi Üniversitesi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nde, Burada Çocuk Büyüyor Sergisi'nin açılışını; Çocuk Hakları, Eğitim ve Çocuk Kitapları Semineri ile yaptı.

Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi (ÇOÇA), Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ve İstanbul İsveç Başkonsolosluğu'nun işbirliğiyle Enerji Müzesi'nde gerçekleştirilen seminerde, İsveç Çocuk Edebiyatı'ndan yola çıkılarak çocuk hakları ve eğitimi konuşuldu.

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Dünya Çocuk Hakları Günü'nde, İsveç Çocuk Edebiyatı'ndan yol çıkarak çocuk hakları eğitimine odaklanan kitaplardan oluşan Burada Çocuk Büyüyor Sergisi'ni açtı. Enerji Müzesi'ndeki sergi açılışında gerçekleştirilen Çocuk Hakları, Eğitim ve Çocuk Kitapları Semineri'nde çocuk hakları eğitimi ve çocuk kitaplarında çocuk hakları konuşuldu.

Seminerde ilk sözü çocuklara ve gençlere destek amaçlı oluşturduğu edebiyat ve tasarım işlerinde onlara daha fazla alan açmaya çalışan İsveç Başkonsolosluğu Kültür Ataşesi Suzi Erşahin aldı. Çocuk edebiyatında İsveç ile Türkiye arasında kurulan diyaloğu anlatan Erşahin; "Amacım bu konuda iki ülkeyi buluşturmak ve çocuk edebiyatı seminerleri ile çocuk medya ilişkisini ve sansürü irdeleyen İsveç-Türkiye diyalog ortamını oluşturmak. İsveç'te çocuklara yaklaşım ve dil kullanımı konusu üzerine çok düşünüldü ve tartışıldı; ciddi ilerlemeler sonucu çocuklara anlatılamayacak bir konu olmadığı kanaatine varıldı. Çocuklar her yerdeler, görünürler ve bir birey olarak kabul ediliyorlar. Bunun çocuk kitaplarında da böyle işlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çocuklara ve gençlere daha fazla alan açmamız gerekiyor" dedi.

Umudumuz çocuklar için daha iyi bir dünya

Konuşmacılardan İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi Proje Yöneticisi Gözde Durmuş da, gerçekleştirdikleri etkinliğin çocuk hakları eğitimi konusunda bir alan yaratmak amacını taşıdığını belirtti. Türkiye'de çocuk hakları konusunun önündeki en büyük engelin çocuklar üzerindeki algı olduğunun altını çizen Durmuş; "Çocukları 'yapamayan' olarak görüyoruz. Oysaki çocuklar onları tahminimizden daha güçlü. Çocuklar çevresindeki haksızlıkların farkında ve haklarından bahsedildiğinde somut örnekler verebiliyorlar" şeklinde konuştu. Hakların hayata geçmediği bir ortamda çocuklara onların haklarını öğretmenin anlamının kalmadığını söyleyen Durmuş, "Çocuklar için daha iyi bir dünyayı konuşabilmek için kitaplar bize ilham olur" diyerek konuşmasını tamamladı.

Anlatımın didaktikliği düş gücünü ortadan kaldırıyor

ERG Eğitim Gözlemevi Koordinatörü Burcu Meltem Arık Akyüz'ün kolaylaştırıcı olduğu son oturumda yazar Dr. Nilay Yılmaz ve Evvel Zaman Söylencelerim adlı bloğunda çocuk kitaplarına ilişkin yazılar yazan Hatice Kapusuz çocuk edebiyatına yaklaşımları tartıştı. Çocuk kitaplarında çocuğa bakış açısına değinen Dr. Nilay Yılmaz, "Çocuk kitaplarında çocuğa özne olarak mı bakıyoruz, nesne mi? Bu çok önemli ve derin bir konu. Gelenek ve inançlardan kaynaklanan koruyuculuğumuzu bırakamadığımızdan çocuğu da özne olarak göremiyoruz ne yazık ki" şeklinde konuştu.

Bir süredir yetişkin kitapları yerine çocuk kitapları okumayı tercih ettiğini belirten Hatice Kapusuz konuşmasında, "Günümüzde çocuk kitaplarının çoğu sevgi, yaşlılara saygı, özgüven gibi konuları ön plana çıkarıyor. Kitaptaki hayat olması gereken hayat, ders niteliğinde. Çocuğun, sevgiyi, saygıyı yaşadığı ortamdan görmeyip, okuyarak öğrenebilecekmiş gibi bir algı çıkıyor ortaya. Böyle olunca hikâyeler de didaktik bir içerik gelişiyor. Bu da düş gücünü ortadan kaldırıyor. Unuttuğumuz şey; çocuğun yaşadığı çevrede gördüğünden öğrendiği. Yine çocuk kitaplarının büyük kısmı tozpembe hayatlar ve mutlu sonlarla bitiyor. Bu yaklaşım çocuğu her şeyden korumaya çalışırken aynı zamanda koparan bir yaklaşım" dedi.

Kaynak: Bültenler / Güncel

Çocuk Hakları Günü Türkiye İsveç Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title