Çocuk Kitabı Yazarları "37. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı"Nda (2)
"37. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı"nda yazarlar, okuyucularıyla bir araya geliyor.
"37. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı"nda yazarlar, okuyucularıyla bir araya geliyor.
TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım AŞ tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği iş birliğiyle düzenlenen, Anadolu Ajansı'nın (AA) Global İletişim Ortağı olduğu fuar kapsamında çocuk kitabı yazarları, imza etkinliklerine katıldı.
Nar Çocuk standında eserlerini imzalayan şair ve yazar Bestami Yazgan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Dünya bir ağaç olsa çiçeği çocuk olurdu. Bilgi de bir ağaç olsa çiçeği kitaplar olurdu. Bu fuarda dünyanın en güzel iki çiçeğiyle bir arada olduğum için ve bu güzelliğe bir nebze olsa katkıda bulunduğum için mutluyum." dedi.
"Eserlerimde yerli ve milli kültürün öne çıkmasına dikkat ediyorum"
Yazgan, eserlerinde milli değerleri öne çıkarmayı amaçladığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"İnsanlar kılık, kıyafetlerine göre karşılanır. Konuşmalarına göre ağırlanır. Şahsiyetlerine göre uğurlanırlar. İnsanlar gibi aynı toplumların da bir şahsiyeti vardır ve bu milli kültürü oluşturur. Bu anlamda eserlerimde yerli ve milli kültürün öne çıkmasına dikkat ediyorum. Baktığınız zaman kitaplarımda Nasreddin Hoca var, Yunus Emre'yi bugüne getiren 'Yunus Dede' kahramanımız var. 'Bu Vatan Bizim' gibi kitaplar gündemimizde."
Son olarak "Başımın Tacı Aile Ağacı" adlı bir kitap kaleme aldığını dile getiren Yazgan, "Benim hayat felsefem şöyle 'şikayet etme alternatif sun'. Herkes 'aile olmak bitti' diyor. Ben de biliyorum bittiğini ama ne yapabilirim bir yazar olarak, kalemime gücüm yetiyor. Bu yüzden de 'Başımın Tacı Aile Ağacı' kitabında büyük aile olarak anne, baba, dede, nine, hala, teyze olmak üzere 2 hikaye bir şiir yazdım." diye konuştu.
"Çocuk kitapları sadece çocuklar için değildir"
Günışığı Kitaplığı standında okuyucularıyla bir araya gelen çocuk romanı yazarı Ömer Açık da fuarda kitaplarla ve özellikle çocuk okurlarla beraber olmaktan dolayı mutluluk duyduğunu söyledi.
Açık, her yıl kitap fuarlarını hem okur hem de bir yazar olarak dört gözle beklediğini ifade ederek, "Çocukların zor bir hayat geçirdiği ülkede yaşıyoruz. Çocukların bu durumlarını bilerek, çocuklara özel kitap üretmek benim çok istediğim bir şey. Çünkü onlara dokunabilmek kitaplarla mümkün olabiliyor. Onlarla bir araya geldiğimde de okuduklarından, kitaplardan neler anladıklarını dinlemek bir geri bildirim benim için." ifadelerini kullandı.
Eserlerinde genellikle mahalle kültürünü ele aldığını anlatan Açık, şunları kaydetti:
"Okul ve aile arasında sıkışmış olan çocukların sorunlarını, dertlerini biraz açığa çıkarmak, sorgulamak, aile ve okul kurumunun ne kadar başarılı olduğunu sorgulamak, çocuğun gözünden bunları biraz da yetişkinlere anlatmak amacım. Çocuk kitapları sadece çocuklar için değildir. Bunu bir defa yetişkinlerin kavramasını sağlamamız lazım. Çocuğun hissiyatını, duygularını, dünyasını anlayabilmek için yetişkinlerin çocuk kitabı okuması gerekir."
Ömer Açık, çocukların kitap seçme konusunda özgür bırakılmaları gerektiğini savunarak, fuarda birçok kitap çeşidinin yer almasından dolayı çocukların ve gençlerin kendisine uygun kitabı seçme şansına sahip olduklarını da sözlerine ekledi.
"Eserlerimde hayata dair kesitler vermek istiyorum"
"Ayasofya Konuştu", "Sırlar Yolu?", "Duvarda 3 Hafta" ve "Çiko'nun Seçimi" başlıklı kitapların yazarı Füsun Çetinel de eserlerinde hayattan ilham aldığını ve gerçekçiliğin kendisi için önemli olduğunu söyleyerek, "Bir şey anlatırken hep hayata dair kesitler vermek istiyorum." dedi.
Çetinel, örnek olarak "Ayasofya Konuştu" kitabını yazarken tarih üzerine araştırmalar yaptığına değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayasofya'nın kaç yılında yapıldığı, kaç giriş ve çıkışının olduğu, bunlar hep tabii gerçekliği ilgilendiren şeyler. Ben de bu noktalara bağımlı kalıyorum. Sait Faik çok takdir ettiğim bir yazar. Sait Faik nasıl bir çiçekten ilham alarak yazıyorsa, bir böcekten yola çıkabiliyorsa, ben de aynı şekilde beni etkileyen bir konuşmadan, bir çocuğun söylediği saf bir cümleden yola çıkıyorum."
"Çocukların duygularına dokunabilen bir ürün ortaya koymak istedim"
Erdem Yayınları standında, kaleme aldığı "Zuvata- Kayıp Arkadaşım" adlı ilk kitabını imzalayan psikolojik danışman Faruk Gülşen de Samsun'da rehber öğretmen olarak görev yaptığını belirterek, meslek hayatında çocuklarla ilgili bir çalışma yapmak istediğini ve bu yüzden bir kitap yazmaya karar verdiğini dile getirdi.
Gülşen, "Zuvata" kitabının içeriğine değinerek, şunları söyledi:
"Çocukların ilerleyen yaşlarında belki karşılarına çıkabilecek, etrafta gördükleri olaylarla ilgili hem yol gösterici hem de onların ruhlarına, duygularına dokunabilen bir ürün ortaya koymak istedim. Kitap genel anlamıyla annesini kaybeden bir çocuğu anlatıyor ve bu kaybı kabullenme sürecinden bahsediyor."
Fuarda çocukların ve gençlerin kitaba olan ilgisinden de bahseden Gülşen, daha önceki yıllarda genç okurların popüler kitaplara yöneldiğini, fakat bu yıl öğrencilerin kitapları inceleyerek ve araştırarak satın aldıklarını söyledi.
"Amacım çocukların düş gücünü arttırmak"
Yazar ve şair Yaşar Miraç ise gençlik yıllarından beri çocuklara anlattığı masalları kitap haline getirdiğine işaret ederek, ilk kitabını 1978 yılında yazdığını belirtti.
Daha çok yaşadığı tesadüflerden yola çıkarak çocuk hikayeleri kaleme aldığını anlatan Miraç, "Amacım çocukların düş gücünü arttıracak, zenginleştirecek bir söyleşide bulunmak." şeklinde konuştu.
Miraç, çocuklara okuma sevgisini aşılamak için ilk önce yaşadıkları mahallelerde yazarların ve yayınevlerinin özel etkinlikler yapması gerektiğine vurgu yaparak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu konuda belediyeler de dernekler de destek olabilir. Yani bir semtte, lokalde, parkta yazarlar kitaplarını çocuklara okuyabilirler. Yalnız okullarda değil. Okullardaki okumalar genelde resmileşiyor. Çocuklar doğru ortamda doğru eserleri bulduğunda çok etkileneceklerdir ama sorun doğru içeriği bulmakta. Ne yazık ki çocuklar üzerine de bebeklerden başlayarak mama sanayisi gibi çocuk bezi gibi, çocuk edebiyatı alanında da çala kalem yazılmış kitaplar var. Bunlar da çocuklara yeni bir ufuk açmıyor."
Yurt içi ve yurt dışından 800 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katıldığı fuar, 18 Kasım'da sona erecek.