Çocuklar hayallerine vizörden bakarak ulaşıyor

Türkiye'nin farklı kentlerindeki köy okullarında okuyan çocuklara fotoğraf çekmeyi öğretmek için yola çıkan fotoğrafçı Gökhan Yolcu, çocukların hayallerine vizörden bakmasını sağlıyor.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünde 28 yıldır sahne fotoğrafçısı olarak çalışan Gökhan Yolcu, "Hayat yolculuğunun fotoğrafını sen çekebilirsin" sloganıyla köy okullarında eğitim gören çocuklara fotoğraf çekmeyi öğretmek için proje hazırladı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un da 30 fotoğraf makinesi göndererek kendisine destek olmasıyla Bingöl'den başlayıp Tunceli, Kars ve ardından Sakarya'ya gelen Yolcu, Kocaali ilçesi Şerbetpınarı İlkokulunda derslere başladı.

Öğrencilere bir haftalık teorik eğitim veren Yolcu, daha sonra mahallenin farklı bölgelerinde onlarla fotoğraf çekti.

"Fotoğrafın bir ifade biçimi olduğunu anlatmaya çalışıyorum"

Yolcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Atatürk'ün "Sanatsız kalan milletin damarlarından birisi kopmuş demektir" sözünden hareketle yola çıktığını, fotoğrafla sanatı eşleştirip köy okullarındaki çocuklara fotoğrafı anlatmaya karar verdiğini söyledi.

Çocukların, sanatla bir bağ kurmalarını sağlayarak elinden geldiğince onlara sanatı sevdirmeye çalıştığını ifade eden Yolcu, "Projeye arkadaşlarımın desteğiyle başladım. İlk önce Bingöl'ün Karlıova ilçesinde 4 tane fotoğraf makinesiyle başlamıştım. Daha sonra bir dostum 10 tane makine gönderdi. Okulda kutuyu açıp içinden fotoğraf makinesi çıkınca çocukların heyecanını gördüm, gerçekten çok heyecanlıydılar. Çektiğim videoyu gören arkadaşım konuyu Milli Eğitim Bakanımıza söylemiş. Milli Eğitim Bakanımız da bu projeye destek vermek istediğini söyledi. 30 tane fotoğraf makinesi aldı. Ben de 30 fotoğraf makinesiyle bu yola çıktım." dedi.

Yolcu, gittiği okullarda 2 haftalık müfredat oluşturduğunu, müfredatın temelini fotoğraf çekiminin oluşturduğunu, fotoğrafı anlatırken sanatsal ögeleri de kullandığını anlattı.

Fotoğrafın tanımını yaparken çocukların ışıkla gölge oyunları yaparak resim çizdiğini, küçük uygulamalar yaptığını, kalidieskop (çiçek dürbünü) ve kamera obscura kullandıklarını anlatan Yolcu, "Daha sonra drama yapıyoruz. Fotoğrafın anlamı olduğunu, bir ifade biçimi olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Zaten esas anlatmak istediğim şey fotoğrafın görsel bir obje olarak değil de anlatım ögesi olarak kullanmalarını, fotoğrafın altında yazan şeyleri çekerken anlamalarını sağlamak." diye konuştu.

Fotoğraf üzerinden farklı etkinlikler düzenleyerek çocuklara ufuklar açmak istediğini dile getiren Yolcu, "Çocuklara çektikleri fotoğrafın şiirini yazmalarını istiyorum. Böyle çalışmalar yapıp bir hafta boyunca fotoğraf çekiyoruz. Makine verip istedikleri şeyi çekmelerinde özgür kılıyoruz. Çektikleri fotoğrafları neden çektiklerini anlatmalarını istiyorum." ifadesini kullandı.

Gittiği kentlerde genellikle köy okullarını tercih ettiğini vurgulayan Yolcu, şehirlerdeki çocukların imkanlarının daha iyi olduğunu belirtti.

Yolcu, çocukların çektiği fotoğraflardan foto kitap bastırdıklarını, kitapta çekim anlarından ve derslerden küçük anıların yer aldığını ve sergi de açtıklarını belirterek, "Sergide çocukların fotoğraflarını aileler görüp 'İşte bu benim oğlumun fotoğrafı, bu benim kızımın çektiği fotoğraf' demesi bile bana mutluluk veriyor." dedi.

Yolcu, çocukların çektiği fotoğrafların "hayatyolculuğu.com" adresinde görülebileceğini belirtti.

"Fotoğraf çekmeyi seviyorum"

Şerbetpınarı İlkokulu dördüncü sınıf öğrencisi Reyhan Baytar, "Işıklı çizimi, açı, makineyle yakınlaştırma uzaklaştırmayı öğrendik. Fotoğraf çekmeyi seviyorum." diye konuştu.

Öğrencilerden Beytullah Açıcı ise kadrajı, fotoğrafın anlamını, ışık ve çizimi öğrendiğini dile getirdi.