Haberler

Çocukları Ölümden Dönen Ailenin Rapor Tepkisi

Abone Ol

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 2 yıl önce geçirdiği ameliyat ardından kasık ana damarının hasar gördüğü 15 saat sonra fark edilen ve İzmir'de 4 aylık tedavi süreci ardından yaşama yeniden bağlanan 14 yaşındaki Ali Said Tuzcu'nun durumu ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, buhekim hatası yerine komplikasyon olarak değerlendirildi.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 2 yıl önce geçirdiği ameliyat ardından kasık ana damarının hasar gördüğü 15 saat sonra fark edilen ve İzmir'de 4 aylık tedavi süreci ardından yaşama yeniden bağlanan 14 yaşındaki Ali Said Tuzcu'nun durumu ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, buhekim hatası yerine komplikasyon olarak değerlendirildi. Baba Akın Tuzcuoğlu, MSKÜ tarafından kendilerine tebliğ edilen karara şaşırdıklarını, sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi.

Muğla'nın merkez ilçesi Menteşe'de oturan 14 yaşındaki Ali Sait Tuzcu, 15 Aralık 2014 tarihinde şiddetli karın ağrısı nedeniyle ailesiyle MSKÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne geldi. Hastanede ilk yapılan inceleme ardından Tuzcu, apandisit teşhisiyle Çocuk Cerrahisi Servisi'nde Prof. Dr. Savaş Demirbilek tarafından bir gün sonra ameliyata alındı. Laporoskopik yöntemle yapılan ve 4 saat süren ameliyat ardından Ali Said Tuzcu, Çocuk Cerrahi Servisi'ne alındı. Serviste tedavisine devam edilen çocukta, ameliyattan yaklaşık 8 saat sonra kan değerleri düşmeye başlarken, solunum sıkıntısı ortaya çıktı ve kalbi durdu. Yapılan müdahalenin ardından Tuzcu'nun kalbi çalıştırıldı ve ilk ameliyatın üzerinden geçen 15 saatlik sürenin ardından ikinci kez ameliyata alındı. Ameliyatta Tuzcu'nun sol kasık bölgesindeki ana damara ilk ameliyat sırasında laparoskopi iğnesi tarafından hasar verildiği ortaya çıktı. Bunun üzerine ameliyata kalp damar cerrahı çağrılarak hasar gören ana damar dikildi. Yaklaşık 4 saat süren operasyondan çıkan Tuzcu, servisteki odasına alınıp, tedavisine burada devam edildi. İlerleyen saatlerde çocuğun durumu ağırlaştı ve böbreklerinin çalışmadığı gerekçesi ile tedavisine hastanenin Dahiliye Yoğun Bakım Ünitesi'nde devam edilmesine karar verildi.

Yoğun bakım ünitesine alınan Tuzcu, akşam saatlerinde başlayan kanama nedeniyle yeniden ameliyata alındı. Yaklaşık 3.5 saat süren bir ameliyat daha geçiren Tuzcu'nun tedavisine, yeniden Dahiliye Servisi Yoğun Bakım Ünitesi'nde devam edildi. Yoğun Bakım Ünitesi'nde de bir kez daha kalbi duran ve doktorlar tarafından yeniden hayata döndürülen Tuzcu, daha sonra İzmir'deki Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Yaklaşık 40 gün yoğun bakımda tutulan ve 4 ay hastanede tedavi edilen Tuzcu, Ege Üniversitesi Hastanesi'nde hayata tutundu.

AİLESİ HUKUK MÜCADELESİ BAŞLATTI

Ortaokul öğrencisi Ali Said Tuzcu'nun başına gelenlerin ardından ailesi ameliyatı yapan Prof.Dr. Savaş Demirbilek'ten şikayetçi oldu. Şikayet üzerine hastane yönetimi tarafından 3 profesörden oluşan bir soruşturma kurulu oluşturdu. Yaklaşık 1 yıl süren soruşturma kapsamında kurul, çocuğun sol kasık ana damarının ilk ameliyatta hasar görmesine ve bunun 15 saat sonra gerçekleşen ikinci ameliyatta fark edilmesine rağmen; kalbi iki kez duran, iç organlarında hasar oluşan, böbrekleri zarar gören, solunum cihazına bağlanan ve sol ayağı sakat kalan Ali Said Tuzcu'nun başına gelenleri, hekim hatası değil komplikasyon olarak değerlendirdi. Soruşturma kurulu ayrıca Prof.Dr. Savaş Demirbilek'in komplikasyonu başarıyla yönettiği kararına vardı. Hazırlanan soruşturma raporu üniversitenin Disiplin Kurulu'na gönderildi. Hacettepe Üniversitesi'nden gelen bilirkişi raporunda da aynı görüşte olunması nedeniyle Disiplin Kurulu, Savaş Demirbilek hakkında dava açılmaması yönünde karar aldı.

"BU KADAR BASİT OLAMAZ"

MSKÜ tarafından kendilerine tebliğ edilen karar sonrası büyük bir şaşkınlık içinde olduğunu belirten baba Akın Tuzcu, sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi. Bugüne kadar yaşananların bu kadar basit olmadığını kaydeden Tuzcu, şöyle konuştu:

"Bir apandisit ameliyatının ardından yaşadıklarımız kelimeler ile anlatılamaz. Bize ilk ameliyatın ardından oğlumun aşırı kilolu olması nedeniyle zor geçtiği söylendi. Ancak biz ameliyat sırasında bir kanama olduğunu, bunu doktorun fark ettiğini, bu yaralanmanın damar bölgesine yakın bir bölgede olduğunu ve damarının hasar gördüğünü 15 saat sonra gerçekleşen ikinci ameliyattan sonra öğrendik. Hepimiz şok olduk. Bizden gerçekler saklandı. Oğlum İzmir Ege Üniversitesi'ne sevk edilirken organlarının tamamı çalışmıyor ver solunum cihazına bağlıydı. 4 ay sonra hayata tutundu. Şu anda damar yaralanmasından dolayı sol bacağı sakat. Yaşadıklarımızı göz önüne alırsak süreç bu kadar basit olamaz. Alınan bu kararla kimi neden ve niçin koruyorlar? Bunu anlamak mümkün değil. Avukatımız birkaç gün içinde soruşturmalarda yaşananlarla ilgili detaylı bir açıklama yapacak."

Anne Necla Tuzcu da oğlunun durumunun 'basit bir komplikasyon' olarak belirlendiğini ifade ederken, "Oysa 13 aydır yaşananların tamamı ortada. Böyle bir kararın çıkmasını kabullenemiyorum. Yaşadıklarımızdan sonra hangi anne böyle bir kararı kabullenebilir. Yaşadığımız acıya, çektiğimiz ızdıraba neden olanlardan sonuna kadar şikayetçiyiz. Bu işin peşini bırakmayacağız" diye konuştu. - Muğla

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ali Said Menteşe İzmir Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title