Çocuklarının Şehit Olduklarını 2.5 Yıl Sonra Kanıtladılar
-yalova'da oturan ve Hakkari'de vatani görevini yaparken kaza sonucu tüfeğinden çıkan mermi ile yaralanarak kurtarılamayan Piyade Er Sercan Yazar'ın ailesine 2.5 yıl sonra 'Şahadet Belgesi' verildi.
-yalova'da oturan ve Hakkari'de vatani görevini yaparken kaza sonucu tüfeğinden çıkan mermi ile yaralanarak kurtarılamayan Piyade Er Sercan Yazar'ın ailesine 2.5 yıl sonra 'Şahadet Belgesi' verildi. Aile, şehit çocuklarının aile mezarına defnedilen cenazesinin şehitliğe nakledilmesini kabul etmedi.
Yalova'da oturan Hüsniye ve Yener Yazar çiftinin iki çocuğundan büyüğü 1989 doğumlu Sercan Yazar, Hakkari'de Piyade Er olarak askerlik görevini yaparken 24 Ağustos 2010 tarihinde kendi tüfeğinden çıkan mermi ile ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Sercan Yazar yapılan tüm müdahaleye rağmen yaşamını yitirince Yalova'da Aile Mezarlığı'nda törenle toprağa verildi.
Şehit olarak kabul edilmeyen çocuklarının ölümünden sonra başlattığı hukuk mücadelesini kazanan Yazar çifti, aradan geçen 2,5 yılın ardından çocukları için hazırlanan Şahadet Belgesi'ni, Karamürselbey Eğitim Merkezi Komutanı ve Garnizon Komutanı Deniz Kurmay Albay Meftun Dırman'dan aldı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin kararı sonucu şehit olduğuna karar verilen Sercan Yazar'ın acılı ailesinin evini ziyaret eden Albay Meftun Dırman, şöyle dedi:
"Sevgili oğlumuz 24 Ağustos 2010 tarihinde Hakkari'de vatan görevini icra ederken üzücü bir kaza sonucunda şehitlik mertebesine ulaşmıştır. Ancak olayın olduğu andaki ilk değerlendirme sonucunda şehit olmadığı değerlendirildiyse de bilahare üst makamların tekrar değerlendirmesi sonucunda değerli oğlunuzun makamların en yücesi olan şehitlik mertebesine ulaştığı tescil edilmiştir."
Albay Meftun Dırman, yaptığı bu konuşma ardından, Yalovalı şehidin ailesine Şahadet Belgesi verirken, Karamürselbey Merkez Komutanı Deniz Kıdemli Albay Mehmet Filiz de aileye Türk Bayrağı'nı teslim etti.
Yaklaşık 2.5 yıl süren hukuk mücadelesi sonunda oğullarının şehit olduğunu kanıtladıklarını ifade eden Şehit Piyade Er Sercan Yazar'ın babası Yener Yazar ise, şöyle konuştu:
"Askerliğini yapan oğlumuzun acı haberini alınca yıkıldık. O zaman o şehitlik şahadetiyle, silah arkadaşlarının yanında yerini almıştı. Cennetin başköşesinde yerini aldı. Fakat kendisi şehit olarak kabul edilmedi. Eşim ve ben oğlumuzun şehit sayılmama nedenini takip etmek için dava açtık. Oğlumuzun ölümünde herhangi bir kusuru olmadığı ortaya çıktı. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi oğlumuzu şehit kabul etti ve beklediğimiz o haberi bize ilettiler. Hukuk sürecinde çok acı çektik. Ancak aldığımız Şahadet Belgesi ile acımız biraz bile olsa dindi. Oğlumuz şehit olduğu zaman şehitliğe gömülmemiş olması bizlerin ve vatandaşların aklında soru işretleri oluşturmuştu. Bu doğal olarak aile mezarlığına defnedilmişti. Şu anda yetkililer sağ olsunlar naaşının şehitliğe aktarılabileceğini bunun için bizim iznimizin olması gerektiğini söyledi. Biz bu teklifi şehitliği kabul edilen yavrumuzun uyuduğu yerde rahatsız edilmemesi için kabul etmedik."
"EVLAT ACISI ÇOK ZOR"
Anne Hüsniye Yazar da evlat acısının çok zor olduğunu belirterek, bunu hiç kimsenin yaşamasını istemediğini ifade ederek, "Mahkeme süreci biz çok yıprattı. Yavrumuzun acısını yaşayamadık. Ama şu anda aldığımız şahadet belgesiyle onurumuz da yerine geldi" dedi.
Bu arada şehidin babası Yener Yazar ve annesi Hüsniye Yazar, Yalova Şehir Mezarlığı'ndaki aile kabristanlığına giderek, Şehit Sercan Yazar'ın mezarlığını ziyaret etti. - Yalova / Merkez
