Çomü 2013 2014 Akademik Yılı Açılış Töreni
Rektör Prof. Dr. Laçiner: "Çanakkale, Türkiye'nin manevi başkenti, ruhunun inşa edildiği yer. Çanakkale ruhu dediğimiz şey burada. Bu ruhu Türkiye'ye taşıyacak olan, bilime, siyasete, eğitime aktaracak olan, bu misyonu omuzlarında hissetmesi gereken üniversite de bir tane; ÇOMÜ" İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Arıboğan: "Türkiye'nin demokrasi tarihi çok daha eskidir, oturmuş bir yapısı da vardır. Türkiye'de sandıkla iktidar değiştirme olduğu müddetçe çok büyük bir sıkıntı da olmaz"
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, "Çanakkale, Türkiye'nin manevi başkenti, ruhunun inşa edildiği yer. Çanakkale ruhu dediğimiz şey burada. Bu ruhu Türkiye'ye taşıyacak olan, bilime, siyasete, eğitime aktaracak olan, bu misyonu omuzlarında hissetmesi gereken üniversite de bir tane; ÇOMÜ" dedi.
Laçiner, üniversitenin Terzioğlu Yerleşkesi'ndeki Troia Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2013-2014 Akademik Yılı Açılış Töreninde yaptığı konuşmada, ÇOMÜ'nün öğrenci sayısının 42 bin 500'e, akademik personel sayısının da bin 600'e ulaştığını bildirdi.
Bilgisayar sayısı, internet ve kitap kullanımı gibi birçok birimde artışlar kaydedildiğini belirten Laçiner, üniversitede 650 bine yakın elektronik ve basılı kitap bulunduğunu, hedeflerinin 1 milyon kitap olduğunu söyledi.
Önce Türkiye'nin, daha sonra dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olmayı hedeflediklerini vurgulayan Laçiner, şöyle konuştu:
"Biz bilim ve eğitim yapmaya çalışıyoruz. Birçok eksikliğimiz var ve bunları hızlı bir şekilde tamamlamaya çalışıyoruz. Çanakkale, Türkiye'nin manevi başkenti, ruhunun inşa edildiği yer. Çanakkale ruhu dediğimiz şey burada. Bu ruhu Türkiye'ye taşıyacak olan, bilime, siyasete ve eğitime aktaracak olan, bu misyonu omuzlarında hissetmesi gereken üniversite de bir tane; ÇOMÜ. Her gün işe gelirken karşıda şehitliği görüyoruz. Yüz binlerce vatan evladının yere nasıl düştüğünü hatırlıyoruz ve evimize dönerken de bu deniz harbini, bu kara savaşını görerek gidiyoruz. Burada yaşananları asla ve asla unutmamamız lazım."
Açılış dersini Prof. Dr. Arıboğan verdi
Törende, "21'inci Yüzyıl Dünyası Nasıl Şekilleniyor?" konulu açılış dersini veren İstanbul Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ise bu asırda Türkiye'yi, yapısal, politik, ekonomik ve bireye ilişkin birçok konuda yepyeni devrimsel yeniliklerin beklediğini anlattı.
Türkiye'nin dış politikasının, dünya konjonktüründen bağımsız analiz edilmemesi gerektiğine dikkati çeken Arıboğan, şunları kaydetti:
"Türkiye, 11 Eylül'den sonra ortaya çıkan düzende bir rol oynadı, kendince bir sistem üretti. Bu sistem, sandıktan çıkan iktidar. Aslında Batı tarafından çok da ürkülen bir iktidar ama Türkiye'de milli gelir yükseldi, milli gelirin artışına paralel sanayi üretiminde artış oldu. Yani Batılıları rahatsız edecek bir durum olmadı. Aynı şekilde Türkiye, Avrupa Birliği (AB) normları çerçevesinde de yürümeye devam ediyor ancak dünyada büyük bir türbülans ortamı oluştu, yani Arap Baharı. Böyle bir rüzgar gelip sonra tersine döndüğü zaman alabora olmamak kolay değildir. Hızlı bir biçimde yeni rüzgara doğru yelkenleri ayarlayıp ona doğru davranmak lazım. Şu anda bir rüzgara yelken ayarlama problemi yaşanıyor. Yani dediğimizden geri dönmemek, duruşumuzu fazla değiştirmemek gibi sorunlar var."
Arıboğan, Türkiye'nin, Arap Baharının bir parçası olmadığını söyledi.
Bazı çevrelerin, Türkiye'yi Arap Baharının içine eklemlendirmeye çalıştığını savunan Arıboğan, "Türkiye'deki ne sokak gösterileri Arap Baharının bir parçasıdır ne de beklentiler onun gibi büyük bir sistemi değiştirmeye, çökertmeye yöneliktir. Türkiye'nin demokrasi tarihi çok daha eskidir, oturmuş bir yapısı da vardır. Türkiye'de sandıkla iktidar değiştirme olduğu müddetçe çok büyük bir sıkıntı da olmaz" ifadesini kullandı. - Çanakkale