Çukurca'daki Mayın Patlaması Davası
"bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüyle iki kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapsi istenen Jandarma Uzman Çavuş Fatih Taylan Çeker, patlayıcıları, görev yapan personeli korumak için yerleştirdiklerini...
Hakkari'nin Çukurca ilçesinde, 28 Mayıs 2009'da el yapımı patlayıcının infilakı sonucu 7 askerin şehit olmasına ilişkin davada,
"bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüyle iki kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapsi istenen Jandarma Uzman Çavuş Fatih Taylan Çeker, patlayıcıları, görev yapan personeli korumak için yerleştirdiklerini söyledi. "5 yıldır Hantepe bölgesindeyim. Girilemeyen Kazan bölgesini bile adım adım dolaştım. Hala bölgede görev yapıyorum ama böyle bir şeyle yargılanıyorum" diyen Çeker, gözyaşlarını tutamadı.
Genelkurmay Askeri Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümüne, tutuksuz sanıklar Tuğgeneral Zeki Es, emekli Kurmay Albay Rıza Atilla Erdoğan, Piyade Yüzbaşı Nurettin Altay, Jandarma Uzman Çavuş Fatih Taylan Çeker, patlamada şehit olan bazı askerlerin yakınları ile sanık ve müdahil avukatları katıldı.
Duruşmada, Zeki Es savunma yapmaya devam etti. Hantepe bölgesine yapılacak saldırıları önlemek için tedbir aldıklarını ve tuzaklama yaptıklarını anlatan Es,
"Ottowa Sözleşmesi bizim döşediğimiz mayınları değil, 70-75 yıl kalan mayınları kapsıyor. Bizim kullandığımız mayınlar geçici ve teröristlerin sızmasını önlemek için. Burası askeri yasak bölge. Tuzakların, sözleşmeye aykırı olarak döşendiğini söylemek yanlış olur" dedi.
Ottowa Sözleşmesi imzalandıktan sonra da bölgedeki birliklerin mayın döşeme faaliyetlerinin devam ettiğini belirten Es, Çukurca'da meydana gelen olayın ardından birliklerin mayınları söktüğünü, bu nedenle teröristlerin rahat bir şekilde saldırı düzenlediğini ileri sürdü.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, mevzuatlarda, Ottowa Sözleşmesi'ne ilişkin uyarlama yapmadığını savunan Es, bu kapsamda yargılanmalarını doğru bulmadığını kaydetti.
Bir komutan olarak görevinin personelini korumak olduğunu vurgulayan Es,
"Mayın döşenmesi de tedbirlerdendir. Aldığım tedbirler, yapılan saldırılarla orantılıdır. Keşke savcı da, bilirkişiler de Çukurca'daki koşullarımın onda birini bilselerdi, böyle iddianame hazırlamazlardı" diye konuştu.
Es, savunmasını, "Bizi, kamuoyuna ve şehit ailelerine karşı hedef gösteren herkesi kınıyorum. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet dileyerek savunmamı sonuçlandırıyorum" diyerek bitirdi.
Zeki Es'in Avukatı Yurdakan Yıldız da müvekkilinin, personelini korumak için patlayıcılar döşettiğini belirterek, "Olağanüstü durumlar, olağanüstü tedbirleri almayı gerektirir. Müvekkilim bunu yaptı, beraatını istiyoruz" dedi.
Es'in diğer avukatı Kılıçaslan Başaran da silahlı mücadelede yaşanan olayların "kasten suç" oluşturmayacağını savundu.
-Ağlatan savunma-
Jandarma Uzman Çavuş Fatih Taylan Çeker de askerliğini bitirdikten sonra uzman çavuş olarak kaldığını ve patlayıcılar üzerine eğitim aldığını belirterek, Hantepe'ye patlayıcıları, görev yapan personeli korumak için yerleştirdiklerini savundu.
Eğitimlerde Ottowa Sözleşmesi diye bir şey duymadığını ileri süren Çeker, mevzuata göre, kritik bölgelerin korunması amacıyla her türlü tuzaklamanın yapılabileceğini söyledi.
"5 yıldır Hantepe bölgesindeyim. Girilemeyen Kazan bölgesini bile adım adım dolaştım. Hala bölgede görev yapıyorum ama böyle bir şeyle yargılanıyorum" diyen Çeker, gözyaşlarını tutamadı. Mahkeme başkanından izin alan Çeker, bir süre sonra savunmasına devam etti.
Hantepe bölgesine geldiğinde terör örgütü üyelerinin yerleştirdiği 44 el yapımı patlayıcı bulduğunu ve bunları imha ettiğini kaydeden Çeker, şunları anlattı:
"Biz bu bölgeye üs kurarken teröristler telsizden 'gelin biz hazırız' diyorlardı. Bu bölgeye 10 yıldır girilemiyordu. Bölgede teröristler çok yoğundu ve çok fazla el yapımı patlayıcı döşüyorlardı. Biz de önlem amacıyla üs çevresine tuzaklama yaptık. Ben bu tuzakları yaparken bunun hukuka aykırı olduğunu düşünmedim. Üs bölgesinin güvenliği için mayın ve patlayıcıların kullanılması gerekiyordu. Ben emir ve rütbem gereği, istenileni yaparım. Ben emre itaatsizlik ettiğimde çok basit bir şekilde işten atılabilirim."
Bilirkişi raporunu da eleştiren Çeker, "Benim evimin önüne havan mermisi düştü. Çukurca'nın ne olduğunu anlamak için Çukurca'da bir hafta kalmak lazım. Bilirkişi raporunu hazırlayanlar bırakın Hantepe'yi Çukurca'yı bile görmemişlerdir. Beraatımı istiyorum. Ben görevimi yaptım, vicdanım rahat" dedi.
Sanık avukatlarına savunmalarını yapmaları için süre veren mahkeme, duruşmayı yarına erteledi.
Muhabir: Mehmet Tosun
Yayıncı: Ebubekir Gülüm - ANKARA