Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Suikast Girişiminin Sanıklarına Protesto

Abone Ol

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi ve 2 polis memurunun şehit edilmesine ilişkin davanın görüldüğü Muğla Ticaret ve Sanayi Odası önünde toplanan çok sayıda vatandaş, sanıkları protesto etti.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi ve 2 polis memurunun şehit edilmesine ilişkin davanın görüldüğü Muğla Ticaret ve Sanayi Odası önünde toplanan çok sayıda vatandaş, sanıkları protesto etti.

Muğla E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan sanıklar, sabah saatlerinde yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde davanın görüldüğü Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'na getirildi. Binanın bahçesinde araçlardan indirilen sanıklar, jandarmalar eşliğinde salona alındı.

Salona alınmaları sırasında, protesto için toplanan vatandaşlardan bazıları, sanıkların üzerine yumurta ve ip attı. Vatandaşlardan bazıları ise terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in fotoğraflarını yırtarak, posterlerinin üzerine bastı.

Terör örgütü ve örgütün elebaşı Gülen aleyhine sloganlar atan vatandaşlar, üzerinde Türkçe ve İngilizce yazılar yer alan dövizler taşıdı.

Sanıkların içeri alınmasının ardından Milli İrade Platformu üyeleri tarafından basın açıklaması yapıldı.

Platform adına açıklamayı okuyan, İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı Yusuf Tülün, 15 Temmuz'da TSK içine gizlenmiş asker kılığındaki bir grup Fethullahçı teröristin Cumhurbaşkanı'na, seçilmiş hükümete, TBMM'ye ve millete yönelik kanlı bir darbe girişiminde bulunduğunu söyledi.

Terör örgütünün Milli İstihbarat Teşkilatı, Özel Harekat Daire Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne havadan saldırı yaparak çok sayıda kahramanı şehit ettiğini hatırlatan Tülün, Boğaz Köprüsü, TÜRKSAT ve birçok kurumun bombalandığını kaydetti.

Darbe girişiminin, Meclisin bombalanmasının, halka ateş açılmasının "Korkunç ve kalleşçe yapılan eylemler" olduğunu belirten Tülün, "Ancak darbenin en alçak, en adice ve kalleş safhası Marmaris'te yaşandı. 15 Temmuz'da bir grup Fethullahçı terörist, ailesiyle Marmaris'te bulunan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı derdest etmek için yola çıktı." dedi.

- "Korkakça saldırı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bulunduğu otelden halkı darbeyi durdurmak için sokağa davet ettiğini anlatan Tülün, "Ardından 'Ölümüne' diyerek bütün tehlikeleri göze alarak, kefenini giyerek İstanbul'a kendisini bekleyen kalabalıklarla kucaklaşmak için yola çıktı. Allah'a hamdolsun Cumhurbaşkanımızı derdest etmek için yola çıkan teröristler, o ve ailesinin bulunduğu otele Cumhurbaşkanımız ayrıldıktan sonra ulaşabildiler." diye konuştu.

Teröristlerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan otelden ayrıldıktan sonra korkakça bir saldırıda bulunduğunu ifade eden Tülün, şöyle konuştu:

"Bu saldırıda 2 polisimiz şehit oldu. Teröristler istediklerini elde edemeyince tam da Fethullahçılara yakışır biçimde korkakça kaçtılar. Güvenlik birimlerimizin özverili operasyonları sayesinde yakalanıp hukuka teslim edildiler. Şu anda bu teröristler burada yargılanıyor. Türkiye genelinde faaliyet gösteren yüzlerce derneğin ve vakfın çatı kuruluşu olan Milli İrade Platformu olarak, milli iradeye yönelik bu suikast girişiminin mahkeme safhasını takip ediyoruz. Türkiye'nin bağımsız mahkemeleri hiç kuşkusuz anayasa ve yasalar çerçevesinde yargılama sürecini tamamlayacak ve kararını verecektir."

Tülün, platform olarak yargılamanın Türkiye açısından, millet açısından tarihi önem taşıdığını, tarihe tanıklık etmek ve mağdurlara moral vermek üzere Muğla'da toplandıklarını kaydetti.

"Seçimle iş başına gelen ilk Cumhurbaşkanı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uzun siyaset mücadelesinde bütün engellemelere rağmen büyük bir hassasiyetle hukuk içinde kaldığını, anayasa ve yasalar çerçevesinde mücadelesini verdiğini anlatan Tülün, Recep Tayyip Erdoğan'ın 2014 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin seçimle iş başına gelen ilk Cumhurbaşkanı olduğunu anımsattı.

Tülün, Cumhurbaşkanı'na yönelik suikast girişiminin sadece kendisine değil, onu seçerek vazifeye getiren 80 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına yönelik olduğunu söyledi.

15 Temmuz'da yapılan hain saldırının ve saldırıya karşı gösterilen kahramanlığın asırlar boyunca, nesilden nesile hem bir ibret hikayesi hem de kahramanlık destanı olarak anlatılacağını ifade eden Tülün, "Bu ihanetin içinde yer alanlar hiç kuşkusuz ebediyen bu suçlarının cezasını çekecek. Son nefeslerine kadar alınlarındaki 'Hain' damgasını taşıyacaklardır. Kimi ülkelerin bu alçak teröristleri koruması, kollaması, bunlara kucak açması teröristleri hiç ümitlendirmesin. Sanıkların duruşmalar sırasında son derece pişkince tavır sergilemesi, akıbetlerini değiştirmeyecek." dedi.

Darbe girişimine katılanların yargılanma sürecinin önemli olduğuna işaret eden Tülün, şöyle devam etti:

"Bu teröristlerin yargılanması ve en ağır cezaya çarptırılması, Türkiye için, bizim için bir bağımsızlık meselesidir. Bu hainlerin cezayı çekerken her nefeslerinde enselerinde olduğumuzu özellikle ifade ediyoruz. Halkımıza, Meclisimize, Cumhurbaşkanımıza saldıran katil sürüsünün vicdan gibi, akıl gibi, insaf ve iman gibi duygularının Fethullah Gülen tarafından gasbedildiği görülmektedir. Sanıkların pişkinliği Türkiye'nin hiçbir düşmanına ümit vermesin. 80 milyon, bütün dost ve kardeş milletler bu davanın gayriresmi müştekisi ve müdahilidir."

Tülün, mahkemeden çıkacak kararın herkesin vicdanını soğutacağına inandıklarını söyledi. Ülkenin sahipsiz olmadığını vurgulayan Tülün, şöyle konuştu:

"Türkiye sahipsiz değildir. Milli irade sahipsiz değildir. Darbeler dönemi artık sona ermiştir. Darbeye yeltenecek, milli iradeye el uzatacak herkesin akıbeti, bugün burada yargılanan sanıkların akıbeti gibi olacaktır. Bu ülkede artık Yassıada'nın hukuk dışı, düzmece mahkemeleri değil, bağımsız mahkemeler iş başındadır. İnanıyoruz ki bu mahkemeden çıkacak karar, kamuoyunun, şehit ailelerinin gönüllerini bir nebze olsun ferahlatacaktır ancak asıl önemlisi, bu mahkemeden çıkacak karar, katillerin, hainlerin, alçak teröristlerin dünyalarını da son nefeslerine kadar karartacaktır. Türk yargısına yürekten inanıyor ve güveniyoruz."

Konuşmaların ardından programa katılan ve 15 Temmuz'da İstanbul'da gazi olan İlhami Çil, Yahya Tezgelen ve Emin Oğuz Ayanoğlu vatandaşları selamladı, dua edildi.

"Bu vatanın sahipsiz olmadığını herkese gösterdik"

Emin Oğuz Ayanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'da İstanbul'da ağabeyi Onur Ensar Ayanoğlu'nun darbeciler tarafından şehit edildiğini, kendisinin de gazi olduğunu kaydetti.

15 Temmuz'da Türk milletinin büyük şeyler atlattığını ancak vatanı kimseye bırakmadıklarını belirten Ayanoğlu, "Bu vatanın sahipsiz olmadığını herkese gösterdik. Türklere zorla bir şey yaptırılamayacağını, ne kadar güçlü ve imanlı olduğumuzu bütün dünyaya gösterdik. Yaşanılan süreçten sonra halkımızın tepkisi diri. Bu ülke bir yerlere Recep Tayyip Erdoğan sayesinde geldi. Onu hiç kimseye teslim etmeyiz. Gerekirse canımızı seve seve veririz. Yaşanılan süreçten sonra bazı şeylerin üstünü örtmek isteyenler var ama biz buna izin vermeyeceğiz." dedi.

Gazilerden İlhami Çil ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her zaman yanında olduklarını, bu nedenle bugün yargılamanın yapıldığı Muğla'ya geldiklerini söyledi.

Ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın canına kimsenin kast edemeyeceğine işaret eden Çil, "Biz halkın oylarıyla seçilerek ülkeyi yönetme yetkisi verilen Cumhurbaşkanımızı kimseye yedirtmeyiz. Bu millet 15 Temmuz'da bunu bir kez daha gösterdi. Bundan sonra böyle bir darbe teşebbüsü kimsenin aklından geçemeyecektir." diye konuştu.

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Yusuf Tülün İstanbul Muğla Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title