Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'de
NEW Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Üç gün önce Kobani'ye yine iki uçak dolusu silah indirdi Amerika. Kusura bakmasınlar, dün de Sayın Biden'a söyledim, 'Bundan haberin var mı?' dedim. 'Haberim yok' dedi.
NEW Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Üç gün önce Kobani'ye yine iki uçak dolusu silah indirdi Amerika. Kusura bakmasınlar, dün de Sayın Biden'a söyledim, 'Bundan haberin var mı?' dedim. 'Haberim yok' dedi. 'Benim haberim var' dedim. Aynı şey daha önce de oldu, yine Kobani'ye üç uçak indirdiler, silahların yarısı DAEŞ'e gitti, yarısı PYD'ye gitti. Ortada böyle acı bir tablo var. Dolayısıyla bizim sağlıklı bir şekilde Amerika ile el ele vermek suretiyle bu bölgedeki sıkıntıyı aşmamız lazım." dedi.
Erdoğan, New York'ta Türk-Amerikan Kültür Toplumu tarafından organize edilen, ABD'de yerleşik Tu¨rk sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı programda yaptığı konuşmada, başta Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi olmak üzere 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye'ye destek veren herkese teşekkür etti.
Türkiye'nin adeta akrebin kıskacında yoğrulmuş bir coğrafyada zorlu sınamalarla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Suriye'de yaşanan trajedinin bütün dünyanın gözü önünde devam ettiğini belirtti.
"Bu hat bir barış koridoru olacak"
Türkiye'nin hep sabrettiğini ancak Gaziantep'te 14 yaşında bir çocuğun gövdesine bombaları bağladıklarını ve çocuğu bir kına merasimine saldıklarını anımsatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Çocuk da Messi'yi çok sevdiği için Messi'nin formasını giydirmek suretiyle onu oraya saldılar. Daha sonra bu bomba patlatıldı, 56 kişi öldü, 100'e yakın kardeşimiz de yaralandı. Bu ölenlerin 29'u çocuk ve genç. 'Artık bitti, şimdi biz ılımlı muhaliflerle Cerablus'a gireceğiz' dedik ve Cerablus'a girdik. Ne oldu? DEAŞ'ı oradan attık ama bitmedi devam edeceğiz dedik ve Rai'den de girdik. Rai'den de yine aynı şekilde DEAŞ'ı attık, bitmedi, 'Daha ineceğiz.' dedik ve şu anda güneye doğru iniyoruz ama Azez ile Fırat'ın arasını şu anda birleştirdik, dedik ki 'Buradaki hat artık bir terör koridoru olmayacak'. 'Bu hat bir barış koridoru olacak.' dedik."
Suriye'nin topraklarında gözlerinin olmadığını belirten Erdoğan, "Bize topraklarımız yeter. Biz istiyoruz ki Suriyeli kardeşlerimiz kendi evlerine dönsünler, kendi topraklarına dönsünler onların güvenliğini sağlayalım. Hemen bayramda Cerabluslu kardeşlerimiz Cerablus'a yerleşmeye başladılar. Rai yerleşmeye başladı, birçok köydekiler yerleşmeye başladı. Koalisyon güçlerinin, Amerika da içinde olmak üzere burada desteğini inkar edemem ama yeterli değil." diye konuştu.
"4-5 bin kilometrekarelik bir alanda güvenli bölge"
Erdoğan, Birleşmiş Milletler'in Halep'e insani yardım gönderdiğini, yardım konvoyunun arkasında Türk Kızılayı'nın da olduğunu, konvoyun Halep'e girerken rejim tarafından vurulduğunu, bunun mutlaka görülmesi gerektiğine dikkati çekti.
"Bunu görmemiz lazım. Eğer bunu göremiyorsak yazık olsun bizlere. Hedefimiz şu 95-45 kilometre hesabıyla istiyoruz ki 4-5 bin kilometrekarelik bir alanda güvenli bölge ilan edelim ve bu güvenli bölgeye de bizler mülteci kardeşlerimizi yerleştirelim." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bize iltica etmek isteyenleri, buraya yerleştirebiliriz. Bize iltica etmiş olanlardan kardeşlerimizi aynı şekilde buraya yerleştirebiliriz. Yerli mimariyle burada hemen konutlar yapalım ve Suriyeli kardeşlerimiz de buralara yerleşmiş olsun. Hatta hatta gerekirse biz kendi topraklarımızda da onlar için yine konutlar yapmaya da hazırlanıyoruz. Onun da adımını atacağız. Çünkü vakit kaybına tahammülümüz yok. Zira burada 'uçuşa yasak bölge ilan edelim.' diyoruz, yaklaşmıyorlar. Karayla ilgili olarak bir adım atalım diyoruz, işi gevşek tutuyorlar. Öyle veya böyle bu işi başaracağız. Tabii bunu başarma noktasında da Türkiye ile ABD'nin işbirliği çok önemli." diye konuştu.
"DEAŞ buralarda kalamaz, kaçacak delik arar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda koalisyon güçlerinin 65 ülkeden oluştuğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani 65 ülkeden oluşan koalisyon güçleri bir DEAŞ'ı halledemeyeceğiz, öyle mi? DEAŞ'ın şu anda Suriye'deki rakamı 10 bin. Irak'ta da bir 10 bin. Ben kendilerine defaatle söyledim. 'Verelim el ele' dedim, biz bu DEAŞ'ı bitiririz. Bu DEAŞ buralarda kalamaz, kaçacak delik arar. Hep bunu söyledim. Aynı şeyi dün burada söyledim, yine söylüyorum ama siz kalkar da bir başka terör örgütüyle pazarlığa girerseniz, PYD ile YPG ile DEAŞ'ı bitireceğinizi zannederseniz bitiremezsiniz, çünkü onlar da terör örgütü. Teröristin iyisi, kötüsü olur mu? Hepsi terörist, hepsi kötü. Şimdi El Nusra da DEAŞ'a karşı savaşıyor ama ona El Nusra'ya iyi demiyorsunuz, ona kötü diyorsunuz. Ama YPG, PYD onlara iyi diyorsunuz. Bu ne menem iştir. Gelin biz bunu kendimiz yapalım, bunu beraber yapalım.
Üç gün önce Kobani'ye yine iki uçak dolusu silah indirdi Amerika. Kusura bakmasınlar, dün de Sayın Biden'a söyledim, 'Bundan haberin var mı?' dedim. 'Haberim yok' dedi. 'Benim haberim var' dedim. Aynı şey daha önce de oldu, yine Kobani'ye üç uçak indirdiler, silahların yarısı DAEŞ'e gitti, yarısı PYD'ye gitti. Ortada böyle acı bir tablo var. Dolayısıyla bizim sağlıklı bir şekilde Amerika ile el ele vermek suretiyle bu bölgedeki sıkıntıyı aşmamız lazım."
"Aman bu konuda dikkatli olalım, bu iş hiç hafife alınmaz"
Erdoğan, ABD'de yapılacak seçimin böyle bir adıma vesile olmasını temenni ederek, ABD yönetiminden bu noktada ciddi bir samimiyet ve gayret beklediklerini vurguladı.
Başkanlık seçiminin getirdiği iç siyasi dinamiklerden dolayı Türkiye'nin hassasiyetlerine şu günlerde yeterince dikkat gösterilmediğini bildiklerini ifade eden Erdoğan, bunun daha önce de böyle olduğunu dile getirdi.
Bunun için hep birlikte yönetim ve kamuoyu nezdinde daha etkin olmanın yollarını aramaları gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "FETÖ, PKK ve Suriye meselesi yanında Ermeni iddialarını ve Ermeni Diasporası'nın faaliyetlerini de gözden kaçırmadan kendi yaklaşımlarımızı her fırsatta ifade etmeliyiz. Aman bu konuda dikkatli olalım, bu iş hiç hafife alınmaz. Bir karar çıkarsa ne olur? Hiç bir şey olmaz. Dedim ya bir kulaktan girer, öbür kulaktan çıkar. Ben sizlere güveniyorum. Her zaman bizler yanınızdayız ama dedim ya dikleşmeden dik durmak. Bu çok önemli. İnanıyorum ki sizler de bunu göstereceksiniz ama bir şeyi unutmayın. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Toplantıdan notlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a konuşmasının ardından, üzerinde "Ya Fettah" hattı bulunan bir tablo hediye edildi. Erdoğan, toplantıya katılanlar ile fotoğraf çektirdi.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın, New York Başkonsolosu Ertan Yalçın ile çok sayıda vatandaşın katıldığı programda, ABD Müslüman Kuruluşları Konseyi Genel Sekreteri Usame Cemal ile Mısır ve Filistinli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de yer aldı.
Öte yandan programın açılışında konuşan Türk Amerikan Kültür Topluluğu Başkanı Murat Berk, ABD'de yaşayan Türkler olarak asimile olmadan entegre olma çabasında olduklarını belirtti.
FETÖ'nün darbe girişimi karşısında Türkiye'nin yanında olduklarını ve terörist başının derhal Türkiye'ye iade edilmesi gerektiğini dile getiren Berk, Türk toplumunun ABD'de bundan böyle daha etkin olacağını ve daha cesur davranacaklarını vurguladı.
(Bitti)