Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başörtülü psikolog olamaz" diyen Üstün Dökmen'i topa tuttu: Kendini bilmez
Katıldığı bir yayında "Başörtülü psikolog, başörtülü psikiyatrist, başörtülü PDR uzmanı olması meslek etiğine aykırıdır." diyen Profesör Üstün Dökmen, tepkileri üzerine çekti. Bugün yaptığı konuşmada konuya değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan "28 Şubat bakiyesi kimi kendini bilmezlerin başörtülü kadınlara yönelik hezeyanlarında görüyoruz. Son 21 yılda yaşanan onca değişime rağmen millete tepeden bakan CHP zihniyeti yerinde saymayı sürdürüyor." dedi.
Prof. Dr. Üstün Dökmen, konuk olarak katıldığı bir programda başörtülü rehber öğretmenleri, psikologları ve psikiyatrları hedef aldı.
"BAŞÖRTÜLÜ PSİKOLOG, MESLEK ETİĞİNE AYKIRI"
"Başörtülü rehber öğretmen olamaz" sözlerine gelen tepkiler hakkında konuşan Dökmen, açıklamasının devamında "Rehber öğretmenlerin çoğunluğu başörtülü. Söylediğim o şu. Tepki gösterildi bunlar temelsiz trol tepkileridir. Trol kendini saklayan, korkak, cesur olmayan, kafası çalışmayan kişilerdir. Söylediğim aynen şu, bir eczacı başörtülü olabilir, mimar olabilir, Milli Eğitim izin verdiği için öğretmen olabilir, hakim ve savcı benim alanım değil karışmıyorum. Fakat başörtülü psikolog, başörtülü psikiyatrist, başörtülü PDR uzmanı olması meslek etiğine aykırıdır. Nötr olamazlar." dedi.
TEPKİ YAĞDI
Dökmen'in sözleri sosyal medyada gündem yarattı. Profesörün ismi kısa sürede TT olurken, kullanıcılar başörtülü olmayan uzmanların empati yeteneğinden veya nötr kalacaklarından nasıl emin olunabileceğini sorguladı.
"28 ŞUBAT BAKİYESİ KİMİ KENDİNİ BİLMEZLER"
Bu sözlere Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan da bir tepki geldi. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, isim vermeden Dökmen'i eleştirerek "28 Şubat bakiyesi kimi kendini bilmezlerin başörtülü kadınlara yönelik hezeyanlarında görüyoruz. Son 21 yılda yaşanan onca değişime rağmen millete tepeden bakan CHP zihniyeti yerinde saymayı sürdürüyor. CHP ve yandaşları değişmemekte, kendilerini yenilememekte ısrar ediyor. Bu ülkenin en büyük açığı demokrasiyi içselleştirmiş, yerli ve milli muhalefet açığıdır. İhya yerine yıkmayı siyasetlerinin merkezine yerleştiren rövanşist yaklaşımdır. Sandıkta milletten tokat yiyenler iktidara gelmek için darbelerden, hatta FETÖ'cü alçaklardan bile medet ummuşlardır." dedi.
"KAST SİSTEMİNE BİZ SON VERDİK"
Erdoğan açıklamalarına şöyle devam etti: "Türkiye, bizim dönemimizde, sadece ayağına vurulmuş asırlık prangalarını kırmadı. Aynı zamanda mevcut sistemin merkezine yerleştirilmiş kast düzeninden de kurtuldu. Yıllarca bu millete kendi öz yurdunda parya muamelesi yaptılar. Yıllarca bu milletin çocukların okumasını, üniversiteye gitmesini, suni sebeplerle engellediler. Darbe dönemlerinde sermayeyi renklere bölerek ülkemizin gelişmesini sabote ettiler. Kadınlarımızın baş örtülü baş örtüsüz diye ayrımcılığa uğradığı, temel hak ve hürriyetlerin belli toplum kesimlerine yalnızca elitlere mahsus imtiyazlar olarak görüldüğü, işte bu kast sistemine biz son verdik.
"BUGÜNÜN TÜRKİYESİ DAHA ÖZGÜR"
Bugünün Türkiye'si 21 yıl öncesine kadar daha özgür, fırsat eşitliğinin olduğu bir Türkiye'dir. Bugün IMF kapılarında borç dilenen değil, kalkınma ve insani yardımlarda dünyaya örnek gösterilen bir Türkiye var. Kimseden icazet almadan operasyon düzenleyen, ordusu güçlü bir Türkiye var. Bunlar yıllarca ötelenen, sistemin dışına itilen ülkemizin potansiyelinin en büyük göstergesidir. Son 21 yılda ülkemize kazandırdıklarımıza baktığımızda Rabbimize hamd ediyoruz. Partimizin kuruluşundan bu yana davamıza gönül vermiş tüm yol arkadaşlarımıza buradan teşekkür ediyorum."