Anavatan Partisi Genel Başkanı Çelebi Açıklaması
Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, "İstikrarın bozulmaması için devleti tanıyan, devletin içerisinden gelen, halkı tanıyan, halkın içinden olan 3 dönemde eksikleri de hataları da olabilir ama yüzde 50'ye yakın vatandaşın teveccühüne haiz olmuş bir adaya karar verdik" dedi.
Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, "İstikrarın bozulmaması için devleti tanıyan, devletin içerisinden gelen, halkı tanıyan, halkın içinden olan 3 dönemde eksikleri de hataları da olabilir ama yüzde 50'ye yakın vatandaşın teveccühüne haiz olmuş bir adaya karar verdik" dedi.
Partisinin Kayseri teşkilatı tarafından düzenlenen iftar programına katılan Çelebi, gazetecilere yaptığı açıklamada, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın partisinin genel başkanı olarak 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün memleketi Kayseri'de 12. cumhurbaşkanının seçileceği dönemde Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı ve cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'a desteklerini belirtmek ve ona halktan oy toplamak için anadolu yollarına düştüklerini ifade etti.
Türkiye'de istikrarının koruması gerektiğini düşünerek Erdoğan'a destek vermeyi tercih ettiklerini dile getiren Çelebi şöyle devam etti:
"Tüm adayları irdeledik, ülkemizin geçtiği süreci irdeledik. Etrafımız ateş çemberi ve gözyaşı ile dolu. Bizim yaşadığımız sürecin sekteye uğramaması için Türk milletinin istikrarının devam etmesi lazım. Türk milletinin bu bölgede dostuna güven, düşmanına korku salması lazım. İstikrarın bozulmaması için devleti tanıyan, devletin içerisinden gelen, halkı tanıyan, halkın içinden olan 3 dönemde eksikleri de hataları da olabilir ama yüzde 50'ye yakın vatandaşın teveccühüne haiz olmuş bir adaya karar verdik. Bu kararı alırken de tüm teşkilatımızla eski yeni partililerimizle ve parti dışındaki kesimlerle de çok büyük istişareler yaptık. Genel temayül sayın Erdoğan yönündeydi, biz de halkın ve teşkilatlarımızın isteğine uyduk."
"İHSANOĞLU'NUN TÜRKİYE'DEKİ KONULARDA ÇOK VAKIF OLDUĞUNA İNANMIYORUM"
Gazetecilerin, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun "yüzde 60 oy alacağım" açıklamasını sorması üzerine Çelebi, "Tabi iddialı lafı herkes söyleyebilir, kamuoyu anketleri tam tersini söylüyor. İhsanoğlu'nun şahsına hiçbir şey demem ama İhsanoğlu hayatının büyük bir bölümünü Türkiye dışında geçirmiş. İhsanoğlu'nun Türkiye'deki konulara çok vakıf olduğuna inanmıyorum. Tabi ki iddialı laflar konuşacak ama ortada bir realite var, bunun da hakiki neticesini sandıkta göreceğiz" ifadelerini kullandı.
"10 AĞUSTOS'TA BU İŞİN SONUÇLANACAĞINA İNANIYORUM"
Başkanlık sisteminin Türk milletinin önünü ve ufkunu açacağına inandığını diye getiren Çelebi, şunları kaydetti:
"Özal'ın güzel bir lafı vardı, onu tekrarlayacağım. 21. asrın Türk aslı olması lazım. Bizim Orta Asya'daki kardeşlerimiz Türkiye'nin tüm Türk İslam alemine öncelikle rehberlik yapmasını bekliyor. Bizim eksik olan yanlarımız hepsi onlarda var. Bizde petrol yok, onlarda var. Bizde doğalgaz yok, onlarda var. Yeter ki biz birlik ve beraberliğimizi koruyalım, bize dayatılan bölünme korkusundan kurtulalım. Eyalet sistemi, ülkemize dışarıdan sokulan fitneden dolayı ertelenebilir ama başkalık sistemini tartışabiliriz. Cumhurbaşkanı seçiminden sonra hızla tartışabiliriz. Çünkü Türk milleti Selçukludan, Osmanlıdan bu tarafa lider endeksli bir millettir. Onun için bunlardan korkmamamız lazım. Bu, Türkiye'nin önünü açar, ufkunu açar. Bakın, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinden de insanlar korkuyordu. Cumhurbaşkanını halk seçecek, bunda da korkulacak hiçbir şey yok. Çok da güzel kampanya yürüyor. Ben 10 Ağustos'ta bu işin neticeleneceğine inanıyorum."
"İCRACI BİR CUMHURBAŞKANINI ÇOK İSTİYORUZ"
Bir gazetecinin, "Açıklamalarınızda icracı bir cumhurbaşkanı istemenizin sebebi Özal'ın da böyle bir cumhurbaşkanı olmasından dolayı onla bağdaştırdığımız için mi?" sorusunu, Çelebi şöyle yanıtladı:
"2001 seçimlerinde bizim de içinde bulunduğumuz koalisyonda Mesut Yılmaz'ın cumhurbaşkanlığı beklentisi vardı, Demirel'in bir dönem daha beklentisi vardı. Ama her ne hikmetse kim buldu, çıkardıysa siyasetin tamamen dışından anayasa mahkemesi başkanı Türkiye'ye cumhurbaşkanı yapıldı. Çok dürüst olmak, kanuncu olmak da yeterli olmuyor. 2001 krizini yaşayarak bu millet bunun bedelini çok ağır ödemiştir. Cumhurbaşkanılığı makamının sadece onay ve tasdik makamı olmadığına inanıyoruz. İcracı bir cumhurbaşkanını çok önemsiyoruz. Neden çatışalım cumhurbaşkanıyla, başbakan neden çatışsın. Birlik beraberlik içerisinde, ahenk içerisinde Türkiye'yi büyütmek dururken neden çatışma olsun."