Haberler

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin Şanlıurfa 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu: (2)

Güncelleme:
Abone Ol

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu topraklardaki bin yıllık kardeşliğimize kasteden her türlü dışlayıcı tavrı elimizin tersiyle ittik. Ayrıştırıcı, ötekileştirici yaklaşımların hiçbiri siyasetimizde kendisine yer bulamadı.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu topraklardaki bin yıllık kardeşliğimize kasteden her türlü dışlayıcı tavrı elimizin tersiyle ittik. Ayrıştırıcı, ötekileştirici yaklaşımların hiçbiri siyasetimizde kendisine yer bulamadı." dedi.

Erdoğan, Seyrantepe GAP Arena Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Şanlıurfa 8. Olağan İl Kongresi'ne katıldı.

Burada konuşan Erdoğan, kızlarını başörtüsü nedeniyle yurt dışında okutmak zorunda kaldığını, siyasi hayatının "muhtar bile olamaz" manşetleriyle bitirilmeye çalışıldığını ve pek çok "hukuk cinayetine" maruz kaldığını söyledi.

Göreve gelirken adaleti ve kalkınmayı tüm unsurlarıyla hayata geçireceklerini söylediklerini hatırlatan Erdoğan, "Biz 'Yasakların, baskıların hüküm sürdüğü değil, özgürlüklerin hakim olduğu bir Türkiye'yi inşa edeceğiz' dedik. Ayrımcılığı iliklerimize kadar teneffüs etmemize rağmen bulunduğumuz makamlarda hiç kimsenin diline, inancına, etnik kimliğine bakmadık. CHP'nin milletin fertleri arasına nifak tohumları saçan siyaseti karşısında biz her zaman birleştirici, her zaman bütünleştirici, kucaklayıcı olduk." diye konuştu.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu topraklardaki bin yıllık kardeşliğimize kasteden her türlü dışlayıcı tavrı elimizin tersiyle ittik. Ayrıştırıcı, ötekileştirici yaklaşımların hiçbiri siyasetimizde kendisine yer bulamadı. Ne diyor, alemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Nebi, Veda Hutbesi'nde; 'Ey insanlar, Rabb'iniz birdir, babanız da birdir, hepiniz Adem'in çocuklarısınız. Adem ise topraktandır, Arap'ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap'a üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır. Allah katında en makbul olanınız ondan en çok korkanınızdır' diyor. İşte bizim ilkemiz bu. İşte bizim inancımız, rehberimiz bu. İşte bizim insana bakış açımız bu. Bu kutlu tavsiyelere siyasi hayatımız boyunca uymaya gayret ettik."

"Suriyeli muhacirleri zorla göndermekle tehdit ettiler"

14-28 Mayıs seçimleri sürecinde kuşatıcı tavırlarını muhafaza ettiklerini ve "Siyaseten kaybetseler de mazlumun yanında duracaklarını" söylediklerini hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suriyeli muhacirleri zorla göndermekle tehdit ettiler. Kim? CHP. Ne dedi? 'Biz sizi tekrar Suriye'ye göndereceğiz' dedi. Biz ne dedik? 'Siyasi geleceğimize dahi mal olsa onları koruyacağız' dedik. Sırf 3-5 oy daha fazla alabilmek uğruna kimlerin kimlerle gizli anlaşmalar yaptığını, inanıyorum ki sizler de unutmadınız. Suriyeli mazlumları hedef gösterenleri, ırkçı faşist söylemlerle milletin fertleri arasına nifak sokanları, kimlik siyasetinin en pervasız biçimine sarılanları hiçbirimiz unutmadık ve unutmayacağız. Hitler özentisi siyaset yapanlara önce millet sandıkta dersini verdi, sonra da kendi partileri siyasetten bir daha geri gelmemek üzere defetti. Karşımızda kaybettikleri 13 seçime rağmen yenildiklerini kabul edip onurluca köşelerine çekilmeyi bilmiyorlar. Sosyal medyadan arsızca ve ahlaksızca milleti kutuplaştırmaya, siyasi iklimi zehirlemeye ne yazık ki devam ediyorlar. Türk siyasetinde artık hiçbir karşılıklarının olmadığını, itibarlarının kalmadığını, ne düşündüklerini artık hiç kimsenin umursamadığını bir türlü anlayamıyorlar."

"Nadan ile sohbet zordur bilene" sözünün anlamını açıklayan Erdoğan, "Bunların durumu tam olarak işte böyle. Akıllarıyla dilleri arasındaki bağ neredeyse artık kopma noktasına gelmiş." diye konuştu.

"İnsanımızın bölünmesini reddediyoruz"

Erdoğan, "Biz bugüne kadar hep kardeşliği savunduk, yine kardeşliği savunacağız. Bizi birbirimize hasım eylemeye çalışanlara asla fırsat vermeyeceğiz. Bir kere şunu herkesin bilmesini istiyorum; köken üzerinden milletin ayrıştırılmasını reddediyoruz. İnançlar üzerinden insanımızın bölünmesini reddediyoruz. Hayat tarzı üzerinden vatandaşlarımızın ötekileştirilmesini reddediyoruz." ifadelerini kullandı.

Hiç kimseyi dışlamadan, kimseyi ihmal etmeden, kırmadan ve dökmeden 85 milyonun tamamını aynı ortak paydada buluşturmaya çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, muhalefetin kendilerini yapay gündemlere çekmek istediğini, bu yapay gündemlerle vakit kaybetmeden Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşmak için çalıştıklarını ifade etti.

Kardeşlik, muhabbet ve ileri demokrasi yolunu takip ettiklerine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bulunduğumuz makamların, koltukların, mevkilerin hepsi işte bu hedefleri gerçekleştirmek için birer vasıtadır, araçtır, bize verilmiş birer emanettir. 1400 yıllık medeniyet müktesebatımıza bigane olanlar, bunu anlayamaz. Milletimizin yüzlerce yıllık değerlerine sırt çevirenler bunu idrak edemez. Zihinlerini Batı'ya köle edenler, kiralayanlar, iradelerini Batı'ya peşkeş çekenler bizim insan ve siyaset tasavvurumuzu kavrayamaz. Hayata sadece menfaatlerinin, sadece siyasi ihtiraslarının penceresinden bakanlar bizim mücadelemizi fehmedemez. Bizim için en önemli husus, bir gün bu makamlardan ayrıldığımızda ardımızda hayır dua ile anılacak, 'Allah ondan razı olsun' denilecek temiz miras, hoş bir sada bırakmaktır. AK Parti çatısı altında bize yoldaşlık eden her bir kardeşimin en büyük hayali, milletin teveccühüne mazhar olmak, hayır duasını almaktır."

"Urfa'nın etrafındaki dağlardan ziyade Şanlıurfa'nın gönlündeki dağlara baktıklarını" söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hangi dağ, İbrahim Peygamberden yüce olabilir? Hangi dağ, Eyüp Peygamberle boy ölçüşebilir? Mukim Tahir'in, Bekçi Bakır'ın, Tenekeci Mahmut'un havalandırdığı türkülerden, hangi kartal daha yükseğe uçabilir? Hangi tarih, Şanlıurfa'nın tarihine meydan okuyabilir? Sırf Türkiye'ye zarar veriyor diye, terör örgütlerini besleyenler, bunun için bölgeye dair planlar yapanlar, Şanlıurfa'nın şanının nereden geldiğini hesaba katmıyorlar. Bu 'şan' sıradan bir ünvan değil. Urfa'nın kimliğinin taltifi ve takdiri olan İstiklal Beratı'dır. Şanlıurfa şanının nereden geldiğini gayet iyi bilir. Şanlıurfa bölgemizdeki hiçbir zulme, hiçbir acıya, hiçbir adaletsizliğe bugüne kadar bigane kalmadığı gibi bundan sonra da kalmayacaktır."

(Sürecek)

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan AK Parti Politika Siyaset Güncel Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title