Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin Manisa 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu: (2)
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "CHP'nin normalleşmesine ne yazık ki fırsat vermediler.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "CHP'nin normalleşmesine ne yazık ki fırsat vermediler. Daha sonra eskisinden daha büyük bir savrulma yaşadılar." dedi.
Erdoğan, Muradiye Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Manisa 8. Olağan İl Kongresi'ne katıldı.
CHP'lilerin eski genel başkanlarını bir ara yere göğe sığdıramadıklarını söyleyen Erdoğan, "'Gandi Kemal', 'Gençlerin demokrat amcası' diyerek pohpohluyorlar, sürekli övgü yağmuruna tutuyorlardı. Ama ne olduysa Türkiye'yi kurtaracak adam dedikleri Bay Kemal'i bir günde istenmeyen adam ilan ettiler. 14-28 Mayıs seçimlerindeki hezimetin bütün faturasını Bay Kemal'e çıkartıp, şaibeli bir kurultayla CHP genel merkezinden kendisini tehcir ettiler. Birkaç ay öncesine kadar 85 milyonu yönetmeye layık gördükleri şahsı CHP'nin başına layık görmediler. Şimdi ne kapısını çalan var ne fikirlerini merak eden var." diye konuştu.
"Muradımız CHP'nin normalleşmesine katkı sunmaktı"
"Tabii burada bir gerçeği de ikrar etmek durumundayım." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aslında biz de yıllarca bu zatın ülkemiz siyasetine zarar verdiğini, yalan, iftira, hakaret dolu söylemleriyle demokrasimizi zehirlediğini, siyaset kurumunun itibarına gölge düşürdüğünü sıkça vurguladık. Bundan dolayı soru işaretleriyle dolu bir kurultay süreciyle de olsa CHP'nin başından gönderilmesinde ilk etapta biz de müspet karşıladık. Türkiye'nin bir nebze olsun rahatlayacağına, siyasetin olması gereken düzleme oturacağına inandık. Bu anlayışla yeni genel başkana siyasette rekabeti daha yapıcı, daha mutedil bir atmosfere çekmek için bir şans tanıdık. Bundan da muradımız kutuplaşmayı azaltmak, siyasi iklimi yumuşatmak, CHP'nin normalleşmesine katkı sunmaktı. Ülkenin ve milletin meseleleri söz konusu olduğunda buluşabileceğimiz, en azından diyalog kurabileceğimiz ortak bir zemini inşa etmeye çalıştık. Ancak gerilimden beslenen ana muhalefet içindeki vesayet odakları buna tahammül edemedi. Bu rahatsızlıklarını da her fırsatta izhar ettiler. CHP'nin normalleşmesine ne yazık ki fırsat vermediler. Daha sonra eskisinden daha büyük bir savrulma yaşadılar."
Gelinen noktada Türkiye'nin ana muhalefet partisinin DHKP-C'liler tarafından şehit edilen Cumhuriyet Savcısı'nın ismini taşıyan adalet sarayının önünde elinde asker polis kanı olan marjinal sol örgütlerin sloganıyla polise saldırdığını gördüklerini dile getiren Erdoğan, "Öyle hakaretler, öyle kelimeler, öyle tehdit dolu cümleler kullanıyorlar ki karşılarındaki kitlenin dahi yüzü kızarmıyor. Güya gazeteci ve siyasetçi kılıklı uyanıkların sahnelediği üçüncü sınıf tiyatroları burada saymıyorum. Ama ne yaparlarsa yapsınlar adaletin tecellisine engel olamayacaklar." şeklinde konuştu.
"Banka soyanların sloganı belediyeleri soyanların sloganı haline dönüşmüş"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabii burada gülsek mi ağlasak mı henüz tam kestiremediğimiz şu trajikomik durumu da söylemek isterim. Kaderin cilvesi bakın ki adliye önünde polise karşı attıkları slogan 1971 yılında Ziraat Bankası'nı soyan bir sol terör örgütüne ait. Aramışlar, taramışlar, dere tepe düz gitmişler, bula bula soyguncuların ve katillerin sloganını bulmuşlar. Banka soyanların sloganı on yıllar sonra belediyeleri soyanların sloganı haline dönüşmüş. Hani derler ya 'cuk oturmuş' diye. Bunların durumu da tam böyle. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Tıpkı kırmızı kart gibi bu yeni sloganlarının da CHP'ye çok yakıştığını samimiyetle ifade ediyor, Sayın Özel ve şürekasını tebrik ediyoruz. Biz olsak kendilerine yine bu sloganı tavsiye ederdik. Biz hayırlı bir muhalefet diledikçe karşımızda neresinden tutsanız elimizde kalan işte böyle bir CHP buluyoruz. Ne diyelim belki de böylesi hayırlıdır." ifadelerini kullandı.
Ülke insanının CHP'ye bakarak bedavadan siyasi komedi izleme hakkına saygı duymak gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Demokrasilerde muhalefetin de en az iktidar kadar önemli olduğuna inanan bir siyasetçi olarak bu iç karartıcı tablodan ülkemiz siyaseti adına üzüntü duyuyoruz. Bir umut kırıntısıyla bu partiye ve yöneticilerine bakıp da iç geçiren CHP seçmenine bir kez daha Allah sabır versin diyorum." dedi.
"İktidar kazanmasın da Türkiye kaybederse kaybetsin" anlayışına sahip muhalefetle mücadeleyi hukuk ve demokrasi içinde sürdüreceklerinin altını çizen Erdoğan, "Rüzgar gülü misali bir o yana bir bu yana dönen bu omurgasız siyaset anlayışının maskesini her platformda indirmeye devam edeceğiz. Bakın biz 22 yıl boyunca milletimizin onurunu korumak, bu ülkenin itibarını yükseltmek için gecemizi gündüzümüze kattık. Ülkemiz iri olsun, milletimiz diri olsun, yüreklerimiz bir ve beraber olsun diye gerçekten çok büyük emek verdik. Milletin emanetini taşıdığımız her günü, her saati, her anı ülkemize ve millete aşkla hizmet etmeye adadık." diye konuştu
"Milletin sandıkta tecelli eden iradesine canımız pahasına sahip çıktık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 sene boyunca sayısız engelle karşılaştıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Darbeden sokak terörüne kadar ellerinin altında ne varsa hepsini birden deneyerek bizi yolumuzdan alıkoymak istediler. Provokasyonlarla, terör örgütleriyle, vesayet güçleriyle üzerimize geldiler. Hukuku zorlayarak, çiğneyerek üzerimize geldiler. Alçakça iftiralarla, asılsız ithamlarla, yalanla, dolanla, manipülasyonla üzerimize geldiler. Hiçbirine eyvallah demedik. Faşizme boyun eğmedik. Sokak terörüne teslim olmadık. Zorbalıklar karşısında geri adım atmadık. Haksızlıklar, hukuksuzluklar karşısında sinmedik. Milletin sandıkta tecelli eden iradesine canımız pahasına sahip çıktık. Çünkü biz şahsi menfaatleri değil, milletin ve memleketin menfaatlerini korumaya talip olduk. Çünkü biz aziz milletimize hizmetkarlık etmeye talip olduk. Sadece bunun için siyaset yaptık. Allah'ın izniyle bundan da asla ve asla taviz vermeyeceğiz. 85 milyon bizimle olduğu müddetçe demokrasimizi güçlendirmeye, milletin muazzez iradesine uzanan kirli elleri kırmaya devam edeceğiz."
(Sürecek)