Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: "Türkiye, Sadece 82 Milyonun Değil Aynı Zamanda Milyonlarca İnsanın...
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Türkiye'nin ve KKTC'nin bölgedeki enerji denkleminden dışlanamayacağını artık herkesin kabul etmesi gerekmektedir.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, " Türkiye'nin ve KKTC'nin bölgedeki enerji denkleminden dışlanamayacağını artık herkesin kabul etmesi gerekmektedir." dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, temaslarda bulunmak üzere geldiği KKTC'de Başbakan Tufan Erhürman ve Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri tarafından karşılandı.
Oktay, daha sonra Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yaptırılan Hala Sultan Camisi avlusunda Lefkoşa Büyükelçiliği, Kuzey Kıbrıs Türk Kızılayı ve Kıbrıs Vakıflar İdaresi iş birliğinde düzenlenen iftara katıldı.
İftara katılanlara hitap eden Oktay, Kıbrıs'ı milli dava addederek Kıbrıs Türklerinin daima yanında olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını vatandaşlara iletti.
Mübarek ramazan ayında Kıbrıs Türkleri ile Türkiye'nin ezeli gönül birlikteliği ve dayanışmasının yansıdığı iftar sofrasında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Oktay, beraberlik, dayanışma ve kardeşliğin ramazan vesilesiyle perçinlenmesini, geleceğin kardeşlik temelinde taçlanmasını diledi.
İslam ve yabancı karşıtlığı
Ramazan ayının ihtiva ettiği değerlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan bir dönemden geçildiğini söyleyen Oktay, şöyle devam etti:
"İnsanlığa paylaşmanın ve dayanışmanın önemini hatırlatan ramazan ayında, tüm dünyada insanlığın, Müslümanların yaşadığı zulümler, canımızı daha fazla acıtmaktadır. Müslüman dünyasının bir bölümü ramazanı ibadetle, huzur içinde geçirirken ne yazık ki bir bölümü insani krizlerle boğuşarak, zulüm ve acıyla geçiriyor. Ayrıca Batı toplumları başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde yükselen İslam ve yabancı karşıtlığı, yüz milyonlarca insanın güvenliğini ne yazık ki doğrudan tehdit eden boyutlara ulaştı. Geçtiğimiz aylarda Sri Lanka'da ve Yeni Zelanda'da meydana gelen terör eylemleri, sorunun geldiği boyutları ortaya koymaktadır."
Oktay, uluslararası iş birliği kültürünün yerini güç mücadelelerine bırakırken, tek taraflı dayatma politikalarıyla yaygın şekilde kullanılan tehdit dilinin devletler arasındaki ilişkileri adeta zehirleyerek kalıcı çözümleri imkansız hale getirdiğini belirtti.
Bu tür sorunların ağırlıklı olarak Müslüman alemini etkilemesini üzüntüyle karşılayarak insanlığın ortak sorunlarına adil ve sürdürülebilir çözümler getirilmesi gerektiğini, Türkiye olarak her fırsatta, her platformda vurguladıklarını anlatan Oktay, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek, dünyanın vicdanına güçlü olanın haklı değil, haklı olanın güçlü olduğunu haykırıyoruz. Tüm bu zorlukları aşmanın, mevcut krizleri çözmenin ve yenilerinin de oluşmasının önüne geçmenin yolu diplomasiden geçerken ne yazık ki bugün birçok konuda müzakere süreçlerinden istifade edemediğimizi tecrübe ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Oktay, gayelerinin toplumların kanayan yaralarına, bazı ülkelerin çıkarlarına göre değil, uluslararası hukukun gereğine göre adil ve kalıcı reçeteler bulunması olduğunu söyledi.
"Türkiye KKTC ile omuz omuza çalışmaya devam edecek"
Türkiye olarak uluslararası toplumu ilgilendiren tüm konularda ve özellikle milli dava Kıbrıs konusunda her zaman ortak anlayış ve ortak akla dayanan çözümlerden yana olduklarına dikkati çeken Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kıbrıs'ta yarım asırdır devam eden müzakere sürecinde tüm samimiyetimizle iyi niyetimizle her türlü gayreti gösterdik. Ancak Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle bir sonuca ulaşamadık. Bugün Kıbrıs Türk halkının hala birçok alanda ambargo ve kısıtlamalara maruz kalıyor olması, akıl ve vicdan sınırlarını zorlamaktadır. Kıbrıs Türkü'nün meşru mücadelesinde, tarihi sorumluluğumuzu yerine getirme yönündeki kararlılığımızı sizlerin huzurunda bir kez daha yinelemek isterim. Anavatan ve garantör Türkiye ile KKTC çözüm için her zaman olduğu gibi omuz omuza birlikte çalışmaya devam edeceklerdir. Hedefimiz Kıbrıs Türkü'nün siyasi eşitliğinin mutlak şekilde sağlanması ve adadaki meşru haklarının, güvenliğinin ve refahının garanti altına alınmasıdır. Kıbrıs Türkü'nün haklarını garanti altına alan ve güvenlik endişelerini karşılayan çözüm modellerini görüşmeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim."
Oktay, Doğu Akdeniz'de keşfedilen hidrokarbon kaynaklarının adayı daha önemli bir cazibe merkezi haline getirdiğinin altını çizdi.
Enerji kaynakları
Türkiye'nin her zaman Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının tüm ada halkının refahının artması yönünde kullanılması gerektiğini savunduğunu ve ve savunmaya devam edeceğini vurgulayan Oktay, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ancak Rum tarafı, tek yanlı yaklaşımlarıyla doğal kaynakları da paylaşma niyetinde olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Doğu Akdeniz'de hem kendi kıta sahanlığımızdaki hak ve çıkarlarımızı hem de Kıbrıs Türkü'nün hak ve çıkarlarını koruyacağımızı ve bu konuda gereken adımları atmaktan çekinmeyeceğimizi en başından beri her vesileyle dile getirdik. Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk halkının Doğu Akdeniz'deki meşru hak ve menfaatlerini her zaman korumaya devam edeceğimizi burada bir kez daha vurgulamak istiyorum. Adanın tek sahibi olduğunu zanneden Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs Türkü'nü hiçe sayan yaklaşımlarına göz yummayacağız. İlk sondaj gemimiz Fatih'in sondaj faaliyetlerinde bulunmak üzere Kıbrıs adasının batısına intikali bu konudaki kararlılığımızın göstergesidir. Yeni sondaj gemimiz Yavuz ise önümüzdeki dönemde Doğu Akdeniz'de aynı şekilde faaliyet gösterecektir. Fatih'in faaliyetleriyle ilgili olarak kendilerinde Türkiye'ye söz söyleme hakkı bulanlar, tüm adanın sahibi gibi hareket eden Kıbrıs Rum tarafının tek yanlı faaliyetlerini görmezden gelmektedir. Türkiye'nin ve KKTC'nin bölgedeki enerji denkleminden dışlanamayacağını artık herkesin kabul etmesi gerekmektedir. Kıbrıs Türk halkının hak ettiği refah seviyesine ulaşmasının engellenmesi ve mevcut statükonun korunması, sürdürülebilir bir tutum değildir. Ucu açık müzakere süreçlerinin ve adadaki mevcut gerçekleri göz ardı eden yaklaşımların artık bir tarafa bırakılması elzemdir."
Oktay, ihtilaflar yerine iş birliğini temsil edecek olan enerji kaynaklarının, uluslararası hukuk çerçevesinde paylaşıldığı sürece bölgede barış, istikrar ve refah aracına dönüşeceğine inançlarının tam olduğunu belirtti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, kurulduğundan bu yana her türlü engellemelere rağmen siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda önemli başarılar kazandığını anlatan Oktay, Kıbrıs Türk demokrasisinin sağlam bir temel üzerine inşa edildiğini, demokrasi kültürünün yıllar içinde geliştiğini dile getirdi.
KKTC'de kurulacak hükümet
KKTC'de yeni hükümetin kurulmasına yönelik hali hazırda devam eden çalışmaların da en kısa sürede sonuçlanacağına inandığını vurgulayan Oktay, şunları kaydetti:
"Kurulacak yeni hükümetin önünde özellikle yapısal reformlar ve ekonomik durum çerçevesinde ivedilikle çözüm bekleyen birçok konu bulunuyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin istikrarı ve refahı için, uzun yıllardır gündemde olan reformların ciddiyetle, vakit kaybetmeksizin ele alınması en temel beklentimizdir. Böylece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ekonomik yönden güçlenmesi ve siz kıymetli kardeşlerimizin refah seviyelerinin daha da yükseltilmesini arzu ediyoruz. Anavatan ve garantör Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da özverili desteğini KKTC'ye sağlamaya devam edecektir. Türkiye'nin sadece 82 milyon vatandaşından ibaret olmadığını, aynı zamanda milyonlarca insanın da umudu olduğunun bilincindeyiz. Tarihimizden güç alarak, bilinen şekliyle 2 bin 200 yılı aşan mazimizden gerekli dersleri çıkartarak istikbalimizi inşa etmeye çalışıyoruz. Başarılarımızın sayısını artırarak, zaferlerimizin çapını büyüterek ve tarihten ders alarak atiye yürüyoruz. Şayet bugün dünya beşten büyüktür gerçeğini cesaretle dillendirebilen bir Türkiye varsa, bu 17 yılda sağlanan öz güvenin eseridir."
"Bugün dünyanın neresinde olursa olsun haksızlık ve hukuksuzluk karşısında sesini yükselten bir Türkiye varsa, bu Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yakalanan başarı ve öz güvenin sonucudur." diyen Oktay, "Filistin davasını sahiplenen, Afrika'ya el uzatan, Orta Asya ve Balkanlardaki kardeşleriyle olan bir Türkiye varsa, bu imza attığımız zaferlerin meyvesidir. Türkiye, Kıbrıs Türkü'nü hiçbir zaman yalnız bırakmamış, hak ve çıkarlarını korumak için her türlü çabayı göstermiştir. Bulunduğumuz coğrafyanın ve köklü tarihimizin üzerimize yüklediği sorumluluğun gereğini yerine getiriyoruz, getirmeye de devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
Oktay, Kuzey Kıbrıs'ın gençlerinin de ortak tarihten aldıkları mirası gönül köprüleri kurarak geleceğe taşıyacaklarına ve yükselen KKTC'nin asli unsuru olacaklarına inandığını sözlerine ekledi.
İftar yemeğine, KKTC Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, KKTC 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar, AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren ve çok sayıda vatandaş katıldı.