Haberler

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, KKTC'de Dr. Suat Günsel Camisi'nin açılışında konuştu Açıklaması

Güncelleme:
Abone Ol

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Camilerimiz sadece ibadetlerimizin değil, aynı zamanda tarihimizin, edebiyatımızın, örf ve adetlerimizin, kültürümüzün iç içe geçtiği merkezlerdir.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Camilerimiz sadece ibadetlerimizin değil, aynı zamanda tarihimizin, edebiyatımızın, örf ve adetlerimizin, kültürümüzün iç içe geçtiği merkezlerdir." dedi.

KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da inşa edilen Dr. Suat Günsel Camisi'nin açılışı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın katılımıyla gerçekleşti.

Açılış töreninde konuşan Yılmaz, İslam aleminin Regaip Kandili'ni kutladı, kandilin huzur, barış ve sükunet getirmesini diledi.

Bu yıl Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yıl dönümünün idrak edileceğini hatırlatan Yılmaz, canlarını feda ederek KKTC'nin kurulmasına zemin hazırlayan herkesi rahmet ve minnetle andığını dile getirdi.

Yılmaz, o günlerde mücahit Kıbrıs Türkü'nün ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin desteğiyle bugün Gazze'de yaşanan manzaralara benzer sonuçların ortaya çıkmasının engellendiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Allah korusun o günkü o irade, cesaret, fedakarlık gösterilmemiş olsaydı bugün neler yaşanıyor olurdu, takdirlerinize bırakıyorum. Gazze'de gördüğümüz hadise bize şunu öğretiyor, birilerinin söylediği laflarla davranışlarını birbirinden ayırt etmemiz lazım. Lafa gelince barış, demokrasi, insan hakları, ahlak, moral değerler, modern dünya, çağdaşlık, ne ararsanız var ama gerçeğe baktığınız zaman çocukların üstüne son teknoloji uçaklarla bomba indirme eylemi var. Bu realiteyi, bu hakikati bizim görmemiz lazım. Lafa değil, eyleme bakmamız lazım. Şunu hep birlikte bir kez daha gördük ki bu dünyada başkalarının merhametine güvenerek yolunuza devam edemezsiniz. Güçlü olmanız lazım. Birlik içinde, beraberlik içinde olmanız lazım ve hukukunuzu korumanız lazım. Başkalarından bunu beklediğiniz sürece nelerle karşı karşıya kalacağınızın en güzel örneği şu anda Gazze'de bütün dünyanın gözü önünde yaşanıyor. Bu vesileyle Gazze'de hayatını kaybeden şehit olan çocuklara, kadınlara, masum sivil insanlara, yaşlılara, hastalara, hepsine buradan rahmet diliyoruz. İnşallah orada da barışın, huzurun egemen olduğu günleri en kısa sürede görürüz."

Türkiye'nin bu konuda tavrının çok açık ve net olduğunu, en kısa sürede hiçbir mazerete sığınmadan kalıcı ateşkes ilan edilmesini beklediğini vurgulayan Yılmaz, ardından da Birleşmiş Milletler kararlarına uygun şekilde 1967 sınırlarını esas alan, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin varlığıyla, iki devletli bir çözümü savunduklarını söyledi.

Yılmaz, aynısını KKTC ve Kıbrıs adası için de söylediklerini anlatarak, "Burada da iki devlet var. İki egemen, bağımsız devlet var ve bundan sonra konuşulacak her şey, bu iki devlet arasında konuşulmak ve üzerinde müzakere edilmek durumunda. Çözüm aranıyorsa çözüm budur. Realiteye bakıp hareket edilecekse realite budur. Yıllarca denenip sonuç alınmamış yöntemleri tekrar tekrar deneyip enerji kaybetmenin bir anlamı yoktur." dedi.

"Adanın her iki tarafında da Kıbrıs Türkü'nün çok uzun bir tarihi var"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını, muhabbetlerini ve camiye ilişkin tebrik ve teşekkürlerini ileten Yılmaz, başta Dr. Suat Günsel olmak üzere caminin yapımında emeği geçen herkesi tebrik etti.

İslam medeniyetinin cami merkezli bir medeniyet olduğunu belirten Yılmaz, camilerin tarihten günümüze sosyal hayata şahitlik eden İslam beldelerinin etrafında hayat bulduğu, mümin yüreklerin kendisinde buluştuğu mekanlar olduğunu kaydetti.

Yılmaz, şöyle konuştu:

"Camilerimiz sadece ibadetlerimizin değil, aynı zamanda tarihimizin, edebiyatımızın, örf ve adetlerimizin, kültürümüzün iç içe geçtiği merkezlerdir. Kıbrıs 649 yılında Hazreti Osman'ın hilafeti döneminde İslam'la müşerref olmuş, 1571 yılında başlayan Osmanlı hakimiyetiyle ezan sesleri adanın her noktasında yükselmeye başlamıştır. Bundan sonra da kıyamete kadar inşallah bu ezanlar susmayacak, bu bayraklar inmeyecek. Peygamber Efendimizin süt halası Hala Sultan başta olmak üzere sahabe türbeleri, mescitler, camiler ve İslam yapıları adanın her iki tarafında bu köklü geçmişi bizlere göstermektedir.

Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'la birlikte Ankara'da çok önemli bir serginin açılışını yaptık. Orada da gördük ki gerçekten çok büyük izler var. Birileri yok etmeye çalışsa da görülmemesi için gayret etse de gerçekler ortada, hakikatler ortada. Adanın her iki tarafında da Kıbrıs Türkü'nün çok uzun bir tarihi ve medeniyet geçmişi var. Bunu da çeşitli eserlerden görüyoruz. 453 yıldır Kıbrıs Türkü'yle biz Selimiye'den Hazreti Mikdat Camisi'ne okunan ezanlarla, Toroslardan Geçitköy'ü sulayan sularla bağlıyız. Mehmetçik ve mücahitlerimizin omuz omuza verdikleri mücadelede sembolleşen milli davamızda hep birlikteyiz. Tasada, sevinçte bir oluşumuz. Kalkınma yolculuğunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yanında oluşumuz işte böyle köklü bağlara dayanıyor. Bugün nasıl Kuzey Kıbrıs'taki abide eserleri birlikte inşa ediyor, birlikte hayata geçiriyorsak 400 yıl önce de bu topraklarda vakıf kültürünü, hayır, yardım işini birlikte yaşattık. Birliği, beraberliği ve dayanışmayı perçinleyen vakıf geleneğini sosyal sorumluluk bilinciyle bugün ayakta tutan herkes Kıbrıs Türkü'nün geleceğini güçlendirmektedir."

"Gelecek nesiller bu eserleri görerek ecdatlarına layık çizgide yollarına devam edecekler"

Caminin Kıbrıs Türkü'nün özgüvenini, isterse neler başarabileceğini çok güzel şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bu aslında bir iradenin, cesaretin, inancın mahsulü, ürünü. Özellikle bu esere Kıbrıs'taki ustalardan, çalışanlardan, işletmelerden destek alınarak her bir unsuru için başka yerlerden rahatlıkla ithal etmek varken Kıbrıs'ta bunların üretilmesi son derece anlamlı. Bunu yapan bir halkı hiç kimse yenemez. Bunu başaran bir millet, hiçbir zaman tarih sahnesinden silinemez. Bunun altını çizmek isterim. İnşallah gelecek nesiller bu eserleri görerek ecdatlarına layık bir çizgide yollarına devam edecekler." diye konuştu.

Dr. Suat Günsel Camisi'nin hem KKTC'nin en büyük camisi hem de altı minaresiyle bölgenin sayılı camilerinden olduğunu dile getiren Yılmaz, caminin tasarımı, mühendisliği ve inşa sürecinden kullanılan vitray, avize, alemlerine, kubbe ve iç mekan süslemelerinden ahşap ve taş işçiliğine kadar bütünüyle Kıbrıs Türkü'nün yetenekleriyle inşa edilmesinin son derece kıymetli olduğunu söyledi.

Adada yaşayan pek çok ülkeden Müslüman'a ve Kuzey Kıbrıs'ı ziyaret eden turistlere de hitap edecek güzide caminin, toplumsal dayanışmaya da katkıda bulunacağını anlatan Yılmaz, caminin dünyada yayılan yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı, Türk karşıtlığı, kültürel ırkçılık gibi zararlı akımlara karşı ayrıştırıcı değil birleştirici, çokluk içinde birlik anlayışına dayalı bir anlam taşıyacağına inandığını dile getirdi.

Konuşmaların ardından Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'a hediyesi olan Kur'an-ı Kerim'i teslim etti.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın duası sonrasında açılışı gerçekleştirilen camide Tatar, Yılmaz, Üstel, Kacır ve beraberindekiler öğle namazını kıldı.

Açılış töreni öncesinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Bakan Kacır ve beraberindekiler, KKTC Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin inşaat alanını gezdi ve yetkililerden bilgi aldı.

Kaynak: AA / Güncel

Suat Günsel Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title