Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, TRT World Forum 2023'te konuştu Açıklaması
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, kamu yayıncılarının stratejik iletişime yatırım yapmaları gerektiğini belirterek "Dezenformasyonun insan hayatını, kamu sağlığını, demokrasilerimizi ve ekonomilerimizi doğrudan tehdit ettiğinin farkına vararak ulusal mücadele...
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, kamu yayıncılarının stratejik iletişime yatırım yapmaları gerektiğini belirterek "Dezenformasyonun insan hayatını, kamu sağlığını, demokrasilerimizi ve ekonomilerimizi doğrudan tehdit ettiğinin farkına vararak ulusal mücadele stratejileri geliştirmeye gayret gösteriyoruz. Bu değerli çabaların muhafaza edilmesi ve hakikatin savunulması kamu yayıncılarının sorumluluğu olmalıdır. Yaşadığımız hakikat sonrası çağda hakikat uğruna mücadele edecek asıl aktörler kamu yayıncılarıdır, öyle de olmalıdır." dedi.
Altun, "Birlikte Gelişmek: Sorumluluklar, Eylemler ve Çözümler" temasıyla Hilton İstanbul Bomonti Hotel & Conference Center'da bu yıl 7'ncisi düzenlenen "TRT World Forum 2023"ün "Dijital Çağda Kamu Yayıncılığı: Zorluklar ve Fırsatlar" başlıklı oturumunun açılış konuşmasını yaptı.
Burada çok önemli bir konuyu tartışmak üzere toplandıklarını kaydeden Altun, bugün gazeteciliğin, dijitalleşmenin yoğun baskısına maruz kaldığını söyledi.
Altun, haber sektörünün de bu durumdan etkilendiğini ve "adeta yeniden şekillendiğini, diğer yandan ise kamu yayıncılarının bu bağlamda bir dizi yeni zorluk ve aynı zamanda fırsatla karşı karşıya olduğunu dile getirdi.
Özel yayın kuruluşlarının karlarını en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan, büyük miktarda dijital bilgi ve viral içeriklerinin insanların hayatına hızla nüfuz ettiğini vurgulayan Altun, ancak bu içeriklerin genellikle daha entelektüel bir hedef kitle oluşturmaktan ziyade daha fazla sayıda izleyici çekmeye odaklandığını belirtti.
Kamu yayıncılarının motivasyon kaynaklarının yüksek reytingler ve geniş izleyici kitleleri olmaması nedeniyle bir avantaja sahip olduğunu belirten Altun, şu değerlendirmede bulundu:
"Kamu yayıncıları, sadece etkileşimi artırmak amacıyla içerik oluşturamaz ve yayınlayamaz. Bu, bir dezavantaj gibi görünse de anlamlı bir etkileşimle izleyicilerimizde güven ve itibar inşa edebilirsek bunun bizi farklı kılabilecek bir avantaja dönüşeceğine inanmaktayım."
Giderek gelişen medya ortamının, izleyici davranışlarını derinden etkilediğini kaydeden Altun, "Dünyanın dört bir yanındaki izleyiciler, genellikle yanlış bilgilendirmeye açık olan ve sosyal medyanın da dahil olduğu çeşitli kaynaklara itimat etmektedir. Finansman sorunları nedeniyle güçlük yaşayan geleneksel medya kanalları, teknoloji devleriyle güçlü bir rekabete girmek durumunda kalmaktadır. Bu zorlukların sadece kamu yayıncılığını etkilemekle kalmadığına, aynı zamanda benzersiz fırsatlar da sunduğuna inanmaktayım. Asıl soru, kamu yayıncılığının bu koşullara uyum sağlayıp sağlayamayacağı ve esnek yaklaşımlarla kendini yeniden keşfedip keşfedemeyeceğidir." diye konuştu.
Dijitalleşmenin her alana nüfuz etmesinin haberciler açısından bir süredir hayatın gerçeği haline geldiğini belirten Fahrettin Altun, "medya ve gazetecilik ve diğer tüm alanlarda insan unsurunu zamanla aşındıran yapay zekanın yol açabileceği zorlukları ele almaları" gereken safhaya geldiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, "Dünyanın dört bir yanındaki izleyicilerin, insanlar ve robotlar tarafından yapılan işleri birbirinden ayırmakta güçlük çektiği bir ortamda bu durumun gazetecilik üzerindeki etkisi konusunda endişelenmeliyiz. Kamu yayıncıları, izleyicilere özgün içeriğin değerini ve derinliğini göstererek kendi çalışmalarını algoritmaların yaptığı çalışmalardan ayırma fırsatına sahiptir." ifadelerini kullandı.
"Yapay zeka, şaibeli amaçları olan örgütlü grupların dezenformasyon yoluyla kitleleri manipüle etme girişimlerine de imkan tanıyor"
Yapay zekanın kötüye kullanımına dikkati çeken Altun, "Yapay zeka, şaibeli amaçları olan örgütlü grupların dezenformasyon yoluyla kitleleri manipüle etme girişimlerine de imkan tanımaktadır. Yapay zeka sistemleri, belirli mesajları hızla çoğaltarak dezenformasyon sorununu daha da şiddetlendirmektedir." değerlendirmesini yaptı.
Söz konusu sistemlerin saniyeler içinde internetten bilgi toplayabildiğini ve insan yapımı içeriklerden ayırt edilmesi neredeyse imkansız içerikler üretebildiğini kaydeden Altun, diğer taraftan da kamu yayıncılarının gazetecilik eğitimlerinden aldıkları güç ile aynı dijital araçlar, teknolojiler ve uygun stratejileri kullanarak yanlış bilgi ve dezenformasyonu ifşa etme imkanına sahip olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, tüm bu zorluklarla yüzleşmek ve bunların zararlı etkileri ile mücadele etmenin kolay bir iş olmadığını belirterek "Ancak dijitalleşmeyi kamu yayıncıları için fırsatlar yaratacak şekilde kucaklamaktan başka seçeneğimiz bulunmamaktadır." dedi.
Kamu yayıncıları olarak dayanıklı, nitelikli ve uzun ömürlü içerikler sunmak için dijital araçlardan istifade edilmesi gerektiğini kaydeden Altun, halkın doğru ve hızlı bilgi edinme hakkını teslim etme taahhüdünü sürdürürken, halkı bağlamsal bilgi konusunda da eğitmeleri gerektiğini dile getirdi.
Altun, "Halkı, doğru düzgün eğitim almamış, etikle çalışmayan ve yalnızca bir sonraki viral içeriğin ve sansasyonun peşinde koşan sözde gazetecilerin insafına bırakamayız. Yapay zekanın ön yargılı ve şüpheli algoritmalar kullanarak bilgi toplamasına ve bunları bize içerik olarak sunmasına da izin veremeyiz. Vazgeçilmez bilgi kaynakları olarak kamu yayıncıları, dezenformasyon ve bağlam eksikliğiyle mücadelede çok önemli bir rol oynamaktadır. Özel çıkarlardan ve ticari amaçlarla manipülasyondan uzak, doğru bilgiyi aktaran aracılar olarak etkin bir şekilde hizmet vermelidirler." diye konuştu.
Kamu yayıncılarının dijital dönüşümlerin hayatın her alanına sirayet eden etkisiyle ortaya çıkan engebeli arazide yol aldığını kaydeden Altun, bu yayıncıların, geniş medya ekosistemi içinde içerik üretme ve tüketme yaklaşımlarını, insana özgü eşsiz niteliklerinden de faydalanarak dönüştürme fırsatına sahip olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, bilgi ve uzmanlığın halen önemli olduğunu ve gelecekte de önemli olmaya devam edeceğini vurgulayarak dijital dünyanın insanların bilgi dağarcığı ve uzmanlığının sınırlarını bugün hayal bile edilemeyecek şekillerde zorlamaya devam ettiğini ancak insanların görevinin birbirlerini eğitmek ve yalnızca kendilerinin gerçekten anlayabileceği ve hissedebileceği bir düzeyde ilişki kurmak olduğunu ifade etti.
"Kamuoyunu bilgilendirmek gibi eğitsel, aydınlatıcı ve kültürel bir görevimiz bulunmaktadır"
Öte yandan dijital çağda önlerindeki büyük zorluklara işaret eden Altun, en kolayının "kalabalıklara katılarak bir sonraki büyük viral içeriğin peşine düşmek" olduğunu ancak "bu tür bir gazeteciliğin hiçbir etkisi olmadığının ve uzun vadede insanlığa hizmet etmeyeceğinin" aşikar olduğunu vurguladı.
Kamu yayıncılarının izleyicilerle bağlantı kurmanın yeni yollarını anlayarak, uyumlanarak ve yenilikler getirerek dijital çağda çok önemli fark yaratabileceklerini belirten Fahrettin Altun, şu değerlendirmede bulundu:
"Bilginin güvenilirliğini korumak, doğru bir bilgi dağarcığı oluşturmak ve anlayışımızı genişletmek zor olmakla birlikte insana özgü faaliyetlerdir. Kamu yayıncıları bu değerlere gerçek anlamda bağlı kaldıklarında, mükemmel bir konuma erişerek hakikatin önderleri olacaklardır. Çalışmalarımızın amacının kamu yararına hizmet etmek olduğunu unutmamalıyız. Elimizdeki araçlar ve yetenekler sürekli değişse de amacımız hep aynı kalacaktır."
Dijital çağın zorlukları ve tuzakları konusunda açık görüşlü oldukları sürece kamu yayıncılığının halk için faydalı ve işlevsel olmaya devam edeceğini kaydeden Altun, kamu yayıncılarının haber sektörünün özel ve ticari çıkarlar gütmeyen son aktörleri olduğunun farkına varmaları gerektiğini dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, "Geniş kitlelere ulaşarak ve reklam verenleri çekerek kar peşinde koşan özel yayıncıların aksine, bizim kamuoyunu bilgilendirmek gibi eğitsel, aydınlatıcı ve kültürel bir görevimiz bulunmaktadır." dedi.
Ulusal ve uluslararası izleyici kitlelerinin gitgide daha fazla sansasyonel ve algoritma güdümlü çoğunlukla dezenformasyon amaçlı içerik bombardımanına maruz kaldığını kaydeden Altun, kamu yayıncılarının bir yandan yüksek kalite standartlarını muhafaza ederken diğer yandan da hızla değişen ilgi alanları ve zevklere hitap edebilmesi gerektiğini ve bunu yaparken, giderek daha da parçalı hale gelen yeni yayın formatlarına da uyum sağlamaları gerektiğini ifade etti.
Altun, İletişim Başkanlığı olarak bu eğilimlerin son derece farkında olduklarını ve TRT'ye büyük yatırımlar yapmak üzere yola çıktıklarını belirterek "Yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da güncel konulara odaklanmamızın mümkün ve gerekli olduğuna inanmaktayız. Hakikati hem ulusal hem de uluslararası izleyicilere ulaştırma konusundaki kararlılığımız, dijital araç ve platformlara yaptığımız yatırımlarla birleştiğinde ortak başarıya ulaşmamızı sağlayacaktır." diye konuştu.
"Uluslararası tanınırlığa erişmiş olmaktan gurur duymaktayız"
İzleyicilere eğitici, bilgilendirici ve keyifli içerik sağlamak gibi bir görevlerinin olduğunu her zaman hatırlamaları gerektiğini kaydeden Fahrettin Altun, bunu ancak yeni dijital beceriler edinerek ve iş gücünü eğiterek başarabileceklerine dikkati çekti.
Altun, dijital içerik oluşturma, veri analitiği ve dijital pazarlama becerilerinin geliştirilmesi ve yeni yetenekleri çekerek diğer yayıncılar nezdinde rekabet gücünün korunması gerektiğine işaret ederek bunu başarmanın tek yolunun kapasitelerini geliştirmeye yönelik yatırımlar yapmak olduğunu, son birkaç yıldır tam olarak bu amaç doğrultusunda adımlar attıklarını kaydetti.
TRT'ye yaptıkları yatırımların şimdiden muazzam sonuçlar verdiğini kaydeden Altun, şöyle devam etti:
"Yurt içindeki içeriklerimiz, sıklıkla özel yayıncılara kıyasla daha niteliklidir ve programlarımız her zaman reyting sıralamasında en üstlerde yer almaktadır. İngilizce, Arapça ve diğer bölgesel dillerdeki uluslararası programlarımız çoğu kez köklü yayıncıların programlarıyla rekabet etmektedir. Son dakika haberlerimiz ve eşsiz içeriklerimiz sayesinde bu seviyede bir uluslararası tanınırlığa erişmiş olmaktan gurur duymaktayız. Tüm bu başarılar, dijital çağda başarıya giden yolculuğumuzun yalnızca başlangıcıdır."
Altun, İletişim Başkanlığı olarak, yayıncılık alanında yeniliklere ve yeni trendlere ayak uydurmak için hiçbir çabadan kaçınmayacaklarını, bilakis sadece ayak uydurmak değil, aynı zamanda birden fazla cephede liderlik etme arzusunda olduklarını belirterek "Kapasitemize ve Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğine güvenimiz tamdır. Kendisinin eşsiz vizyonu ve liderliği olmasaydı, sınırlarımızı bu şekilde zorlamamız mümkün olmazdı." ifadelerini kullandı.
Dijital çağın görünüşte kendilerine çok daha karmaşık bir dünya sunduğunu ancak bu karmaşıklıktan doğan eşsiz fırsatlardan faydalanabileceklerini kaydeden Altun, "Yol boyunca kendimizi değiştirme, uyumlandırma ve dönüştürme cesaretini göstermeliyiz. Bunu yapabilirsek sadece başarılı olmakla kalmayacak, aynı zamanda dijital çağa da öncülük etmiş olacağız." dedi.
"Kamu yayıncıları stratejik iletişime yatırım yapmalıdır"
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, kamu yayıncılarının stratejik iletişim alanında kritik rol oynadığını belirterek "Kamu yayıncıları stratejik iletişime yatırım yapmalıdır. Stratejik iletişim alanı, sosyal medyanın ürettiği sanal terör ve anarşizme karşı hakikati ve doğru haberi savunmak isteyenlerin yatırım yapması gereken bir alandır." değerlendirmesini yaptı.
Stratejik iletişim alanının yalnızca kamu diplomasisi, halkla ilişkiler, iletişim kampanyaları ve araştırmacı gazetecilik gibi yapıcı girişimlerle sınırlı olmadığını vurgulayan Altun, bugün stratejik iletişim alanının aynı zamanda hibrit tehditler, dezenformasyon, siber saldırılar ve sistematik dezenformasyon kampanyaları gibi yıkıcı unsurlarla mücadeleyi de içerdiğini söyledi.
Altun, bugün dünya çapında stratejik iletişim çalışmalarının önemli bir kısmının yeni iletişim teknolojileriyle birlikte giderek artan bu yıkıcı unsurlarla mücadeleden oluştuğunu belirterek "Bu yıkıcı unsurlar bir yandan toplumsal fay hatlarını doğrudan harekete geçirmeyi hedeflerken diğer yandan ise uluslararası alanda kutuplaşmayı ve çatışmayı körüklemeye çalışmaktadır. Kriz zamanlarında bu tarz yıkıcı faaliyetler, özellikle de dezenformasyon, şiddeti tetikleyen, nefret suçlarını besleyen bir nitelik kazanmaktadır." diye konuştu.
Bugün hibrit tehditlerin, yalan ve yalan haberin yaygınlaşmasının, sahte haber hegemonyasının, hakikatin adeta önemsizleştirilmesinin ve yeni medya teknolojileri ile demokrasilerin manipülasyonunun çokça tartışıldığını belirten Fahrettin Altun, şunları kaydetti:
"Dezenformasyonun insan hayatını, kamu sağlığını, demokrasilerimizi ve ekonomilerimizi doğrudan tehdit ettiğinin farkına vararak ulusal mücadele stratejileri geliştirmeye gayret gösteriyoruz. Bu değerli çabaların muhafaza edilmesi ve hakikatin savunulması kamu yayıncılarının sorumluluğu olmalıdır. Yaşadığımız hakikat sonrası çağda hakikat uğruna mücadele edecek asıl aktörler kamu yayıncılarıdır, öyle de olmalıdır."
Altun, bu panelin kamu yayıncıları arasındaki hakikat mücadelesine katkı sağlamasını umduklarını belirtti.