Haberler

Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu sisteme şahsımın değil, ülkemizin, milletimizin ihtiyacı var. Bir başka ifadeyle şahsım için değil, şahsımın desteği ve katkısıyla ülkemiz için, bu yiğit milletin geleceği için cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu sisteme şahsımın değil, ülkemizin, milletimizin ihtiyacı var. Bir başka ifadeyle şahsım için değil, şahsımın desteği ve katkısıyla ülkemiz için, bu yiğit milletin geleceği için cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz. Böyle bir sisteme 'evet' denmez de ne nedir? Tabii ki 'evet' diyoruz." dedi.

Erdoğan, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu"ndaki konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı sisteminde hiç kimsenin "kerameti kendinden menkul davranışlar içine girmesinin, kararlar almasının, uygulamalar yapmasının" mümkün olmayacağını söyledi.

Yürütmenin hale hazırda iki olan başının, yani cumhurbaşkanı ve başbakanın artık tek isimde birleşeceğini ifade eden Erdoğan, böylece milletin yetkiyi kime verdiğini, sorumluluğu kimin üstlendiğini, dolayısıyla gerektiğinde kimden hesap soracağını başından bileceğini vurguladı.

Yasama organı ve orada görev yapan milletvekillerinin yeni sistemde sadece asli işlerine odaklanacaklarını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Hepimiz biliyoruz ki, ülkemizde milletvekilleri iş takibi yapmaktan yasama vazifesini icra etmeye zaman bulamıyor. Mecliste bir dönem, iki dönem, üç dönem görev yapmış olup da tek bir kanun teklifi, tek bir yasama çalışması yapmamış milletvekilleri var. Bunlar var. Yürütmeyi, yasamayı kesin hatlarıyla ayıran yeni sistemle birlikte tüm milletvekilleri meclis çalışmalarına yoğunlaşacaklardır. Yeni sistemde yürütmenin başı olan cumhurbaşkanının bütçe dışında kanun teklifi getirme yetkisi yoktur. Bugüne kadar büyük ölçüde hükümet tarafından hazırlanan kanun tasarılarıyla yürüyen yasama faaliyetleri, artık tamamen milletvekillerinin uhdesine geçiyor. Var mıymış yasama? Buyur, işte var. Yürütme ile çok fazla iç içe geçmiş olması meclisin ve milletvekillerinin prestijini yıpratıyordu. Şimdi saflar netleşiyor. Parlamentonun itibarını da hak ettiği seviyeye yükseltiyor.

Devlet ve millet hayatının en kritik kurumu olan yargı ülkemizde son yıllarda en çok yıpranan güçtür. Darbe ve vesayet dönemlerinde demokrasinin yanında güçlü bir duruş sergileyemeyen yargıyla ilgili hafızalarımızda hoş olmayan görüntüler var. 28 Şubat döneminde cübbeleriyle brifinglere giden, millet adına kullanması gereken yetkiyi bir terör örgütüne ve onun başındaki şarlatana teslim eden hakim savcılar gördük bu ülkede. Bu sorunların çözümü için sürdürdüğümüz çalışmaları yeni sistemde daha güçlü bir şekilde hayata geçirme imkanı elde edeceğiz. Bağımsızlığıyla birlikte ona neyi ilave ettik? Tarafsızlığı ilave ettik. Anayasal güvence altına alınan yargının, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun yeni yapısının da katkısıyla süratle milletimizin gönlünde hak ettiği konuma ulaşacağını düşünüyorum. Böylece yürütme, yasama ve yargı güçleri tamamen kendi alanlarına odaklanıp kendi işlerini yaparak güçlü ve büyük Türkiye'nin inşasına katkı sağlayacaklardır. Kim milletimizi işte bu inşa sürecinde en iyi hizmeti yapabileceğine ikna ederse, cumhurbaşkanı o olacaktır. Halka hakaret ederek, halkçılık yaptıklarını iddia edenlerin devri artık tamamen kapanıyor. Milleti mümeyyiz görmeyenlerin baskıcı anlayışı artık tarihe karışıyor."

"Gençliğin önünü açacağız"

Salonda sık sık slogan atan gençlere de seslenen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gençler siz bilmezsiniz ama ben size söyleyeyim. Bu ülkeye öyle siyasetçiler gelmiştir ki, sıfatı lider. 'Taksim Meydanı'na 4 ayaklı affedersiniz merkep koysam onu milletvekili seçtiririm' diyenler çıkmıştır. Şimdi bunlar tarih oldu. Şimdi biz 30 yaşı nereye indirmiştik, 25'e. Seçilme yaşı olarak söylüyorum. Şimdi 25'i de nereye indiriyoruz? 18'e. Zor olan seçilmek değildir, zor olan seçmektir. Şimdi biz seçme ve seçilme yaşını 18'e indirerek tarihi yeniden dile getiriyoruz. Bu ne demektir? Bu millet 21 yaşında bir çağı kapatan ve bir çağı açan Fatih'lerin torunlarıdır. Gençliğin önünü açacağız. Gençliğe ufuk vereceğiz ve bu yarışın içerisine gençlik de ne yapacak? Girecek. Diyorlar ki. Peki askerlik ne olacak? Takıldıkları yere bak. Eğer parlamentoya girebiliyorsa askerlikten muaf olacak. Olay bu kadar basit. Bakın biz şimdi mesela polislerimiz eskiden beri hep askerlik yapardı biliyorsunuz. Başbakanlığım döneminde biz bunu kaldırdık. Dedik, zaten askerlik yapıyor. Parlamento gibi böyle önemli bir yerde görev yapıyorsa bir genç askerlikten muaf tutarsın, olur biter. Bunu getireceğiz. Bütün bunlar nedir biliyor musunuz? Bu görevlerin önemini ifade eden adımlardır. Bunlar önemli adımlar ve bir şeylerle ön tıkamanın anlamı yor. Eğer hakikaten engelleri aşmak istiyorsak bunlar kolay aşılır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte "Ülkeyi bir anonim şirket gibi yönetmenin hesabı içerisindeyim" sözünü söylediğini ve bazı kesimlerin kendisini eleştirdiğini hatırlatarak, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Takılanlar olurdu. Evet, yöneticilik anlayışında mantığım buydu. Bakar mısınız şirketlere? Koskoca dev şirketin başına bir CEO atanır. Yaş 30. Bunu şimdi birilerine sorsan 'Ya 30 yaşındaki bir adama koskoca dev şirket teslim edilir mi?' İşin bilincinde olduktan sonra, idrakinde olduktan sonra bal gibi de teslim edilir. Mesele birikim meselesidir. Mesele güven meselesidir. Onunla beraber de sen mesafe alır yürüsün. Şimdi tabi bunlar da 'küçük olsun bizim olsun' diyerek uzun zamandır bu ülkenin ayağına pranga vurarak yola devam etmek istediler. Ama bu dönem artık bitiyor. Artık 'büyük olsun hepimizin olsun' anlayışını yükseltmenin zamanı. Anayasa değişikliği işte bu yaklaşımla güçlü, büyük ve müreffeh Türkiye'nin önünü açıyor. Bu sisteme şahsımın değil, ülkemizin, milletimizin ihtiyacı var. Bir başka ifadeyle şahsım için değil, şahsımın desteği ve katkısıyla ülkemiz için, bu yiğit milletin geleceği için cumhurbaşkanlığı sistemine geçiyoruz. Böyle bir sisteme 'evet' denmez de ne nedir? Tabii ki 'evet' diyoruz. Doğrusu ben bu duygularla Cumhurbaşkanlığı Sempozyumunun bir kez daha hayırlı olmasını, başarılı geçmesini diliyorum. Katkı verecek herkese teşekkür ediyorum. SETA yönetimini bu önemli ve anlamlı toplantıyı düzenledikleri için tekrar kutluyorum."

Notlar

Sempozyum açılışında, SETA tarafından hazırlanan anayasa değişikliğine ilişkin video gösterildi. Videoda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmalarından bölümler yer aldı.

Açılışa katılan vatandaşlar sık sık "Recep Tayyip Erdoğan", "Türkiye seninle gurur duyuyor" ve "Şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganları attı. İzleyiciler arasında yer alan gençlerin tezahüratları nedeniyle Erdoğan sık sık sözünü kesmek zorunda kaldı.

Konuşmasının ardından, SETA Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Serhat Albayrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Kriter dergisinin 15 Temmuz özel sayısının kapağının yer aldığı tablo hediye etti.

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Haliç Politika Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title