Damlalıkla Süt Verdiği "Güleç" Oğluna 57 Yıldır Sevgiyle Bakıyor
Çanakkale'nin Eceabat ilçesinde 3 çocuklu Emine Yaşar Günergin, prematüre dünyaya gelen, bir süre yürüyemeyen, altını ıslatan, zeka geriliği bulunan güler yüzlü oğlu için 57 yıldır gösterdiği fedakarlıkla her türlü zorluğun evlat sevgisiyle aşılabileceğini gösteriyor.
BÜLENT ERSÖZ - Çanakkale'nin Eceabat ilçesinde 3 çocuklu Emine Yaşar Günergin, prematüre dünyaya gelen, bir süre yürüyemeyen, altını ıslatan, zeka geriliği bulunan güler yüzlü oğlu için 57 yıldır gösterdiği fedakarlıkla her türlü zorluğun evlat sevgisiyle aşılabileceğini gösteriyor.
Prematüre olarak 1,1 kilogram dünyaya gelen oğlu Melih İhsan Günergin'i meme ve biberon ememediği için damlalıkla anne sütü verip, besleyen Emine Yaşar Günergin, bir süre sonra çocuğunda yürüme problemi olduğunu fark etti.
Bunun üzerine İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uzun süren tedavilere başlayan Günergin ailesi, 10 yaşında çocuklarının yürüyebilmesinin sevincini yaşadı. Zeka geriliği bulunan Melih İhsan Günergin'in altını ıslatma problemi de 18 yaşına kadar devam etti.
Eşini 2008 yılında kaybettikten sonra zorluk yaşasa da oğlundan hiç ayrılmayan fedakar anne, 57 yıldır ağlama hissi olmadığından sürekli gülen Melih ile evli diğer oğullarının desteğiyle yaşamını idame ettiriyor.
"Bütün güçlüklere göğüs gerdik"
Oğlunu bu zamana kadar çok zorluklar çekerek getiren 85 yaşındaki fedakar anne, AA muhabirine, 1 kilogram 100 gram dünyaya gelen, zeka geriliği bulunan ve 10 yaşına kadar adım atamayan oğlunun 18 yaşına kadar sürekli altını ıslattığını söyledi.
"Meme ve biberon ememediğinden sütümü sağarak damlalıkla oğlumu besledim. 10 yaşına kadar yürüyemediği için kucağımızda taşıdık, 18 yaşına kadar da altını ıslattı. Oğlumun ağlama hissi yok, hep güler. Bütün güçlüklere göğüs gerdik, varlığımızı ona armağan ettik." diyen Günergin, şöyle devam etti:
"Uzun yıllar Eceabat'a bağlı Kilitbahir köyünde yaşadık. 2008 yılında eşimin ölümüyle zorluklar baş gösterdi. Ardından diğer oğlumun Eceabat'taki dairesine Melih ile yerleştik. Artık ben de yaşlandım. Kış aylarını kaloriferli evde geçiriyoruz. Kilitbahir köyünde Melih rahatça dolaşabiliyordu ancak Eceabat'ta apartman hayatına başlayınca dışarıya çıkamaz oldu. Ama imdadımıza devletimiz yetişti. Eceabat Halk Eğitimi Merkezince Eceabat Engelsiz Akademi Projesi kapsamında açılan el sanatları kursuna oğlumun başlamasıyla ikimiz de çok mutlu olduk. Allah razı olsun devletimizden. Bir ara evde oturmaktan depresyona bile girmişti. Şimdi okuluna seve seve gidiyor. Öğretmenlerini çok seviyor. Çok iyi bir çocuk oldu Melih İhsan. Bu şekilde olmamıza rağmen hayata umutla bakıyorum. Mutluyum. Eşim 'Üç oğlum var, en çok İhsan'ı seviyorum.' derdi."
Günergin, kursa gitmek için sabah ezanında uyanan Melih'in pencerenin kenarında heyecanla öğretmenini beklediğini anlatarak, "Öğretmenlerinin eşliğinde birbirinden güzel el sanatları objeleri yapıyor, gitar ve flüt çalabiliyor. Melih'e iki ağabeyi de destek oluyor. Tıraşını ve banyosunu abileri yapar. Melih İhsan'ın mutlu bir yaşamı var." yorumunu yaptı.
Her sabah Melih İhsan'ı servisle almaya gelen 19 yaşındaki kurs eğitmeni Senem Badem de "Annesi ve Melih İhsan'ın enerjileri görülmeye değer. Çok neşeli olmasından dolayı kursta eğlenceli vakitler geçiriyoruz." dedi.