Danimarka Dışişleri Bakanı Martin Lidegeaard Gaziantep'te
Bir dizi ziyarette bulunmak üzere Türkiye’ye gelen Danimarka Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard, Kilis’te bulunan Suriyeli mülteci kampında incelemelerde bulunduktan sonra Gaziantep’e gelerek, Koordinatör Vali Veysel Dalmaz’ı ziyaret etti.
Bir dizi ziyarette bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Danimarka Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard, Kilis'te bulunan Suriyeli mülteci kampında incelemelerde bulunduktan sonra Gaziantep'e gelerek, Koordinatör Vali Veysel Dalmaz'ı ziyaret etti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Türkiye-Danimarka ikili ilişkilerini görüşmek, AB üyelik sürecini değerlendirmek ve bir dizi ziyarette bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Danimarka Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard, ilk olarak Kilis'te geçici koruma sağlanan Suriye vatandaşlarının bulundukları Öncüpınar barınma merkezini ziyaret etti. Kilis'teki konteyner kentte yaptığı incelemelerin ardından Gaziantep'e gelen Lidegaard burada Koordinatör Vali Veysel Dalmaz ile görüştü. Gaziantep Valiliği toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıda Suriye'deki son gelişmeler konuşuldu.
Lidegaard'ı ağırlamaktan dolayı onur duyduğunu belirten Dalmaz, Suriye'deki sürecin en fazla Türkiye'yi etkilediğini kaydetti. Dalmaz, "Suriye'deki süreç belki en fazla Türkiye'yi etkiliyor. Sadece sınır boyu değil bizim Suriye'de yaşayan insanlarla akrabalık bağlarımız var. Suriye sınırının diğer tarafından başlayıp sınırın her iki tarafında insanların akrabalık bağları var ve her zaman bunlar iletişim içerisindeler. Ben buradan sizlere ve tüm dünyaya soruyorum. Orada bir insanın başına bomba düştüğünde ilk gideceği yer neresidir? O bombalar altında insanlar acı çekerken bu insanlar eğlence mi yapacaklar? Bu acıyı insanlarımız yüreğinde hissediyor. Türkiye bu olaya insani olarak bakıyor. Bu kriz ne kadar uzun süre devam ederse buna tahammül de gerçekten çok zor. Biz açıkçası orada devam eden sürecin akan kanın durdurulması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Suriye halkının da yaşanan insanlık dramına tahammülü kalmadığını aktaran Dalmaz, "Birileri oradaki süreci uzun tutmak isteyebilir. Kendi amaçlarının gerçekleşmediğini görerek süreyi uzun tutabilirler. Ben Suriye halkının tahammülü kalmadığını düşünüyorum. Dolayısıyla bu problem bir an önce çözülmeli. Şehirler tahrip olduktan sonra, kültür yok olduktan sonra oradaki insanlık dramına çözüm bulmuşsunuz ne fayda bulamamışsınız ne fayda. Biz Türkiye'ye gelen misafirlerimizi kendi insanımızdan ayırt etmiyoruz. Ancak burada biz misafirlerimize iyi bakarken diğer tarafta insanlar acı çekiyorsa, açlıktan ölüyorsa bizim burada yaptıklarımızın bir anlamı yok demektir" diye konuştu.
Dünyanın her yerindeki sığınmacı kamplarının Türkiye'dekine benzer hayat standartlarına sahip olması gerektiğini vurgulayan ve Suriye'deki sürecin uzadığı takdirde batılı ülkelere de zarar verebileceğini kaydeden Dalmaz, "Açıkçası dünyanın her yerinde sığınmacıların aynı hayat standartlarına sahip olması gerektiğini düşünenlerden birisiyim. Bu sadece Türkiye'de değil Lübnan'daki ve diğer yerlerdeki kamplarda da aynı standartları yakalamalıyız. Bu bir insanlık gereği. Suriye'de kimin hesabına çalışıldığını bilmediğimiz bir süreç var. Bizi esas korkutan da bu. Eğer bu süreç biraz daha devam edecek olursa batılı ülkelerin de sıkıntı çekebileceği terörün orada çoğalacağı bir süreç ortaya çıkabilir. Bu konuda yardım yapanlarla birlikte kampları en iyi şekilde idare etmeye çalışıyoruz. Önce de söylediğimiz gibi bizi oradaki gelişmeler korkutuyor. Bundan sonra ne yapacağız bilemiyoruz" ifadelerini kullandı.
Koordinatör Vali Veysel Dalmaz ile benzer kaygıları kendilerinin de taşıdığını ifade eden Lidegaard ise, "Biz de durumu çok endişe verici buluyoruz. Fakat yine de bütün çabalarımız oradaki çatışmayı durdurmak üzere olmalı. Bu birinci önceliğimiz bizim. Danimarka hükümeti olarak bizim de odaklandığımız oradaki durumu sona erdirmek için yapabileceğimiz bazı noktalar var. Öncelikle barış yanlısı olmayan grupların müzakere masasına oturup barış için müzakereye katılmaya ikna edilmesi gerekiyor. Bu da tabi ki uluslararası toplumun bütün aktörlerini bu yönde baskı kurmasını gerektiriyor. Bu yönde çalışmamız gerekiyor. Aynı zamanda benim ülkem dahil yabancı ülkelerden Suriye'ye savaşmaya gidenlerin önünü kesmeye çalışmamız gerekiyor. Bu yabancı savaşçıların oldukça kanlı bir etkisi oluyor Suriye'deki çatışmalarda" dedi.
Kamplardaki incelemelerini değerlendiren Lidegaard ise, "Anladığım kadarıyla Türkiye'ye gelen Suriyeli mültecilere verilen yardım konusunda ana yük sizin sorumluluğunuz altında. Bugün ziyaret ettiğimiz kamptaki standartların yüksek olmasından ve oradaki profesyonellik dolayısıyla etkilendiğimi belirtmek istiyorum. Tabi her şeyden önce Türk hükümeti böyle bir yükü omuzlarına aldı ve bunu taşıyor. Çok fazla sayıda insandan bahsediyoruz. Türkiye'nin gösterdiği misafirperverlik son derece önemli. Dolayısıyla hem Danimarka hükümeti hem uluslararası toplum adına çabalarınızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Suriye'deki şu anki duruma baktığımızda aslında sorunun yıllar içerisinde çözülebileceğini görüyorsunuz" şeklinde konuştu. - GAZİANTEP
