Danıştay Saldırısıyla İlgili Baba Aslan Konuştu
Danıştay saldırısını yapan kişinin oğlu olmadığı iddia eden baba İdris Arslan, oğluna kimyasal madde verildiğini ancak FETÖ’cüler mi yoksa başkasının mı verdiği ile ilgili bilgisi olmadığını söyledi.
Danıştay saldırısını yapan kişinin oğlu olmadığı iddia eden baba İdris Arslan, oğluna kimyasal madde verildiğini ancak FETÖ'cüler mi yoksa başkasının mı verdiği ile ilgili bilgisi olmadığını söyledi. Baba Aslan, oğlu ve kendisinin FETÖ Lideri Gülen'i daha önceden sevdiğini ancak suçlu olduğu ortaya çıkınca nefret (Buğz) ettiklerini aktardı.
Danıştay saldırısının zanlısı Avukatı Alparslan Aslan'ın babası İdris Aslan açıklamada bulundu. Saldırının 17 Mayıs 2006 tarihinde gerçekleştiğini anımsatan Baba İdris Aslan, "Saldırının ardından tam 12 yıl gibi bir zaman geçti. Bu süreçte doysa birçok hakim ve savcının elinden geçti. Dosya o günden bu güne hala sonuçlandırılamadı ancak benim bu süreçte gözlemlediğim şu, bu olayın görüldüğü gibi olmadığını arkasında farklı şeylerin olduğunu 12 yıllık süreçten sonra daha net bir şekilde söyleyebilirim. Hemen hemen takip etmediğim gitmediğim duruşma sayısı çok azdır. Birçok duruşmaya katıldım, bu duruşmalarda Alparslan'ı bizzat dinledim. Sonra cezaevinde hemen hemen her zaman görüştük. Bütün bu olup bitenlerden sonra ben bu konu ile ilgili kanaatimi defalarca açıkladım. Geçtiğimiz gün Alparslan'ın duruşmalardaki konuşmaları yayınladı. Bu konuşmaları tekrar dinleme imkanım oldu. Görüntülerde de görüldüğü doktor veya psikolog olmaya gerek yok normal bir insan bile Alparslan'ı dinlediği zaman iyi olmadığını, normal olmadığını rahatlıkla görebilir" dedi.
"Danıştay saldırısını yapan kişinin Alparslan olmadığını söyleyebilirim"
12 yıldır sürekli dile getirdiğini aktaran baba Aslan, "Birçok defa söyledim söylüyorum, benim kanaatime göre danıştay saldırısını yapan kişinin Alparslan olmadığını geldiğimiz noktada rahatlıkla söyleyebilirim. Olayın meydana geldiği 2006 tarihinde Alparslan cezaevinde bana birkaç defa söyledi ama ben hep temkinli yaklaştım. Acaba Alparslan cezaevinde psikolojisi bozulduğu için mi 'ben yapmadım' yönünde açıklamalar yapıyor. O zaman tam emin olamadım. En son yayınlanan görüntülerde de görüldüğü gibi Alparslan normal olmadığını defalarca belirttim, durdum. 21-22 Eylül 2010 tarihinde İstanbul 12'İnci Ağır Ceza Mahkemesi bilgime başvurdu. Orada olayı bütün detayları ile anlattım. Alparslan'ın normal olmadığını, Alparslan'ın kendinde olmadığını dolayısıyla Alparslan'ın sağlıklı ifade veremeyeceğini izah etmiştim. Mahkeme heyetine oğluma ilaç verilmiş olabileceğini hatta ilacın adını mahkemeye sunmuştum. İlacın adını da bir avukat vermişti. Mahkeme başkanı 'ilacı kim vermiş olabilir' diye sordu, dedim ki 'Onu da siz ortaya çıkaracaksınız, o benim görevim değil" şeklinde konuştu.
"Gülen'in suçlu olduğu ortaya çıkınca 'Buğz' ettik"
Geçmiş dönemlerde Fetullahçı Terör örgütü Lideri Fetullah Gülen'i kendisinin ve oğlunun sevdiğini söyleyen Baba Aslan, "Bizim sevmemiz de normal bir sevgiydi ama suçlu olduğu ortaya çıkınca elbette biz de buğz ettik, bunu da söyleyebilirim. Alparslan tabi duruşmalarda Fetullah Gülen'i sevdiğini birkaç defa söyledi. Gülen'in avukat yeğeni Kemalettin Gülen ile okul arkadaşıdır. O süreçte danıştayın başörtüsü ile ilgili verdiği kararı kendisiyle konuşmuşlardı Alparslan daha önce de söylemişti bana bunu. Yani normal herkesle konuştuğu şeyi orada Kemalettin Gülen ile konuşuyor, Kemalettin Gülen 'Üzerimize düşen bir şey varsa yaparız' demişti. Ben bunu o zaman hukuk açısından değerlendirmiştim ki hukukçu bu işlere hukuk yoluyla yaklaşır. Ben hala söylüyorum tetiği çeken oğlum değil. Tetiği çeken bir başkasıdır. Benim kanaatime göre Alparslan'a kimyasal madde verildiği için, Alparslan'ın hangi zamanda hangi cümleleri, bütün süreç boyunca Alparslan'a müdahale edildi. Konuşamasın, gerçekler ortaya çıkmasın diye Alparslan'a kimyasal madde verildi" şeklinde konuştu.
"Oğluma kimyasal madde verildiğini iddia ediyorum, FETÖ'cüler mi verdi bilmiyorum"
Alparslan'la bir çok kez cezaevinde görüştüğünü ve kendisine 'Bu olaylarla bir alakam yok' dediğini aktaran Baba Aslan, şöyle devam etti:
"Bir defasında İstanbul Silivri'de görülen duruşmasında salonda 'benim bu olaylarla bir alakam yok' demişti. Alparslan bize cezaevindeki görüşmelerinde bu işlerle bir ilgim yok dediği halde, duruşmalarda bunu söyleyecek iradeyi ortaya koyamadı. Bunu birkaç kez görünce benim kafamda şu kanaat oluştu, demek ki Alparslan duruşmalarda konuşamasın diye duruşmaya yakın tarihlerde Alparslan'a kimyasal madde veriliyor. Kimyasal madde verildiğini iddia ediyorum ama kimin verildiği konusunda net bir şey söyleyemiyorum. Fetöcüler mi verdi bir başkası mı verdi kim verdi bu konuda bir bilgi sahibi değilim. Ama ben şunu biliyorum Alparslan'ın tavırlarından, hareketlerinden konuşmalarından yazdığı dilekçelerinden bütün bunları bir bütün olarak değerlendirdiğim zaman Alparslan'ın sağlıklı olmadığını iradesine müdahale edildiğini, kimyasal madde verildiğini düşünüyorum. Bu telegram zihin kontrolü yöntemiyle yönlendirilen bireylerin sergilediği tavır ve hareketlerle, Alparslan'ın sergilediği tavır ve hareketlerin bire bir örtüştüğünü yaptığım araştırmalardan tespit ettim. Bu konuyla ilgili dilekçemi yazdım mahkemeye sundum. Bu tespitleri mahkemeye sundum. Ama mahkeme bu konu üzerinde de durmadı. Bütün bunlar mahkeme sürecinde görüntülerde mevcut. Alparslan'ın kulaklarını tıkaması, titremesi, midem bulanıyor demesi, pantolonunun cebinde dolaşması buna benzer bir çok tavır ve hareket zihin kontrolü uygulanan bireylerin sergilediği tavır ve hareketler olduğunu gördüm. Oğlum benim 12 yıldır masum suçsuz bir şekilde içeride tutuluyor. Eğer oğlumun masum olduğu suçsuz olduğu tespit edilirse bunun bedelini kim ödeyecek. 12 yıldır ailece oğlum içeride biz dışarıda çektiğimiz çileleri acıları bir Allah bilir bir biz biliriz. Ancak bunu yaşayanlar bilir." - BİNGÖL