Darbe Yargılamaları Sempozyumda Tartışılacak
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Toplantı öncesi düzenlenen kahvaltıdan görüntüler Hukukçular Derneği Başkanı Mehmet Sarı'nın konuşması Katılımcılardan görüntüler AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan'ın konuşması - Dünyada ve Türkiye'de Darbe Yargılamaları Uluslararası Sempozyumu, 27-28 Şubat'ta İstanbul'da yapılacak Hukukçular Derneği Başkanı Sarı: "Bugün siyasetin içinde aktör olanlara açıkça bir çağrıda bulunuyoruz ki, darbe dönemlerinde hazırlanmış olan bu 1982 Anayasası'nın değiştirilmesi, külliyen ortadan kaldırılmak suretiyle, sivil, demokratik ve insan haklarına saygılı bir anayasanın tesis edilmesi elzem bir durumdur" Dünyada ve Türkiye'de Darbe Yargılamaları Uluslararası Sempozyumu, 27-28 Şubat'ta İstanbul Üniversitesinde gerçekleştirilecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Toplantı öncesi düzenlenen kahvaltıdan görüntüler
Hukukçular Derneği Başkanı Mehmet Sarı'nın konuşması
Katılımcılardan görüntüler
AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan'ın konuşması
- Dünyada ve Türkiye'de Darbe Yargılamaları Uluslararası Sempozyumu, 27- 28 Şubat'ta İstanbul'da yapılacak
Hukukçular Derneği Başkanı Sarı:
"Bugün siyasetin içinde aktör olanlara açıkça bir çağrıda bulunuyoruz ki, darbe dönemlerinde hazırlanmış olan bu 1982 Anayasası'nın değiştirilmesi, külliyen ortadan kaldırılmak suretiyle, sivil, demokratik ve insan haklarına saygılı bir anayasanın tesis edilmesi elzem bir durumdur"
Dünyada ve Türkiye'de Darbe Yargılamaları Uluslararası Sempozyumu, 27- 28 Şubat'ta İstanbul Üniversitesinde gerçekleştirilecek.
Hukukçular Derneği'nin ev sahipliğinde, İstanbul Üniversitesi, Türkiye Adalet Akademisi, Anayasa Hukukçuları Derneği, Uluslararası Hukukçular Birliği ve İstanbul Center of International Law'ın katkılarıyla düzenlenen sempozyum, Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu'nda yapılacak.
Sempozyumun İstanbul Üniversitesi Profesörler Evi'nde gerçekleştirilen tanıtım toplantısında konuşan Hukukçular Derneği Başkanı Mehmet Sarı, Türkiye'de yaşanan terör olaylarına değindi.
Ülkenin son dönemlerde önemli bir süreç yaşadığına dikkati çeken Sarı, "Ankara'da meydana gelen bu terör ve şiddet eylemlerini, bu menfur saldırıyı öncelikli olarak lanetliyoruz. Hukukçular olarak şunu ifade etmek isterim, bu tür girişimler bu milletin birliğini, selametini asla sarsmayacaktır. Hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz" dedi.
Sarı, darbe olgusunun, yakın zamana kadar dünyada bir realite olarak tehlikeli varlığını hissettirdiğini belirterek, milenyum çağında dahi, bir kısım ülke halklarının darbe yönetimlerinin acımasızlığını iliklerine kadar hissetmekte olduklarını anlattı.
Dünyanın bazı ülkelerinin, bu acı tecrübeyle yüzleşmiş ve güçlü sivil iktidar dönemlerinde, daha önce darbe yapan veya darbe girişiminde bulunanlardan çeşitli yöntemlerle hesap sorduğunu ve darbecilerin yargılanmalarını sağladığını söyledi.
Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Güney Amerika'da Arjantin ve Şili, Avrupa'da İspanya ve Yunanistan, yakın tarihte darbe geçmişlerini ve devlet içindeki illegal güç odaklarını yargılayan, darbecilerden hesap soran ülkelerin başında geliyor. Ancak Türkiye'de güçlü bir sivil iktidar dönemi yaşanmasına rağmen darbe yapan ve darbe girişiminde bulunanların yargılanmasına yönelik çalışmaların sağlıklı bir şekilde yapıldığını söylemek güç görünmektedir. Darbe dönemini yargılama anlamında, 28 Şubat ve 12 Eylül darbe girişimlerine yönelik yargılamalardan etkili sonuçlar alınmadığını maalesef görmekteyiz. Bu bağlamda, daha önce darbe girişimlerini ve darbecileri etkili bir şekilde yargılayan ülkelerin tecrübeleri ışığında, Türkiye'deki darbe yargılamalarının da etkin sonuç alacak bir şekilde ilerlemesi bakımından, dünya örneklerinin Türkiye'ye taşınması adına uluslararası sempozyumu düzenlemekteyiz."
Mehmet Sarı, 27-28 Şubat'ta yapılacak, darbelerin ülkelere yaşattığı sorunların genel bir bakış açısıyla ele alınacağı sempozyumun, Türkiye demokrasisi açısından önemli bir çalışmaya örnek teşkil edeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Darbelerin, demokratik yönetimlere ve neticesinde topluma verdiği zararlar ortadadır, Türkiye toplumunda oluşturduğu derin travmalar hala hafızalarda korunmaktadır. Sempozyumun, bu dönemleri yaşamamış genç kuşaklara, darbe dönemlerinin anlatılması açısından önemli olacağını düşünüyoruz. Darbelerle yapılan en büyük mücadele, kanaatimizce, darbe döneminde hazırlanmış olan 1982 Anayasası'nın değiştirilmesidir. Bugün siyasetin içinde aktör olanlara açıkça bir çağrıda bulunuyoruz ki, darbe dönemlerinde hazırlanmış olan bu 1982 Anayasası'nın değiştirilmesi, külliyen ortadan kaldırılmak suretiyle sivil, demokratik ve insan haklarına saygılı bir anayasanın tesis edilmesi elzem bir durumdur."
AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan da bir şeyin değiştirilmesi için onun niteliğinin iyi bilinmesi gerektiğini dile getirdi.
Bugün darbelerle mücadelede iyi bir noktaya gelindiğine dikkati çeken Özkan, "Yaklaşık 34 yıldır, darbe anayasası olan 1982 Anayasası'nı ilk yürürlüğe girdiği tarihten itibaren değiştirmeye çalışıyoruz. 1960 darbesinden sonra hayatımıza giren ve yaklaşık yarım asırdan beri, hukuk sürecini ve Anayasal süreci belirleyen bu darbe sürecinin, sonuna geldiğimize inanıyorum. Özellikle darbelerle nasıl mücadele edilmesi gerektiği konusunda buna ilişkin dünyada tecrübeleri olan ülkelerin katılımıyla gerçekleşecek bu sempozyum, bundan sonraki süreçte atacağımız adımlar açısından belirleyici olacaktır" diye konuştu.
"Aynı kalemler, yine ülkenin, devletin ve milletin aleyhine yazıyor"
Yeni Şafak gazetesi köşe yazarı Kemal Öztürk ise 12 Eylül ve 28 Şubat'ı yaşayan ve iki darbe esnasında fiili olarak bunların acısını çekmiş birisi olduğunu ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Mesleğim açısından bunu önemsiyorum. Darbe yapanların bir kısmı yargılandı, bir kısmı yargılanmak istemiyor ama darbenin sesi, yüzü ve kalemi olan medya mensupları yargılanmadı. Bugün hala bu insanlar, gazete yönetiyor ve köşe yazıyor, televizyonlarda program yapıyorlar, halen ülkenin aleyhine çalışıyorlar. Şu anda belki organik bir darbe sürecinden geçmiyoruz ama ülkenin kuzeyinden, doğusundan, güneyinden, her taraftan milli ve ulusal çıkarlarımıza karşı büyük bir saldırı var. İnanın, 12 Eylül'ü, 28 Şubat'ı destekleyen aynı kalemler, yine ülkenin, devletin ve milletin aleyhine yazıyor. Bu nedenle hesap sorulmayan bir darbenin arkası her zaman gelir. Bu çalışmanın en azından sivil bir inisiyatif olarak başlamasına, yaygınlaşıp uluslararası bir hale gelmesine gönülden destek veriyorum."
Sempozyum
Sempozyumunun ilk gününde "Dünyada Darbe Yargılamaları" ele alınacak.
Arjantin, Şili, İspanya ve Yunanistan'dan davet edilen 12 akademisyen, gazeteci, siyasetçi, hukukçu ve yazarlar, kendi ülkelerinde gerçekleşmiş darbeler ve darbe yargılama süreçlerini katılımcılarla paylaşacak.
"Türkiye'de Darbe Yargılamaları"nın tartışılacağı sempozyumun ikinci gününde ise darbe yargılamalarının adil ve hukuka uygun bir şekilde sonuçlanması için yapılması gerekenler değerlendirilecek, darbe yargılamalarının tarihi ve güncel anlamıyla 12 Eylül ve 28 Şubat yargılamalarının tartışıldığı üç oturum düzenlenecek.
Şili Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Carlos Huneeus, Santiago Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Cesar Ross, avukat Juan Pablo Delgado Diaz ve Şili Üniversitesi'nden Prof. Antonio Munoz Aunion, Şili'deki darbe yargılama süreçlerini paylaşacak.
Sempozyuma Arjantin'den katılacak Buenos Aires Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Maria de Monserrat Llairo ve Dr. Eduardo Barcesat, araştırmacı-sosyolog Lorena Balardini ve İnsan Haklarının Geliştirilmesi Merkezi Direktörü Adriana Arce de ülkelerindeki darbe yargılamalarına dair tecrübelerini Türkiye'ye aktaracak.
Sempozyumun üçüncü oturumunda da İspanya'dan gelecek katılımcılar eski İspanya Savunma Bakanı Jose Bono Martinez, Sevilla Olivade Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Francisco Munoz Conde ve Elcano Kraliyet Enstitüsü Drektörü Charles Powell, ülkelerindeki darbe yargılama süreçlerine dair sunum yapacak.