Darbeci Yüzbaşı Şahin: Ömer Halisdemir Gibi Emri Yerine Getirdim (4)
ZEKAİ AKSAKALLI'NIN DİNLENMESİNİ TALEP ETTİCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 47 kişinin yargılanmasına Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli üsteğmen Enes...
ZEKAİ AKSAKALLI'NIN DİNLENMESİNİ TALEP ETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 47 kişinin yargılanmasına Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli üsteğmen Enes Yılmaz'ın ifadesiyle devam edildi. Suçlamaları kabul etmeyen, iddianamede hakkında somut hiçbir delil bulunmadığını ileri süren üsteğmen Enes Yılmaz, kalkışmaya katılmasının tamamen varsayıma dayandırıldığını, Özel Kuvvetler Komutanlığı Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı'nın duruşmada, dinlenmesini talep etti.
'SUİKAST İÇİN GİTMEDİK'
Silahlı Kuvvetler'de emirlere itaat edilmemesinin ağır müeyyideleri bulunduğunu anlatan üsteğmen Enes Yılmaz, "Darbe yapma kastıyla değil, emirleri yerine getirme kastıyla hareket ettim. Suikast iddialarına gelince, bize Cumhurbaşkanı'na suikast yapılacağı değil, Cumhurbaşkanı'nın sağ salim alınması söylenildi. İhtilalin doğası gereği başkomutan olan Cumhurbaşkanı'nın emniyetinin alınması gayet normaldir. İki farklı noktada silah kullandım, maksadım öldürme amaçlı değil, bize açılan polislerin atışına karşı zayiatlara mani olmaktı. Biz kurgunun önemli bir parçası haline getirildik. Suikastçı olsam, Turban Otel'de üzerimize ateş eden polisleri yatıştırmaya çalışmazdık. Panik yaşayan kadın polisi teskin etmek için ailesiyle konuşturmazdım. Teslim aldığımız polisleri yakınındaki silahlarıyla bırakmazdık. Turban Otel'in yerini sivil vatandaşlardan söylemesini istemezdik. Bir saat sonra arazide silahlarımızı bırakmazdık. Keskin nişancı silahı, ağır silahları mutlaka yanımıza alırdık. Suikast timi bu saydıklarımı yapamaz. Tüm bunlar, suikast kastımızın olmadığını kanıtlamaktadır" dedi.
Üsteğmen Enes Yılmaz, hiçbir terör örgütüyle yan yana bulunmadığını savunup "Suçlamanın somut delillerle desteklenmesi hukuksal bir gerekliliktir. Kendimi nasıl savunacağımı kestiremiyorum. Ben FETÖ'cü değilim. Terör örgütü üyesi değilim" dedi.
'EMİR KOMUTA İÇERİSİNDE YAPMAK MEŞRU KILMAZ'
Üsteğmen Enes Yılmaz'ın ifadesinden sonra söz alan Cumhurbaşkanı'nın avukatlarından Halit Çokan da, "Darbenin emir komuta zinciri içerisinde yapılması durumunda meşru olacağı algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Nasıl bir komutanın, emrindeki askerine yanındaki arkadaşını 'vur' demesi gayrimeşru bir emir ise, bunun gerçekleştirilmesi düşünülemez ise, bir komutanın meşru seçimle gelmiş devlet yöneticisini ilga (ortadan kaldırma) etmesini istemesinin meşru olmayacağına inanıyorum" dedi.
'GÖREVİ ALINCA BÜYÜK HEYECAN YAŞADIM'
Duruşmada daha sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli yüzbaşı Mustafa Serdar Özay, ifade verdi. Olaylardan bilgisinin olmadığını, gözaltında bulunduğu sırada öğrendiğini söyleyen yüzbaşı Özay, "Görevi aldığım zaman büyük heyecan yaşadım. Askerlik görevi boyunca kanunsuz hiçbir emire rastlamadım" dedi.
Marmaris'te yaşanan olayları anlatan yüzbaşı Mustafa Serdar Özay, "Örgüt adına hizmet etsek, orada herkesi öldürür, hiç delil bırakmaz, terk ederdik. Bir terör örgütü 'bomba atıyorum çıkın' demez. 'Roket atıyorum çıkın' demez. Polisleri plastik kelepçeyle etkisiz hale getirmek için uğraşmaz. Bir örgüt Cumhurbaşkanı'na suikast için orada bulunuyorsa, oradaki herkesi öldürür. 5 dakika içerisinde Cumhurbaşkanı'nın orada olduğunu öğrenir, gereğini yapar, orada değilse kaçar" dedi.
'AĞABEYLERİM FETÖ MAĞDURU'
Marmaris'te niçin bulunduklarını bilmediğini de savunan yüzbaşı Mustafa Serdar Özay, "Biz niçin orada bulunduğumuzu bilmediğimiz olayın figüranları olduk. Biz burada kurban ediliyoruz. Biz kendimizi vatan için kurban ettik, bir de siz bizi kurban etmeyin. Ağabeylerim Kürşat Özay ile Çağatay Özay, 2005 yılında bu örgütünün mağduru olmuştur. Onlara ceza veren hakim ve savcılar, şu anda tutukludur. O hakim ve savcılar için tekrar inceleme yapılması için şikayet talebinde bulunuldu. Ben bu örgütün ne üyesi ne de sempatizanıyım" dedi.
Yüzbaşı Mustafa Serdar Özay, ailesinde KPSS soruşturmasında tutuklu bulunup bulunmadığına yönelik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın sorusuna, konuyla ilgili olmadığı için yanıt vermek istemediğini söyledi. Mahkeme Başkanı'nın, savcılık ifadesinde şehit polis Nedim Cengiz Eker'in kendi açtıkları ya da helikopterden yapılan ateş sonucu ölmüş olabileceği yönündeki ifadesini hatırlatması üzerine, "Bu ifademi kabul ediyorum" dedi.
'DARBEDEN SON ANA KADAR HABERİM OLMADI'
Duruşmada MAK timinde görevli astsubay Ömer Faruk Göçmen de ifade verdi. Hakkındaki suçlamaları reddettiğini söyleyip ifadesine başlayan astsubay Ömer Faruk Göçmen, "Darbe teşebbüsünden son ana kadar haberim olmamıştır. Bunu değiştirecek bir durumum, yetkim yoktur. Amirlerimden gelen emirleri yaptım. Ben hiçbir örgütün, kurumun sadık üyesi değilim. Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka hiçbir kuruma, kişiye sadakatle bağlanmadım" dedi. Astsubay Göçmen ifadesinde ayrıca, "Yaklaşık 6 aydır eğitim için birliğimden uzaktım. Bayramdan sonra mesaiye başladım. Hiçbir şekilde böyle bir planlamanın içinde olmadığımı söylemek adına belirtiyorum. Komutanımız 15 Temmuz günü kalmamızı ve özel bir görevde, özel harekat ekibinin güvenliğini sağlayacağımızı söyledi. Gökhan Şahin Sönmezateş üste sıkıyönetim olduğunu açıkladığında şüphelendim, ancak yapacak bir şey yoktu" dedi.
Turban Otel'den çıkan polislerin koruma polisi olduğunu öğrendiğinde olayın Cumhurbaşkanı olduğunu anladığını ileri süren astsubay Göçmen, "Kaçış kanundan değil, polisten kaçıştı. Asker olduğumuzu bilerek bize ateş açmaları, bizde güvensizlik yarattı. Kaçışımız sırasında Taner Berber'in (binbaşı) yürüyecek takadi olmadığı için teslim olduk. İsmail yüzbaşılardan biz ayrılmıştık, arazide bizi herhalde eğilmiş ağaçlardan buldular. Hizmet hareketiyle ilgili sözleri duymadım. Biz kendi paramızı harcadık. Kimsenin parasını harcamadık" dedi.
Astsubay Ömer Faruk Göçmen, Marmaris'te kaçtıkları sırada bir evden su içtiklerini anlatıp, "Bu davadan beraat ettikten sonra oraya gidip, bu borcumu ödemek istiyorum. Başka da bir borcum yok zaten" dedi. Savunmasının sonunda bir kez daha FETÖ üyeliği ile ilgili açıklama yapan astsubay Ömer Faruk Göçmen, "Bahsedilen bu lanet FETÖ örgütüyle hiçbir bağlantım olmadığını ifade ettim. Yargılanacaksam, emir komuta zinciri içinde darbeye katılmaktan yargılanmak istiyorum. Tatile çıkacaktık, o gün öğle arasında aracımın lastiklerini değiştirmiştim. Bunu yapmazdım. Maaşımı da çeker eşime verirdim, ne olur ne olmaz diye" dedi.
CUMHURBAŞKANININ AVUKATI AÇIKLAMA YAPTI
Bugünkü duruşma sırasında ifade veren sanıklar, Cumhurbaşkanlığı Koruma Müdürü'nün emrindeki polislere, askerlerin otele geleceğine yönelik söylemlerde bulunduğunu ileri sürmeleri üzerine Avukat Hüseyin Aydın açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın açıklamasında, "Ben koruma müdürüyle telefonda görüştüm. Kendisinin kesinlikle böyle bir ifadesi olmadığını söyledi" dedi.
ZEKERİYA KUZU DİKKAT ÇEKMİŞ
Duruşmanın sabahki bölümünde ifade veren Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli yüzbaşı Muammer Gözübüyük, sonradan yapılan soru cevap bölümünde astsubay başçavuş Zekeriya Kuzu'ya yönelik tespitte bulundu. FETÖ'nün Çiğli Üs Komutanlığı'nın imamı olduğu iddia edilen astsubay başçavuş Zekeriya Kuzu'nun timin başında olmasından dolayı şaşırdığını da söyleyen yüzbaşı Muammer Gözübüyük, "Operasyonda özel kuvvetlerin başında Şükrü Binbaşı vardı. Ancak MAK Timinin başında astsubay rütbeli Zekeriya Kuzu'yu görünce şaşırdım. Demekki çok bilgisi ve tecrübesi var diye düşündüm. Ama yine de alt rütbede birinin komuta etmesi ilginç geldi" dedi.