Haberler

Darbeler ve Milli Egemenlik Paneli"

Abone Ol

- "Darbeler ve Milli Egemenlik Paneli" Bandırma'da Darbeler ve Milli Egemenlik Panelistlerinin salona gelişleri Panelden genel görüntü Basın İlan Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey'in konuşması "Darbeler ve Milli Egemenlik" paneli BİK Genel Müdür Yardımcısı Canbey: "Biz gerçekten...

- "Darbeler ve Milli Egemenlik Paneli"

Bandırma'da Darbeler ve Milli Egemenlik Panelistlerinin salona gelişleri

Panelden genel görüntü

Basın İlan Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey'in konuşması

"Darbeler ve Milli Egemenlik" paneli

BİK Genel Müdür Yardımcısı Canbey:

"Biz gerçekten güçlü, büyük bir medeniyetin çocuklarıyız. Elimizde kalan son toprak, Anadolu toprağı ve burayı da güçlü bir şekilde savunmak zorundayız"

BALIKESİR (AA) – Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi'nde yakın geçmişimize ve darbelere ışık tutarak milli egemenlik kavramının öneminin kavranması için "Darbeler ve Milli Egemenlik Paneli" düzenlendi.

Üniversite konferans salonunda, Basın İlan Kurumu(BİK) Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey'in moderatörlüğünde düzenlenen panele Cihannüma Derneği Genel Başkanı Mustafa Şen, Hukukçular Derneği Genel Başkanı Cavit Tatlı ve gazeteci, yazar Ekrem Kızıltaş panelist olarak katıldı.

Panele Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Süleyman Özdemir, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Alpaslan Serel, Genel Sekreter Cihangir Boz, protokol üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından başlayan panelde açılış konuşmasını Rektör Prof. Dr. Süleyman Özdemir yaptı. Rektörümüz, "Bugün sizlerle güzel bir etkinliğimizde daha birlikteyiz. Bugün malumunuz olduğu üzere 28 Şubat post modern darbesinin yıldönümüdür. Bilgi önemlidir, özellikle geçmişimizi ve Türkiye'nin yakın tarihini bilmek ise çok daha önemlidir. Daha demokratik, daha müreffeh bir yarın için bu konuları konuşmalıyız. Yakın geçmişte de hoş olmayan bir dönem geçirdik. Bugünkü konuklarımız da sizlere önemli bilgiler paylaşacak" diye konuştu.

Konuşmasında darbelerin ekonomi üzerindeki etkisini anlatan Özdemir, "Darbelerin elbette toplumun birçok alanında etkisi oluyor. Bugün sizlerle ekonomik etkisini paylaşacağım postmodern bir darbe olarak adlandırılan 28 Şubat darbesi bildiğimiz darbelerden daha da yıkıcı olmuştur. Toplum ve toplumsal değerleri beğenmeyip, toplum mühendisliğine yeltenen kişiler, çıkar odakları için ranta dönüşen bir müdahaleye neden olmuştur. Baktığımız zaman kişi başına düşen milli gelir önemli ölçüde düşmüştür. Tüm darbeler halkın cebindeki parayı çalmış ve belli çıkar odaklarına aktarmıştır. Darbelerin ülkemize maliyeti 300 milyar dolar olmuştur" dedi.

Panelin moderatörü Basın İlan Kurumu BİK) Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mustafa Canbey darbelerin ülkemizin kuruluşundan bu yana gerçekleştiğine dikkat çektiği konuşmasında, "Konu son derece değerli, üzerinde düşünülmesi gereken kritik edilmesi gereken, bir konu. Darbeler ülkemizde kurulduğu günden bu yana Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana, maalesef kendisini her daim hissettirmiştir. Zaman zaman demokrasiye geçilmiş demokratik adımlar atılmış fakat, vesayet odakları bu adımlardan rahatsız olmuş ve sonrasında peşinden başka darbeler gelmiştir. Son dönemde darbeleri konuşurken artık Türkiye'de darbe olmaz, bu ülkede darbe olmaz, bundan sonra böyle şeyler yaşanmazı düşünmeye başlamıştık. Maalesef bizim bölgemizdeki son dönemde yapılan hamleler, son dönemde yapılan operasyonlar,çevre ülkelerine yapılan saldırılar ve bizim ülkemize yapılan saldırı.Bunlar bir bütün olarak değerlendiğinde aslında darbe tehlikesini atlatamadığımızı ve halen vesayet odaklarının yada dış güçlerin bir şekilde ülkemiz üzerinde operasyon yapmaya çalıştığını görebiliyoruz. Zaman zaman içerdeki işbirlikçiler ile bu darbeler yapılıyor. En son kullanılan figüran da FETÖ oldu.

Ve bu ihaneti milletimizin desteği ile milletimizin kahramanlığı ve Cumhurbaşkanımızın önderliğinde çok şükür atlattık.

Ülkemiz yeni bir demokratik yürüyüşe doğru ilerliyor. İnşallah önümüzdeki dönemde daha güçlü olmak Milletimizle birlikte bir ve beraber olarak. Bu tehlikeleri atlatarak devam etmek istiyoruz.

Tabi bu bir mücadele işi. Bu bir bakış meselesi Biz gerçekten güçlü bir medeniyetin büyük bir medeniyetin çocuklarıyız, elimizde kalan son toprak Anadolu toprağı ve burayı da güçlü bir şekilde savunmak zorundayız. En son Afrin'de yaşananları hep birlikte görüyoruz. Orada da büyük bir mücadelemiz var. Ben bu vesile ile Afrin'de ülke savunmasında vefat eden şehitlerimizi de anmak istiyorum."

Konuşmasında milli egemenlik bilincine vurgu yapan gazeteci-yazar Ekrem Kızıltaş ise " Bugün bizler darbeler ve milli egemenlik konulu bir panelde konuşacaksak her birimizin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğumuzu ve bu milletin bir ferdi olduğumuzu bilmemiz gerekiyor" dedi.

28 Şubat döneminde yasanlarla ve Türkiye'nin geçirdiği darbelerle ilgili bilgiler de paylaşan Kızıltaş, "Türkiye arzu edildiği şekilde pasif yönetim şekline geçerse batıların çok hoşuna gider. Ama şuan olduğu gibi dik durak bir yönetim olursa alınan her şeyin bir bedeli olur. Türkiye'yi darbe girişimleri yaparak zayıflatmak, mümkünse Türkiye üzerinden yapılan operasyonların maliyeti asgari düzeyde olacaktır. Milli egemenlikten yanaysak neler olup bittiğini anlamalı ve bana göre bu ülkenin vatandaşı olarak sadece bu ülkede yaşayan kişiler tarafından belirlenmesi konusunda kararlı olmalıyız" şeklinde konuştu.

Cihannüma Derneği Genel Başkanı Mustafa Şen ise konuşmasında Türk siyasal kültüründen bahsetti. Şen, "Tarihimiz süresince darbeler sürekli olmuştur. 1960 öncesindeki darbeler ile sonrasındaki darbelerin arasında fark bulunuyor. 60 sonrası yapılan darbeler militarist darbeler olarak farklılaşmaktadır. Asgari darbeler özellikle siyasal kültürü yozlaştırıyor ve toplumu buna alıştırıyor. Militarizm ruhumuza işlemiş oluyor ve darbeciyi meşru görüyoruz. Ama siyasal kültürümüz militarist değildir. Artık ülkemizde darbe olacağına inanmıyorum çünkü millet askerileşmiş siyasal kültürü askerileşmekten kurtardı" dedi.

Hukukçular Derneği Genel Başkanı Cavit Tatlı ise darbe davalarını, darbeler sürecinde ve sonrasında yaşanalar ile ilgili olarak konuştu. Tatlı, "Darbeler geri kalmışlık göstergesidir. Darbelerin ardından uzun yıllar sonra Gerçek anlamda darbe yargılaması yapılamadı. Gerçek anlamda darbe yargılaması şuan 15 Temmuz darbesi ile ilgili yapılıyor. Şuan adliye salonlarında adalet hesaplaşması yapılıyor" diye konuştu.

Panel sonunda katılımcılara Rektör Süleyman Özdemir tarafından birer plaket verildi.

Kaynak: AA / Güncel

Mustafa Canbey Ekrem Kızıltaş Bandırma Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title