Davutoğlu: Çankaya'da Oturmakla Atatürk'ün Mirasına Sahip Çıkılmaz
Başbakan Ahmet Davutoğlu TRT'de katıldığı programda "Çankaya Köşkü'nde oturmakla Atatürk'ün mirasına sahip çıkmış olmazsınız." dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu TRT canlı yayınında gündeme ilişkin konuları değerlendi. Ahmet Davutoğlu "Atatürk'ün mirası var ise ki var en büyük mirası Türkiye Cumhuriyeti. Çankaya Köşkü'nde oturmakla Atatürk'ün mirasına sahip çıkmış olmazsınız. Çankaya Köşkü'nde çalışmak benim için bir onurdur." dedi.
GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi'nde gerçekleşen programın moderatörlüğünü TRT haber Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör üstleniyor. Davutoğlu canlı yayında Milliyet Gazetesi Yayın Yönetmeni Fikret Bila, gazeteciler İbrahim Karagül, Mehmet Barlas ve Nihal Bengisu Karaca'nın sorularını yanıtladı.
Davutoğlu'nun yaptığı açıklamaların satırbaşları ise şöyle:
"DIŞ SİYASETTE YENİ BİR ÖZNE YARATTIK"
"AK Parti olarak İç siyasette siyasetin öznesini değiştirdik. Dış siyasette ise yeni bir özne yarattık. Başbakan olarak anıldığım andan itibaren hükümet programı çalışmalarına başladık. Ak Parti'de ortak bir akıl var ve işleyen bir mekanizma var. Kongrede yaptığım konuşmanın özü hükümet programında yer aldı.
YENİ TÜRKİYE KAVRAMI VE ÇANKAYA KÖŞKÜ KONUSU
Çankaya Köşkü ile ilgili tartışmanın arkasında bir sembolizm aramamak gerekir. Atatürk'ün mirası var ise ki var en büyük mirası Türkiye Cumhuriyeti. Çankaya Köşkü'nde oturmakla Atatürk'ün mirasına sahip çıkmış olmasınız. Çankaya Köşkü'nde çalışmak benim için bir onurdur. Nerede oturursak oturalım Allah hayırlı hizmetler nasip etsin.
"HİÇ KİMSENİN KALBİ KIRIK DEĞİL"
Bir anayasa üzerinde mutabakat sağlarsak bu bir şenlik olacak, gelecek on yılları teminat altına alacak. Birinci aşamayı tamamladık. İşleyen bir Bakanlar Kurulu, grup, MYK, MKYK var, hiç kimsenin kalbi kırık değil. Önümüzdeki 8 aydaki en önemli hedeflerimden biri, AK Parti'nin kadrolarını tahkim etmek ve yeni bir heyecan oluşturmak. Yeni Türkiye yeni bir heyecanla kurulacak.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Hükümet programında öne çıkardığımız ana maddelerden biri de çözüm süreci... 2012-2013'te çözüm süreci başladığında hepimiz çatışma ortamının durmasını hedefledik. Şehit cenazelerinin, hayatını kaybeden gençlerin hayatlarını kaybetmemelerini sağladık ve bugüne kadar sürdü. Çözüm sürecinde yarıyı geçtik artık geriye bakmıyoruz.
"AKİL ADAMLARI DAHA AKTİF KULLANACAĞIZ"
Bizim önceliğimiz Türkiye'nin her yerinde aidiyet hissinin gelişmesi ve silahların tümüyle devreden çıkması...Çözüm sürecinde başkanlığımda oluşturulan mekanizma 15 günde bir toplanacak. Çözüm süreci kamu düzeni ile sağlanır. Kamu, düzensizliğe izin vermez. Akil adamları önümüzdeki süreçte aktif bir şekilde kullanmayı düşünüyoruz. Etrafımız ateş çemberi iken biz çözüm sürecinde bu adımları atıyoruz.
IŞİD SORUNU
Gönül isterdi ki Irak ve Suriye'de muhatap alabileceğimiz yönetimler olsun. Malesef sınırlarımızın ötesinde etnik ve meshebi bir çatışma ortamı var. Biz bununla çok mücadele ettik. Özellikle 2010 sonundan itibaren Suriye'ye 'kendini reforme et' dedik. Wikileaks gibi belgelerin ortaya çıkması bazen kimin ne dediğini görmek için güzel oluyor. Türkiye, etnik ve mezhep temelli bir ülke değil. Çözüm sürecinde iç tehdit kavramı ile Kürtler tanımlanmasaydı şu an Türkiye içinde çok ciddi sorunlar olurdu. Bu sınırlar ve bu sınırlar dışındaki insanlar akraba. Akrabalık ilişkilerini düşmanlık, tehdit gibi görmeyeceğiz. Türkiye, IŞİD ve benzeri yapılar ortaya çıkmasın diye çalıştı.
"GEZİ OLAYLARI VE 17 ARALIK TESADÜF DEĞİL"
Yeni Türkiye'nin çerçevesi bütün vesayetlerin kaltığı yeni bir inşa faaliyetinin başladığı bir dönem... Kürt sorununu çözüm süreci ile çözen bir Türkiye içselleştirdiği politikasını dışarıya taşır. Gezi olayları ve 17 Aralık darbe girişiminin bir tesadüf olduğunu kimse söyleyemez.
"DİYANET'İN BAŞBAKANLIĞA BAĞLANMASI BİLİNÇLİ BİR TERCİH"
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Başbakanlık'a bağlanması bilinçli bir tercihdir. Diyanet teşkilatımızın toplum üzerindeki manevi etkisini siyasetin tanıması lazım. Uluslararası şartlar ve konjoktür, bize Diyanet'in önemini gösterdi. Aslında Diyanet'te daha geniş çaplı bir reforma ihtiyaç olduğu aşikar. Dini hayatın küresel ve bölgesel ihtiyaçları karşılayacak şekilde özgürlüğe kavuşturulması gerekiyor. Diyanet teşkilatımızın daha özerk ve bütün dini gruplara hitap edebilecek şekilde çalışmalı.
"CEMAAT İLE MESELEMİZ YOK"
Bizim cemaat ile meselemiz yok. Oradaki samimi insanlarla bir savaş değil bu. Bir daha kimse şu veya bu gerekçeyle insanların mahrem alanına gelemeyecek. İnsanlar birkaç yıl öncesine kadar turlar düzenliyordu Pensilvanya'ya gitmek için. Çok mu sevdiklerinden? Kendilerini teminat altına almak için gidiyorlardı.
Tevhid Selam diye bir örgüt üretildi. Farklı kesimden insanlar bir araya getirildi. Burada hedef olan ne iktidardır ne Erdoğan'dır. Burada hedef olan Türkiye'nin 12 yıldır içinde biriktirdiği enerji ve güçtür.
"TÜRKİYE'Yİ TÜRBÜLANSA SOKACAKLARDI"
Biz seçimde iki bastonla 93 yaşında sandığa gelen dedenin hukukunu Pensilvanya'ya çiğnetir miyiz? Bu çeteler bir piyon. Türkiye'yi türbülansa sokacaklardı... Siyaset yapmak isteyen üniformasını çıkaracak. Bizden de ne emanetçi, ne de çatışma beklenmesin. Cumhurbaşkanlığı makamına saygı gösterilmeyen bir yerde ben Başbakan olarak bulunmam. Hiçbir şekilde yürütmeden yargıya baskı olmaz. AK Partili bir HSYK olsun istemiyoruz, çoğulcu HSYK olsun.