Davutoğlu'ndan 'Açık Mektup' Değerlendirmesi: Böylesi Bir Üslup Kılıçdaroğlu'na Yakışır Ama Ana...
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlığı görevinde Ankara'da ilk kez misafir olarak kabul ettiği ve başbaşa görüştüğü Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlığı görevinde Ankara'da ilk kez misafir olarak kabul ettiği ve başbaşa görüştüğü Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski ile ortak basın toplantısı düzenledi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun şahsına yazdığı ifade edilen açık mektup hakkında görüşleri sorulan Davutoğlu, "Bu üslubu ile Kılıçdaroğlu, bırakın Türkiye'de başbakan olma iddiasını ana muhalefet lideri olma ciddiyetine de sahip olmadığını göstermiştir. Bizim için önemli olan şu veya bu bankayı korumak ya da tasfiye etmek değil, Türk finansal sisteminin kurallarını ayrımsız bir şekilde işletmektir. Kılıçdaroğlu'nun provokatif açıklamaları hak ettiği cevabı alacaktır" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski yaptığı görüşme sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Türkiye Cumhuriyeti'nin Makedonya'yı ilk Anasayal ismi ile tanıyan ve Üsküp'e ilk büyükelçi atayan tek ülke olduğunu söyleyen Davutoğlu, ayrıca Makedonya'nın NATO üyeliğini ilee Avrupa Birliği (AB) üyeliğini de desteklediğini ve bir gün birlikte AB'ye girmek istediklerini ifade etti.
"DOĞRUDAN MEKTUP YAZMIŞ OLSAYDI MUKABELE GÖRÜRDÜ"
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine hitaben açık mektubu ve mektubun içeriği hakkındaki görüşleri sorulan Davutoğlu, kendisine böyle bir mektubun gelmediğini belirterek, "Bir ana muhalefet partisi liderinin ülkenin başbakanına bir mektup yazacaksa bunu ciddiyet içerisinde ve doğrudan iletmesi beklenir. Doğrudan mektup yazmış olsaydı mukabele görürdü. Bana iletilen metin, gerçekten CHP Genel Başkanı'ndan çıkmışsa ve CHP'nin web sayfasında yer almışsa üzerinde düşünülmesi gereken ve ciddiyetle de herkesin okuması gereken bir metin. Bir kere bu metinde Cumhurbaşkanımıza dönük kullanılan ifadeler, hem devlet ahlakı bakımından hem şahsi nezaket kuralları bakımından utanç vericidir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, 10 Ağustos'ta yapılan seçimle Türk milleti tarafından seçilmiştir. O andan itibaren herkesin kişiliğinin ötesinde makam olarak saygı gösterme zarureti var. Görüş ayrılıkları cumhurbaşkanlığı makamına nezaketsizlik yapmayı mazur göstermez. Buradan son aylarda cumhurbaşkanımızı ve bizleri kutuplaştırıcı bir dil kullanmak ile suçlayan çevrelere bir çağrıda bulunuyorum. Bu metni okuyun ve metindeki dili kutuplaştırma ve provokasyon açısından bir analize tabi tutun. Böylesi bir üslup Türk siyasetine de yakışmaz. Belki Kılıçdaroğlu'na yakışır ama Türkiye'de anayasal bir konumu olan ana muhalefet partisi liderine yakışmaz. Bu üslubu ile Kılıçdaroğlu, bırakın Türkiye'de başbakan olma iddiasını ana muhalefet lideri olma ciddiyetine de sahip olmadığını göstermiştir" diye konuştu.
"KILIÇDAROĞLU'NUN PROVOKATİF AÇIKLAMALARI HAK ETTİĞİ CEVABI ALACAKTIR"
Kılıçdaroğlu'nun açık mektubunun içeriği hakkında değerlendirmede bulunan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Orada 25 bankanın battığından söz ediyor. O 25 bankayı batıran iktidarlar döneminde oluşan zihniyet ile Kılıçdaroğlu aynı paralelliği sürdürürken o şartlardan Türkiye'yi çıkarıp Türk finansal sistemini bugünkü güçlü yapısına getiren de Ak Parti iktidarları olmuştur. Türkiye'deki bankacılık sisteminin de ekonomik hayatın da garantörü, Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir. Kılıçdaroğlu, bu üslubu ile eğer dışarıda birilerine veya onların buradaki uzantılarına Türk ekonomisinde bir kriz beklentisi var, görüntüsü vermek istiyorsa bu açık bir şekilde Türk ekonomisine yönelik bir ihanettir. Bunun hesabını vermek durumundadır. Kime, neyi jurnalliyor? Birtakım gizli tweet hesaplarında çıkan ve açıkça Türkiye'de manipülatif nitelikteki tweet hesaplarındaki bilgilere dayalı olarak bir ana muhalefet partisi liderinin ülkesini zan altında bırakacak ifadelerde bulunması sorumsuzluktur. Türk ekonomisi güçlüdür. Herkes de bilsin ki hiçkimsenin bu finansal sistemde ayrıcalığı yoktur. Kurallar bellidir. Bu kurallar ne şekilde işletilecekse o şekilde işletilir. Bizim için önemli olan şu veya bu bankayı korumak ya da tasfiye etmek değil, Türk finansal sisteminin kurallarını ayrımsız bir şekilde işletmektir. Kılıçdaroğlu'nun provokatif açıklamaları hak ettiği cevabı alacaktır."
"HER MÜRACAAT KENDİ İÇİNDE DEĞERLENDİRİLİR VE KARAR VERİLİR"
Müslüman Kardeşler yöneticilerinin Türkiye'de olduğu yönündeki iddialar ile 'Müslüman Kardeşler'den oturma izni veya büro açma izni talebi gelirse Türkiye'nin tavrı ne olur' yönündeki sorular üzerine Başbakan Davutoğlu, "Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Nasıl bu niteliklere sahip ülkelere giriş ve çıkışlar uluslararası hukuk bakımından sakıncalı olmayan herkes için serbest ise uluslararası hukuk açısından sakınca taşımayan herkes gelebilir. Herkes, Türkiye'yi ziyaret edebilir, herkes Türkiye'de kalabilir. Ayrıca bir talep olursa bunlar tek tek bu ilkeler etrafında incelenir. Biz bu konuda herhangi bir siyasi ya da dini tercihi bir gerekçe olarak görmeyiz. Türkiye, özgür ve demokratik bir hukuk devletidir. Bu çerçevedeki bütün kuralları uygular. Eğer uluslararası hukuk açısından bir sorun varsa herhangi bir ideoloji ve siyasi fark gözetmeden kurallar o çerçevede değerlendirilir. Her müracaat kendi içinde değerlendirilir ve karar verilir" diye konuştu.
"TÜRKİYE HALKININ GÜVENLİĞİ İÇİN HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen Güvelik Zirvesi'nde tampon bölge konusunun gündeme gelip gelmediği ve tampon bölgenin nasıl olacağı sorulan Başbakan Davutoğlu, "Türkiye'nin çevresindeki olağanüstü güvenlik şartları ve riskleri dolayısıyla bazı mekanizmaları soktuk. Cumhurbaşkanı başkanlığında yapılan toplantının temel sebebi geçen hafta, bütün ilgili birimlerle yaptığımız toplantı konusunda cumhurbaşkanımıza bilgi arz etmek ve bu çerçevede genel bir değerlendirme yapmaktır. Yurt dışı ziyaretleri öncesinde ilgili bütün kurumlarımızla atılacak adımları bugün ele aldık. Burada spesifik olarak tampon bölge veya herhangi bir konu ele alınmadı. Genel olarak bütün güvenlik riskleri ve bu çerçevede önümüzdeki dönemde kurumlarımızın atması gereken hazırlıkları ele aldık. Türkiye'nin güvenlik şartları nedeniyle her an her türlü senaryoya hazır olması icap eder. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi ve halkının güvenliği için bölgesel istikrar için yapılabilecek her türlü hazırlığı yapar ve bu konuda alınabilecek her türlü tedbiri alır" dedi. - Ankara